116
Helal şey yemek ve Şeytanın adımlarını izlemekten sakınmanın yolu nedir?
Şeytanlar insanları niye kötülüğe çağırıyorlar?
Bunu nasıl bunu yapabiliyorlar?
Kimin duası kabul edilebilir?
يَاأَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الأرْضِ حَلالا طَيِّبًا وَلا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبِينٌ. إِنَّمَا يَأْمُرُكُمْ بِالسُّوءِ وَالْفَحْشَاءِ وَأَنْ تَقُولُوا عَلَى اللَّهِ مَا لا تَعْلَمُونَ
“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin apaçık bir düşmanınızdır. O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” (Bakara 168-169)
Allah-u Teala gökleri, yeryüzü ve içindeki her şeyi insanlara boyun eğdirdi. İnsanlar bunlar hakkında kanunları keşfederek istedikleri şeyi yapabilirler. Yeryüzü insanlar için bir karargâh haline getirildi. Rızkları içine yerleştirildi. Orada hoş olan rızklar var olduğu gibi hoş olmayan rızklarda vardır. Zira rızk verilen şeydir. Allah-u Teâla, bunu Kur’an’da söz ve manada gösterdi. Yine Resulünün sünnetinde mana şeklinde açıkladı. Helal rızk; hoş rızktır. Haram rızk; pis rızktır. Dana, koyun, tavuk ve balık gibiler hoş yiyecek ve rızk kategorisindedir. Çünkü helaldir. Domuz, köpek, kan ve ölü hayvanların etleri pis ve hoş olmayan kategorisindedir. Çünkü haramdır. Buna göre helal olan hoştur. Haram olan pistir. Bunu gösteren akıl veya zevk veyahut adet veya gelenek değildir, yalnızca şeriattır.
Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in şu hadisi geçmiştir:
” ألا إن ربي أمرني أن أعلمكم ما جهلتم مما علمني يومي هذا، كل مال نحلته عبدا حلال، وإني خلقت عبادي حنفاء كلهم، وإنهم أتتهم الشياطين فاجتالتهم عن دينهم، وحرمت عليهم ما أحللت لهم، وأمرتهم أن يشركوا بي ما لم أنزل به سلطانا” (مسلم)
“Rabbim bu gün bilmediğinizi size öğretmemi emretti: Kullarıma verdiğim her mal helaldir. Ben kullarımı Hanif (şirk koşmayan) olarak yarattım, fakat şeytanlar gelip onları dinlerinden uzaklaştırdı ve onlara helal kıldığım şeyleri haram kılmıştır. Ayrıca bir sultanla (kesin delille) indirmediğim şeylerle bana şirk koşmalarını onlara emretmiştir ” (Müslim)
Şeytanlar insanların Allah’ın haram kıldığı şeyleri yemesi için vesveseler verirler, çirkin şeyleri vesveseyle güzel gösterirler, bu şekilde insanları aldatırlar.
Allah celle celalehu şöyle buyurdu:
وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيۡطٰنُ اَعۡمَالَهُمۡ فَصَدَّهُمۡ عَنِ السَّبِيۡلِ وَكَانُوۡا مُسۡتَـبۡصِرِيۡنَۙ
“ Şeytan onlara amellerini süslü kıldı, bu şekilde onları (doğru) yoldan saptırdı. Oysa bunu idrak ediyorlardı” (Ankebut 38)
Onların akılları vardı, düşünebilirlerdi, fakat bile bile saptılar, sapmayı tercih ettiler. Şeytan onlara kötü ve çirkin şeyleri süslüyor, bu şekilde kötü ve çirkin şeyleri güzel görüyorlar, böylece şeytan onlara fuhuşu ve çirkin amelleri yapmayı emrediyor.
Şeytan insanı kıskandığı için onu saptırmaya çalışıyor, insan bunun farkında değildir. Zira Allah insanın değerini yükseltince meleklerin ona secde etmelerini emretti, meleklerin hepsi emre uyup secde ettiler. İblis melekler yanına gelip gidiyordu, daha sapık değildi, fakat secde etmeyi reddetti ve kibirlendi, zira o melek değildi, Cin idi. Allah celle celalehu şöyle buyurdu:
وَاِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلٰۤٮِٕكَةِ اسۡجُدُوۡا لِاٰدَمَ فَسَجَدُوۡۤا اِلَّاۤ اِبۡلِيۡسَؕ كَانَ مِنَ الۡجِنِّ فَفَسَقَ عَنۡ اَمۡرِ رَبِّهٖؕ اَفَتَـتَّخِذُوۡنَهٗ وَذُرِّيَّتَهٗۤ اَوۡلِيَآءَ مِنۡ دُوۡنِىۡ وَهُمۡ لَـكُمۡ عَدُوٌّ ؕ بِئۡسَ لِلظّٰلِمِيۡنَ بَدَلًا
“ Meleklere dedik ki; Âdem’e secde edin. Onlar secde ettiler. Ancak İblis müstesnadır. O cinlerdendir. Rabbinin emrine karşı geldi. Onu ve zürriyetini benim dışımda birer dost mu edinmek istiyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. Zalimlere ne çirkin bir alternatiftir!” (Kehf 50)
Şimdi şeytan dostları olan kâfirler çok zaman Müslümanlara düşmanlıklarını gizliyorlar, onları saptırmaya çalışıyorlar. Böylece bir takım Müslümanlar onlara uyarlar, kâfirlerin istediklerini yaparlar, onların laik, demokratik sistemlerini ve kanunlarını uygularlar, faizi, içkiyi, kumarı, zinayı, eşcinselliği vs. serbest bırakırlar. Bu şekilde şeytanın adımlarını izlemiş olurlar.
