-46-
Bir kişi ne zaman mümin sayılır:
إن الذين آمنوا والذين هادوا والنصارى والصابئين من آمن بالله واليوم الآخر وعمل صالحا فلهم أجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون
“Şüphesiz iman edenler; Yahudiler, Hristiyanlar ve Sâbiîler; Allah’a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp salih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.” (Bakara 62)
Burada iman eden Müslümanlardan bahsediliyor. Ayrıca zikredilen Sabii gurubunun ne olduğuna dair ihtilaf vardır. Hıristiyan-Mecusi karışımı, yıldızlara tapan, Yahudi-Mecusi karışımı veya hiçbir dine sahip olmayanlardır diyenler vardır. Kısaca, bunlar kafir bir gruptur. Fakat Yahudiler veya Hıristiyanlar, mümin iseler ve salih amel işlemişlerse Allah Celle Celaluhu tarafından kabul edilirler ve ödüllendirilirler. Bu ayette, Allah’u Teala imanın temelini gösterdi: Bu ise, Kendisine ve kıyamet gününe imandır. İnsan Allah’a inanırsa Allah’ın her istediğine ve emrine inanıyor demektir. Bunun gereğince Allah’ın gönderdiği Resullere ve indirdiği Kitaplara inanmak gerekir. Nitekim Allah’ın Resulü peygamber ve Kitaplarına inanmaya çağırdı ve inanmayanın kafir olduğunu bir çok ayette vurguladı. Hatta bazı insanlar ve özelikle Yahudiler; “Resullerin bir kısmına inanırız ve bir kısmını inkar ederiz” dediler, bunların da kafir olduklarını Allahu Teala Nisa suresi 150-151. Ayetlerinde belirtmiştir. Bazı ayetlerde konuya göre imanın bir kısmını gösterir. Birçok ayette Allah’a imanla beraber Hz. Muhammed’in imanı üzerinde durmaktadır. Çünkü Resulullah’a iman etmeyen kimse kafir olduğu gibi Kur’an’ı inkar eder ve İslam’ı da uygulamaz. Zira Kur’an Hz. Muhammed’e indirildi. Eğer Resulullah’ı inkar ediyorsa bu ayeti Yahudiler ve Hristiyanların mümin olduklarına dair nasıl bir delil olarak gösterir?! Ayrıca bir çok ayette Allahu Teala Yahudilerin ve Hristiyanların veya Ehl-i Kitab’ın kafir olduklarını gösterdi. İsa’nın Allah’ın ta kendisinin veya onun oğlu olduğunu, O’nun üç olduğunu, İsa ve annesi olan Meryem’in birer ilah olduğunu söyleyenlerin kafir olduklarını vurguladı. (Maide suresinin 72,73,75. Ve 116. Ayetlerine bakın.) Bu nedenle; “önemli olan Allaha ve ahirete inanmak, diğer kısımlarına inanmak önemli değil veya bu iki konuyla yetinilir” demek tam kâfirliktir. Burada sadece ayetin siyakı bunu bu şekilde gösterdi. Başka ayetlerin siyaklarında imanın diğer kısımları gösterilmiş ve üzerinde durulmuştur. Misal olarak;
إنما المؤمنون الذين آمنوا بالله ورسوله ثم لم يرتابوا وجاهدوا بأموالهم وأنفسهم في سبيل الله
“Müminler ancak Allah’a ve Resûlüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.” (Hucurat 15)
إنما المؤمنون الذين آمنوا بالله ورسوله وإذا كانوا معه على أمر جامع لم يذهبوا حتى يستئذنوه، إن الذين يستئذنونك أولئك يؤمنون بالله ورسوله فإذا استئذنونك لبعض شأنهم فأذن لمن شئت منهم واستغفر لهم الله إن الله غفور رحيم
“Müminler, ancak Allah’a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah’a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah’tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.” (Nur 62)
لكن الراسخون في العلم منهم والمؤمنون يؤمنون بما أنزل إليك وما أنزل من قبلك والمقيمين الصلاة والمؤتون الزكاة والمؤمنون بالله واليوم الآخر أولئك سنؤتيهم أجرا عظيما
“Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.” (Nisa 162)
إنما المؤمنون الذين إذا ذكر الله وجلت قلوبهم وإذا تليت عليهم آياته زادتهم إيمانا وعلى ربهم يتوكلون
“Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfal 2)
…………فآمنوا بالله ورسوله النبي الأمي الذي يؤمن بالله وكلماته واتبعوه لعلكم تهتدون
“Öyle ise Allah’a ve ümmî Peygamber olan Resûlüne –ki o, Allah’a ve onun sözlerine inanır- iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.” (Araf 157- 158)
فإن آمنوا بمثل ما آمنتم فقد إهتدوا وإن تولوا فإنما هم في شقاق فسيكفيكهم الله وهو السميع العليم
“Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir.” (Bakara 137)
فآمنوا بالله ورسوله والنور الذي أنزلنا والله بما تعملون خبير
“Onun için Allah’a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nura (Kur’an’a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Teğabün 8)
ياأيها الذين آمنوا اتقوا الله وآمنوا برسوله
