-158-
Boşanmakla ilgili hükümler:
Boşanan kadınların iddeti ve hakları nedir?
Erkeklerin üstün derecesi ne demek?
Boşanmanın sayısı ve boşandıktan sonra evlenme meselesi nasıl gerçekleşir?
وَالۡمُطَلَّقٰتُ يَتَرَ بَّصۡنَ بِاَنۡفُسِهِنَّ ثَلٰثَةَ قُرُوۡٓءٍ ؕ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ اَنۡ يَّكۡتُمۡنَ مَا خَلَقَ اللّٰهُ فِىۡٓ اَرۡحَامِهِنَّ اِنۡ كُنَّ يُؤۡمِنَّ بِاللّٰهِ وَالۡيَوۡمِ الۡاٰخِرِؕ وَبُعُوۡلَتُهُنَّ اَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِىۡ ذٰ لِكَ اِنۡ اَرَادُوۡٓا اِصۡلَاحًا ؕ وَلَهُنَّ مِثۡلُ الَّذِىۡ عَلَيۡهِنَّ بِالۡمَعۡرُوۡفِ وَلِلرِّجَالِ عَلَيۡهِنَّ دَرَجَةٌؕ وَاللّٰهُ عَزِيۡزٌ حَكِيۡمٌ﴿۲۲۸﴾ اَلطَّلَاقُ مَرَّتٰنِ فَاِمۡسَاكٌ ۢ بِمَعۡرُوۡفٍ اَوۡ تَسۡرِيۡحٌ ۢ بِاِحۡسَانٍ ؕوَلَا يَحِلُّ لَـکُمۡ اَنۡ تَاۡخُذُوۡا مِمَّآ اٰتَيۡتُمُوۡهُنَّ شَيۡـــًٔا اِلَّاۤ اَنۡ يَّخَافَآ اَلَّا يُقِيۡمَا حُدُوۡدَ اللّٰهِؕ فَاِنۡ خِفۡتُمۡ اَلَّا يُقِيۡمَا حُدُوۡدَ اللّٰهِۙ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَا فِيۡمَا افۡتَدَتۡ بِهٖؕ تِلۡكَ حُدُوۡدُ اللّٰهِ فَلَا تَعۡتَدُوۡهَا ۚ وَمَنۡ يَّتَعَدَّ حُدُوۡدَ اللّٰهِ فَاُولٰٓٮِٕكَ هُمُ الظّٰلِمُوۡنَ ﴿۲۲۹﴾ فَاِنۡ طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهٗ مِنۡۢ بَعۡدُ حَتّٰى تَنۡكِحَ زَوۡجًا غَيۡرَهٗ ؕ فَاِنۡ طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَآ اَنۡ يَّتَرَاجَعَآ اِنۡ ظَنَّآ اَنۡ يُّقِيۡمَا حُدُوۡدَ اللّٰهِؕ وَتِلۡكَ حُدُوۡدُ اللّٰهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوۡمٍ يَّعۡلَمُوۡنَ ﴿۲۳۰﴾
Boşanmış kadınlar üç ku’r’u (hayızlığın veya taharetin) geçmesini beklerler, eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah rahimlerinde neyi yaratmışsa onu gizleyemezler. Eğer sulh istiyorlarsa kocaları onları geri alma hususunda en fazla hak sahibidir. Marufa göre kadınların kendileri üzerlerine kocalarının ne hakkı varsa onların da kocaları üzerlerine de hakları vardır. Ancak erkekler onlar üzerlerine daha üstün bir dereceye sahiptirler. Allah aziz ve hâkimdir.
Boşanma iki defadır ya iyilikle tutmak ya da güzelce salıvermek gerekir. Kadınlara verdiklerinizden bir şey alamazsınız. Ancak onların ikisinin Allah’ın hudutlarını aşma korkuları varsa müstesnadır. Eğer ikisinin Allah’ın hudutlarını aşacaklarından korkunuz varsa ayrılmak için kadın ne fedakarlık gösterirse hem ona hem kocasına günah yoktur. Allah’ın hudutları bunlardır. Bunları aşmayın, Allah’ın hudutlarını aşanlar zalimlerin ta kendileridir.