Bu nedenle Allah-u Teâla, şeytanın izlerini takip etmekten insanları sakındırıyor. Sadece Müslümanları değil, bütün insanları uyarıyor. Çünkü şeytan insanın düşmandır. İnsanları kötü şeyleri söyleyerek kandırmaya çalışıyor. Zira bütün insanlar Allah’ın emrine uymakla mükelleftir, hesaba çekilecekler. İmanla mükellef oldukları gibi Allah’ın helal kıldığına uymak ve haram kıldığından vazgeçmekle mükelleftirler. Bunu kabul eden Müslüman olur, Allah mübarek bir kimse kılıp onun duasını kabul eder ve cennetle mükâfatlandırır.
Bu ayetler (Bakara 168-169) Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ‘in yanında okununca Saad bin Ebi Vakkas kalkıp Rasulullah’a; “Duası kabul edilen kimse olmak için Allah’a benim için dua et!” dedi. İbni Merdeveyh İbn Abbas’tan rivayetle Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ona şöyle dedi:
” يا سعد أطب مطعمك تكن مستجاب الدعوة، والذي نفس محمد بيده إن الرجل ليقذف اللقمة الحرام في جوفه ما يتقبل منه أربعين يوما وأيما عبد نبت لحمه من السحت والربا فالنار أولى به”
“Ey Saad! Senin yiyeceğin hoş (helal) şeylerden olsun ki duası kabul edilen kimse olasın. Muhammed’in Canını elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, bir adam kendi ağzına haram lokma atınca kırk günlük ibadeti kabul edilmez. Hangi vücudun eti haram, haksız mallar ve faizle yetişmişse cehennem ateşinin hakkıdır.” (Tabarani)
İnsanlardan birçoğu helal ile haram rızk arasında ayrım yapmadan her şeyi elde etmek istiyorlar. Oysa helal rızk ararsa onu elde edecek ve nasibini almış olacaktır. Fakat bunun tersini yaparsa rızk haram yolla kazanılmış olur. Zira herkesin rızkı sınırlandırılmıştır. Ya helal yolla alır veyahut da haram yolla alır. Öyleyse, insan akıllı olunca helal yoldan rızkını almaya çalışır. Fakat şeytanın adımlarını izleyenler bunu düşünmezler. Nitekim şeytan kötülüğü insanlara söylüyor ve böylece insan haram şey yemeye ve yapmaya yöneliyor. Bir ev, araba veya bir ticaret yapacak olsa bankadan faizli borç almak için şeytan onu çağırıyor. Cin’den olan şeytanların insanlardan dostları vardır. Kuran’da bununla ilgili olarak Allahu Teala şöyle buyuruyor:
وَلا تَأْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرْ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُ لَفِسْقٌ وَإِنَّ الشَّيَاطِينَ لَيُوحُونَ إِلَى أَوْلِيَائِهِمْ لِيُجَادِلُوكُمْ وَإِنْ أَطَعْتُمُوهُمْ إِنَّكُمْ لَمُشْرِكُونَ
“Üzerine Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah’a ortak koşanlar olursunuz.” (En’am 121)
Haram şeyleri yemeye ve elde etmeye çağıran veya teşvik eden şeytandır. Şeytanlar fuhuşa ve zina yapmaya çağırıyor. Zina, ön adımlarıyla gerçekleşir. Allah-u Telala;
وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنَى إِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةً وَسَاءَ سَبِيلًا
“Zinaya yaklaşmayın. Zira o, fuhuştur, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra 32) deyince ona yaklaştıran her adımdan uzaklaşmak gerekir. Misal olarak; kadınları açık seçik veya yarı açık veya tahrik edici şekilde gösteren televizyonlar zinaya ve fuhşa çağırıyor. Bunlar uygunsuz kullanıldıkları için günümüzde şeytanın araçları haline getirilmiştir. Faiz reklamı yapan gazeteler ve televizyonlar şeytanın adımlarına uymuş araçlarıdır. Allah hakkında doğru olmayan şeyleri söyleyen kimseler şeytana uyan kimselerdir. Çünkü Allah hakkında bilmedikleri şeyleri şeyi söylemiş oldular. Başka bir ifadeyle Allah’ın kabul etmediği şeylere çağırmış oldular.
Allah hakkında bilmediği şey söylemenin manası; Allah’ın kabul etmediği şeyi söylemektir. Bu ister bilerek, isterse bilmeyerek olsun. Yapılan bu iş (Allah’ın dinine aykırı söylemek) Allah’a kötülük yapmak demektir. Günümüzde çoğu Müslüman bilmeyerek Allah’ın kabul etmediği şeyi söylüyor. İslam’a ters olan her fikir ve görüş ve her amel de şeytanın emridir. Bundan kurtulmak için buna karşı mücadele etmek gerekir. Müslümanları bunlardan kurtaran ve koruyan ancak İslam sistemini uygulayan devlettir. Bu devlet İslami hayatı başlatır, imani atmosferi oluşturur, her haram görüntüyü de kaldırır, şeytanın izlerini ortadan kaldırır.
Helal şey yemek ve Şeytanın adımlarını izlemekten sakınmak için en garantili yol budur.