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve Peygamberine inanın.” (Hadid 28)
الذين استجابوا لربهم واقاموا الصلاة
“Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar.” (Şura 38)
Buna benzer birçok ayet vardır. Ayetlerin siyaklarına ve münasebetlerine göre imanla ilgili konular gösteriliyor. Yoksa sadece bir kısmına inanırlarsa cennete gireceklerdir anlamı çıkmaz. Hayır, hepsine inanacaklar ve bu imanın gereğince yapacaklardır. Yalnız Allah’a Celle Celaluhu ve kıyamet gününe inanıp, Resul Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’e meleklere, Kur’an veya Peygamber Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’e inanmazlarsa cennete mi girecekler?! Hayır! Cennete giremezler. Böylesi kişiler kafirdir. Hatta bir ayeti inkar ederse kafir olur ve asla cennetlik olamaz. Onun için ecri yoktur. Allah’a Celle Celaluhu ve Resulüne Sallallahu Aleyhi Ve Sellem isyan edenler ebediyen cehennemde kalırlar. (Cin 23) Resulün Sallallahu Aleyhi Ve Sellem hükmünü kabul etmeyenler mümin olamazlar (Nisa 65). Bir çok ayette “Ehli kitap kafirdir” denilerek, kafirlikleri pekiştiriliyor. (Ali İmran 70, 98,110), (Nisa 57, 59,65), (Beyyine 1,4,6), (Tövbe 31), (Maide 17)
İşte, tefsirini göstermeye çalıştığımız (Bakara 62) ve benzeri (Maide 69)’da geçen ayette, akidenin bir kısmı gösteriliyor, imanın tamamı gerçekleşmezse insan mümin olamaz. Bu ayette:
ياأيها الذين آمنوا ! آمنوا بالله ورسله والكتاب الذي نزل على رسوله والكتاب الذي انزل من قبل ومن يكفر بالله وملائكته وكتبه ورسله واليوم الآخر فقد ضل ضلالا بعيدا
“Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkar ederse tam manasıyla sapıtmıştır.” (Nisa 136)
İman ettik diyenlere hitap ederek “Eğer iman etmişseniz bunlara iman edin, bunları reddederseniz kafir olursunuz” demektedir. Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar edenlerin de kafir olduklarını beyan etmektedir. (Nisa 150-151)
Bir konu hakkında hüküm göstermek isteyen, o konu hakkında geçen bütün ayetlere bakmalıdır. Yoksa bir ayete bakıp diğer ayetlere göz yumarsa, gerçeği öğrenemediği gibi sapabilir ve başkalarını da saptırabilir. Sonra ortaya yanlış bir anlayış çıkar ki; Yahudiler ve Hıristiyanlar mümindirler ve cennetliktirler kanaatine varılır. Oysa birçok ayette bunlar lanetlendi, kötülendi ve bunların cehennemlik oldukları gösterildi. Hatta İslam’a girince veya İslam hakimiyetine boyun eğinceye kadar onlarla savaşmayı Allah Celle Celaluhu Müslümanlara emretti. (Tevbe 30)
Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem döneminde İslam’a giren baş haham olan Abdullah bin Selam ve gurubu gibi bazı Yahudi ve Hıristiyanlar İslam’a girince onlar övüldü. Allah Celle Celaluhu, onlar hakkında bu ve benzeri ayetleri inzal buyurdu. Artık Yahudilikten ve Hıristiyanlıktan çıktılar ve mümin oldular. Ayette; “Kim bunlardan mümin olursa ve salih amel yaparsa…” yani, daha önce mümin değillerdi. Hatta müminim diyen kimse, Allah’a Celle Celaluhu ve kıyamet gününe inanmazsa ve salih amel yapmazsa cehennemlik olur.
İşte, ayetler birbirini tefsir ediyor. Hadisi şerifte Kur’an’ı tefsir ediyor. Hadisler, Ehli kitabın kafir olduklarını ve cehennemlik olduklarını açıklıyor. İsrailoğulları’yla ilgili Bakara suresinde geçen ayetleri işledik. Bunların kafir, lanetli ve cehennemlik olduklarını açıkladı. Müslümanları ve diğer insanları, İslam’dan uzaklaştırmak için çalıştıklarını bir takım ayetlerde gösterdi. (Bakar 109) ve (A-li İmran 100). İleriki ayetlerde Ehli kitabı diğer kafirleri İslam’a çağırmalıyız diye emredildiğimizi göreceğiz.
Kafirlerle diyalog kuranlar, sadece bu ayete dayanarak hüküm vermesinler. Diğer ayetlere de baksınlar. Misal olarak; Tövbe süresinin 30. Ayeti, Yahudiler ve Hıristiyanlar dahil olmak üzere bütün kafirlerle savaşmamızı Allah Celle Celaluhu emrediyor. Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Yahudilerle, Hıristiyanlarla ve müşriklerle savaştı. Devletinin tek metodu cihad idi. Cihad işleri sürerken de onları en güzel bir şekilde İslam’a davet ederiz. İcabet ederlerse bizim gibi olurlar. Kabul etmezlerse İslam hükmüne boyun eğinceye ve cizye verinceye kadar onlarla savaşırız İslam devleti Allah’ın emrini yerine getirir.