Eğer bundan sonra erkek onu boşarsa kadın başka erkekle evlenmeden kendisini boşayan birinci kocasına helal olmaz, onunla evlenemez. İkinci koca onu boşadıktan sonra kadın ile ilk kocası Allah’ın hudutları üzerinde durabileceklerini zannederlerse birbirlerine dönüp tekrar evlenmeleri için sakınca yoktur. İşte Allah’ın hudutları bunlardır, Allah kendi hudutlarını bilen insanlara açıklamaktadır.” (Bakara 228-230)
Daha önceki ayetlerde erkeğin karısıyla ilişki kurmamak için yemin etmesi halinde dört ay mühlet verildiği; ya yeminlerinden dönerler ya da boşarlar diye açıklamıştı. Şimdiki ayetler bu durumda veya her hangi bir durumda boşama olursa bunun detaylarını gösterdi.
Bu ayetler talak/boşanmayla ilgili ahkâmları şöyle anlatıyor:
1-Boşanan kadınların iddeti üç kur’u’dur. Kur’u’ üç hayızlık dönemi olabileceği gibi üç taharet manasında da olabilir. Üç hayızlığın manası, her ayda kanın görülmesi bir hayızlık veya bir kur’u’ sayılır, üç ayda böyle üç hayız olmasından sonra evlenebilir. Üç taharet ise, hem kan görmesi hem de kan kesilip temiz oluncaya kadar bir kur’u’ sayılır. Üç ayda öyle olunca üç kur’u’ sayılır. Bu durumda kadın bir daha evlenmek için üç aydan fazla bekleyecektir. Kandan temiz oluncaya kadar her ay bir hafta veya daha fazla bekleyecektir. Burada birinci görüş olan üç hayızlıktan sonra boşanmış kadının evlenebilmesi görüşünü tercih ediyoruz. Çünkü Fatima bint Ebi Hubeyş adlı kadının şöyle dediği rivayet edildi:
جَاءَتْ فَاطِمَةُ بِنْتُ أَبِي حُبَيْشٍ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي امْرَأَةٌ أُسْتَحَاضُ فَلَا أَطْهُرُ أَفَأَدَعُ الصَّلَاةَ فَقَالَ دَعِي الصَّلَاةَ أَيَّامَ أَقْرَائِكِ
Ey Resulullah! Ben hayız olunca taharetli olamıyorum (kan kesilmiyor) namazı bırakıyım mı? Resulullah şöyle buyurdu: Hayır, kur’u’ların günlerinde namazı bırak.” (Tirmizi ve Ebu Davud)
Bunun manası kur’u’ların günleri hayızlık günleridir. Ondan sonra kan görürse hayızlık sayılmaz, ku’r’u sayılmaz.
2-Boşanmış kadınlar hamile iseler bunu gizleyemezler, bunu gizlemleri haramdır. Çünkü “eğer Allah’ ve ahiret gününe inanıyorlarsa rahimlerinde Allah ne yarattıysa onu gizlemeleri helal olmaz” ifadesi kullanıldı. Ayrıca, hamileliği gizleyip başka erkekle evlenmesi neseplerin karışması olur ve bu ise büyük haramdır. Çocuğun kime ait olduğunu belirtmek gerekir. Zira buna pek çok şer’i hükümler terettüp eder, meydana gelir. Hamile olduğu belli olunca onun iddeti doğum yapıncaya kadardır.
3-Kadın hayız olmuyorsa onun iddeti üç aydır. Talak suresi 4. ayetinde bu açıklama geçmektedir. Bu ayette boşanmış olan hamile kadının iddeti de gösteriliyor.
وَاللَّائِي يَئِسْنَ مِنَ الْمَحِيضِ مِن نِّسَائِكُمْ إِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَاثَةُ أَشْهُرٍ وَاللَّائِي لَمْ يَحِضْنَ ۚ وَأُولَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَن يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ
“Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıyla sona erer.” (Talak 4)
4-Kocası vefat etmiş dul kalmış olan kadının iddeti ise dört ay ve on gündür.
وَالَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَاجًا يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ أَرْبَعَةَ أَشْهُرٍ وَعَشْرًا فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا فَعَلْنَ فِي أَنفُسِهِنَّ بِالْمَعْرُوفِ وَاللّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ
“Sizden ölenlerin, geride bıraktıkları eşleri, kendi başlarına (evlenmeden) dört ay on gün beklerler. Bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, kendileri hakkında yaptıkları meşru işlerde size bir günah yoktur. Allah yapmakta olduklarınızı bilir.” (Bakara 234)
5-Üç hayızlık geçmeden kadın kocasının karısı sayılır. Koca onu evinden çıkartamaz ve kovamaz, kadın da kocasının evini terk edemez, kocasının evinde iddeti bekler. Allah bunun açıklamasını göstererek şöyle buyurdu:
يٰۤاَيُّهَاالنَّبِىُّ اِذَا طَلَّقۡتُمُ النِّسَآءَ فَطَلِّقُوۡهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَاَحۡصُواالۡعِدَّةَ ۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ رَبَّكُمۡ ۚ لَا تُخۡرِجُوۡهُنَّ مِنۡۢ بُيُوۡتِهِنَّ وَلَا يَخۡرُجۡنَ اِلَّاۤ اَنۡ يَّاۡتِيۡنَ بِفَاحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ ؕ وَتِلۡكَ حُدُوۡدُاللّٰهِ ؕ وَمَنۡ يَّتَعَدَّ حُدُوۡدَاللّٰهِ فَقَدۡ ظَلَمَ نَفۡسَهٗ ؕ لَا تَدۡرِىۡ لَعَلَّ اللّٰهَ يُحۡدِثُ بَعۡدَ ذٰ لِكَ اَمۡرًا فَاِذَا بَلَغۡنَ اَجَلَهُنَّ فَاَمۡسِكُوۡهُنَّ بِمَعۡرُوۡفٍ اَوۡ فَارِقُوۡهُنَّ بِمَعۡرُوۡفٍ
“Ey Nebi! Eğer kadınları boşarsanız, iddetlerine kadar boşayın, iddeti de sayın. Rabbiniz olan Allahtan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Ancak apaçık bir hayâsızlık yaparlarsa müstesnadır. İşte bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa zulüm yapmış olur, kendisine yazık etmiş olur, bilemesiniz ki belki Allah bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarıverir. İddet sürelerinin sonuna ulaştıklarında onları ya iyilikle tutun (evliliği devam ettirin) ya da iyilikle onlardan ayrılın” (Talak 1-2)
Bu müddet esnasında kocası onunla sulh yapıp ilişki kurarsa mesela hallolmuş olur. Fakat bir boşanma sayılır. Ama koca karısıyla sulh yapmayıp ilişki kurmasa ve bu üç hayızlık müddeti geçerse artık onun karısı değildir, babasının evine gider. Bundan sonra kendisini boşayan koca onu döndürmek istiyorsa ancak yeni evlilik sözleşmesiyle gerçekleşebilir. Burada evlerinden çıkarmayınca bu iddet süresi esnasında onlar tekrar düşünüp birbirlerine dönme fırsatı bulurlar. Ancak bu süre içerisinde kadın kötülük yaparsa veya erkek ona eziyet çektirmeye başlarsa onun evinden çıkar, babasının evine gider veya kendisine bir ev tutulur.
6-İkinci defa erkek karısını boşarsa yine de onun karısı sayılır. 5. nokta tamamen uygulanır. Böylece iki talak, boşanma vuku bulmuş olur. Adam ya iyi şekilde karısını yanında tutar ya da üçüncü talakı söylerse kadın hemen kocasının evini terk eder, artık onun karısı sayılmaz. Başka evde iddeti bekler ve bu esnada kocası onun bütün masraflarını öder. Bu iddet bitince kadının kendisini boşayan erkekten hiç bir şey isteyemez. Eğer hamile ise doğum yapıncaya kadar bütün masrafları karşılar. Eğer çocuğunun emzirmesini istiyorsa emzirme ücreti de verecektir. Çocuğu emzirme konusunda anlaşamasalar başka kadına verilir veya ücretle tutulur. Allah şöyle buyurdu:
اَسۡكِنُوۡهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ سَكَنۡـتُمۡ مِّنۡ وُّجۡدِكُمۡ وَلَا تُضَآرُّوۡهُنَّ لِتُضَيِّقُوۡاعَلَيۡهِنَّؕ وَاِنۡ كُنَّ اُولَاتِ حَمۡلٍ فَاَنۡفِقُواعَلَيۡهِنَّ حَتّٰى يَضَعۡنَ حَمۡلَهُنَّ ۚ فَاِنۡ اَرۡضَعۡنَ لَـكُمۡ فَاٰتُوۡهُنَّ اُجُوۡرَهُنَّ ۚ وَاۡتَمِرُوۡا بَيۡنَكُمۡ بِمَعۡرُوۡفٍۚ وَاِنۡ تَعَاسَرۡتُمۡ فَسَتُرۡضِعُ لَهٗۤ اُخۡرٰى ؕ
“ (boşadığınız kadınları) gücünüze göre oturduğunuz meskende oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için onlara zarar vermeye çalışmayın. Eğer hamile iseler doğum yapıncaya kadar onlara nafaka verin. Eğer çocuklarınızı emzirirlerse onlara emzirme ücretini verin. Aranızda güzelce konuşun anlaşın. Anlaşmakta zorlanırlarsa bu durumda erkeğin hesabına başka kadın çocuğu emzirsin”(Talak 6)
7-Erkek karısını üçüncü defa boşarsa artık onu geri getiremez ve birinci ve ikinci talaktan sonraki gibi onunla direk evlenemez. Başka erkekle evlendikten ve bu ikinci erkek tarafından boşandıktan sonra kendisini boşayan ilk erkekle evlenebilir. Ayette şöyle açıkça geçti:
فَاِنۡ طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهٗ مِنۡۢ بَعۡدُ حَتّٰى تَنۡكِحَ زَوۡجًا غَيۡرَهٗ ؕ فَاِنۡ طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَآ اَنۡ يَّتَرَاجَعَآ اِنۡ ظَنَّآ اَنۡ يُّقِيۡمَا حُدُوۡدَ اللّٰهِؕ
“Eğer bundan sonra erkek onu boşarsa kadın başka erkekle evlenmeden kendisini boşayan birinci kocasına helal olmaz, onunla evlenemez. İkinci koca onu boşadıktan sonra kadın ile ilk kocası Allah’ın hudutları üzerinde durabileceklerini zannederlerse birbirlerine dönüp tekrar evlenmeleri için sakınca yoktur”.
Bu evlilik gerçek olmalıdır. Hülle evlilik caiz değildir.
Bir kadın Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e gelip kendisi Refa adlı kocası tarafından üç defa boşandıktan sonra Abdurrahman bin Ezzubeyr’le evlendiğini, onunla ilişki kurmadığını ifade edince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona şöyle dedi:
” لا حتى تذوقي عسيلته ويذوق عسيلتك” (البخاري)
“Hayır, taki sen onun balcılığından tadıncaya ve o senin balcılığından tadıncaya kadar (birinci kocayla evlenebilirsin)” (Buhari)
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
” لعن الله المحلل، والمحلل له” (ابن ماجه)
“ Allah hulleleştiren ve kendisine hulleleştirilen kimselere lanet etti” (İbni Maceh)
Hulleştiren bir adam birinci kocasına dönmek için üç talakla evlenen kadınla göstermelik olarak evlendikten sonra onu boşar. Bu şekilde ona helal kılmış olur. Kendisine hulleştirilen kimse birinci kocadır. Kendisine helal kılınsın diye başka bir adamla anlaşır.
8-Ayetlerde kadının lehte ne hakkı varsa aleyhte de hakkı vardır. Bunun manası; vaciptir. Erkek gibi haklara da sahip olur, fakat erkeğin onun üzerinde daha üstün bir derecesi vardır. Bu üstün derece erkeğin karısından mesuliyetidir. Nisa suresi 34. ayetinde bu hüküm gösterildi. Kadının kocasına haram işler dışında ve kendisiyle (kocayla) ilgili hususlarda ona itaat etmesi vaciptir. Evinin dışına kocasının izni olmadan çıkamaz. Eğer kadın kocasına isyan ederse Nisa suresi 34. ayetinde erkeğin karısını nasıl tedavi edeceği gösterilmektedir. Bu nedenle kadının en önemli işi Allah’a isyan etmemesi ve kocasına itaat etmesidir. Allah şöyle buyurdu:
اَلرِّجَالُ قَوَّامُوۡنَ عَلَى النِّسَآءِ بِمَا فَضَّلَ اللّٰهُ بَعۡضَهُمۡ عَلٰى بَعۡضٍ وَّبِمَاۤ اَنۡفَقُوۡا مِنۡ اَمۡوَالِهِمۡ ؕ فَالصّٰلِحٰتُ قٰنِتٰتٌ حٰفِظٰتٌ لِّلۡغَيۡبِ بِمَا حَفِظَ اللّٰهُ ؕ وَالّٰتِىۡ تَخَافُوۡنَ نُشُوۡزَهُنَّ فَعِظُوۡهُنَّ وَاهۡجُرُوۡهُنَّ فِى الۡمَضَاجِعِ وَاضۡرِبُوۡهُنَّ ۚ فَاِنۡ اَطَعۡنَكُمۡ فَلَا تَبۡغُوۡا عَلَيۡهِنَّ سَبِيۡلًا ؕاِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيۡرًا
“Allah’ın (insanların) bir kısmını bir kısmına üstün kılması ve erkeklerin mallarından harcama yapmalarından dolayı erkekler kadınlardan sorumlu oldular. Salih kadınlar ise (kocalarına) itaat ederler, Allah’ın kendilerini koruduğu gibi kocalarının gıyabında onların ırzlarını korurlar. (kadınların) İsyanlarından korktuğunuz zaman onlara öğüt verin, (dinlemezlerse) yatakta onlardan uzak durun, (sonunda) onları dövün. Eğer size itaat ederlerse onların aleyhine yol aramayın (bir ceza vermeyin). Şüphesiz ki Allah yücedir, büyüktür” (Nisa 34)
Bu nedenle cennetlik olur. Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem şöyle buyurdu:
” إذا صلت المرأة خمسها وصامت شهرها وحفظت فرجها وأطاعت زوجها قيل لها ادخلي الجنة من أي أبواب الجنة”
“Kadın beş vakit kılarsa, Ramazan ayını tutarsa, fercini (ırzını) korursa ve kocasına itaat ederse cennetin hangi kapısından girmek istiyorsa serbesttir.” (İbni Hanbel ve İbni Habban)
Resulullah’ın hanımı olan Ümmü Seleme Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in şöyle dediğini işittim dedi:
” أيما امرأة ماتت وزوجها عنها راض دخلت الجنة”
“Hangi kadın kocası kendisinden razı olarak ölürse cennete girer.” (El Hakim, Tirmizi) Nitekim; boşanma sebeplerinin en çok kaynağı kadının kocasına itaat etmemesi ve onu memnun etmemesidir.
9-Erkekler kadınlarına verdikleri mehir, başlık, hediyeler ve benzer şeyleri tekrar onlardan almak için onları sıkıştıramazlar ve boşamakla tehdit edemezler. Ayette bu sıkıştırma veya tehdidin erkeklere helal olmadığı gösterilmektedir. Fakat kadın kendi gönlünden kocasına vermek istiyorsa verebilir.
10-Kadın da evliliğini korumak istiyorsa kocasına kendisine verdiğini tekrar verebilir, böyle fedakârlık gösterebilir. Yine de kadın kocasından boşanmak istiyorsa kocasının kendisine verdiği mehri verebilir. Buna Hul’u denilir.
11- Bazı durumlarda kadınların boşanma hakları vardır: evlilik sözleşmesinde erkek ona talak talep etme hakkı verirse, eğer erkek onunla ilişki kuramazsa, eğer erkek bulaşıcı bir hastalığı var olduğunu ve bundan şifaya kavuşamayacağını bilirse, koca tamamen delirirse ve şifası mümkün değilse, koca bir yolculuğa giderse ve onunla ilgili haberler kesilip ondan nafakayı temin edemezse, normal halde koca parası olduğu halde nafaka yapmazsa ve aralarında geçimsizlik olursa ve sulh mümkün olmayacaksa, bu durumda boşanma talep edebilir ve hâkime başvurur.
وَاِنۡ خِفۡتُمۡ شِقَاقَ بَيۡنِهِمَا فَابۡعَثُوۡا حَكَمًا مِّنۡ اَهۡلِهٖ وَحَكَمًا مِّنۡ اَهۡلِهَا ۚ اِنۡ يُّرِيۡدَاۤ اِصۡلَاحًا يُّوَفِّـقِ اللّٰهُ بَيۡنَهُمَا ؕ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلِيۡمًا خَبِيۡرًا
“Karı koca arasında bir ayrılıktan korkarsanız kocanın ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem getirin. Eğer aralarını düzeltmek isterlerse Allah da onların arasını bulmaya muvaffak kılar. Şüphesiz ki Allah bilendir ve her şeyden haberdardır” (Nisa35)
12-Aynı şekilde kendisiyle zifafa girilmemiş olan kadınlar için iddet bekleme süresi yoktur. Allah şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نَكَحْتُمُ الْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِن قَبْلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ فَمَا لَكُمْ عَلَيْهِنَّ مِنْ عِدَّةٍ تَعْتَدُّونَهَا ۖ فَمَتِّعُوهُنَّ وَسَرِّحُوهُنَّ سَرَاحًا جَمِيلًا
“Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsel ilişkide bulunmadan) kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara bir meta (bir miktar para veya mal) verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın.”(Ahzab 40)
Boşamaktan dolayı onun üzüntüsünü gidermeye yardımcı olmak için belli bir miktar para veya mal verilir. Bu kadının iddeti yoktur, hemen başka erkekle evlenebilir.
12-Boşanmakla ilgili Allah’ın hudutları/sınırları erkeklere ve kadınlara gösterildi, onlardan kim bu sınırları aşarsa zalim olur ve Allah katında cezası vardır. Zira Allah Azizdir, güçlüdür, kolayca her zalime ceza verebilir. Aynı anda Allah hâkimdir, bu hükümler ve hudutları gösterirken insanlara ne hayır geleceğini bilerek beyan etti. Bunlar erkeklerin ve kadınların saadetini sağlar. Nitekim Allah bilen kimselere hudutları gösterdi. Cahil kimseler bunlara uymaz, bunları aşar ve ahmaklıklarının tuzaklarına düşüp bedbaht olurlar.
12-Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem nebi ve resul olduğu halde bunları açıklarken İslam Devletinin Başkanı olarak devletin gücüyle uyguluyordu, bunlara muhalefet edenlere ceza veriyordu. Raşidi Halifeler de aynen yaptılar. Bu nedenle tekrar bunları aynen uygulamak için Raşidi Hilafet sistemine ihtiyaç elzemdir.
Müslüman olduğunu iddia edip laikliği benimseyenler bu ayetler ve ondan sonra gelecek ayetlerde boşanmakla ilgili o kadar detaylar gösterirken hâlâ din ayrı hayat ayrı veya din ayrı devlet ayrı veyahut din ayrı siyaset ayrı diyebilirler mi? Neden İslam’a iftira atarlar? Boşanma İslam’daki İçtimai Nizamın bir parçasıdır. Bu nizamın çok detayları vardır, erkek ile kadın arasında ilişkileri mükemmel şekilde düzenledi. Tamamen diğer nizamları düzenlediği gibi. Bu nedenle İslam Hilafet devleti varken İslam toplumu en üstün toplum idi, yüksek değerler yaygındı. Müslüman aile çok mutlu idi. Laik demokratik sistem gelince İslam toplumu yok oldu, aşağılık değerler yayıldı, zina, ihanet ve fuhuş yayıldı, aileler mutsuz oldu, huzur kalmadı. Böylece Müslüman aileleri bedbaht etti ve parçaladı.
İslam dünyasında laikliği benimseyenler dinlerinden koptuklarından dolayı Avrupa’dan medenilik adı altında ithal edilen küfür kanunlarını tercih edip İslam’a iftira atmaya ve dinlerine bağlı Müslümanları kötülemeye çalışırlar. Bu nedenle samimi Müslümanlar onlara karşı büyük hamle yürütmeli, onların fikirlerini sistemlerini çürütmeli, batının bozuk ailevi ve sosyal hayatlarını teşhir emelidir. Aynı anda İslam sistemlerini ve güzel uygulamalarını göstermelidirler. Aynı anda bu sistemi uygulayacak olan onun devleti Hilafet devletini kurmaya yönelik çalışmalarına hız vermeliler.