Irak Ancak Üç Şeyle Kurtarılacaktır!
ABD Başkanı Joe Biden, 26/07/2021 tarihinde Irak Başbakanı Mustafa El-Kazımi ile yaptığı görüşmede, yıl sonunda Amerikan güçlerinin Irak’taki savaş görevlerinin sona ereceğini açıklayarak şöyle dedi: “Yıl sonunda savaş görevinde olmayacağız ama teröre karşı iş birliğimiz, ele aldığımız yeni aşamada bile devam edecektir.” Ve şunları açıkladı: “Amerika’nın rolü, tavsiye ve eğitim sağlamaya dönüşecektir.” Görüşmeden önce de Twitter hesabından şunları yazdı: “Amerika ve Irak arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirmeyi ve ikili iş birliğini ilerletmek için çalışmayı dört gözle bekliyorum.” Irak’ta halen yaklaşık 2.500 Amerikan askerinin bulunduğu da unutulmamalıdır.
Amerika insanları kandırmak için kelimelerle oynuyor; zira Amerikan kuvvetleri kalacak, ancak görevleri savaşmak değil, Irak rejimiyle “terörle mücadelede” iş birliği yapacak ve tavsiye ve eğitim sağlamaya yönelecektir! Yani varlığını, nüfuzunu, Irak’ta kurduğu rejimi, mezhepsel yapısını, doğrudan kendisi veya İran üzerinden kurduğu çürük siyasi ortamı reddeden Irak halkına karşı savaşma görevlerini yerine getirmek için sürdürecektir. Çünkü işgaline ve nüfuzuna karşı çıkan her türlü direnişi terörizm olarak kabul etmekte olup Irak ordusuna tavsiye ve eğitim adı altında kendi görevlerini öğretmek, yönlendirmek ve yönetmek için çalışacaktır.
ABD Başkanı Biden, 2008 yılının sonunda imzaladığı güvenlik anlaşması kapsamında Amerika’nın stratejik ortaklığa olan hırsını açıklamıştır. Nitekim sonradan Trump’ın ifşa ettiği ve kendilerinin de yalan olduğunu itiraf ettikleri, Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğu gerekçesiyle Irak’ı yerle bir etmiş, halkını katletmiş, fesadı yaymış ve bozguncuları desteklemişti.
Ancak 2014 yılında Irak rejimi müdahale etmesini isteyince IŞİD ile savaşmak bahanesiyle geri döndü. Zira güvenlik anlaşması, sözde demokrasiyi korumak için ve rejimin müdahale etmesini talep etmesi halinde Amerika’nın Irak’a müdahalede bulunacağını belirtmektedir. Son Amerikan müdahalesi işte bu yüzden olmuştur. Dolayısıyla İran’ı takip eden rejim destekçileri ve diğerleri, 2014 yılındaki Amerikan müdahalesini alkışladılar ve Ramadi, Felluce ve Musul’da Irak halkıyla savaşan Haşdi Şabi adına onunla birlikte hareket ettiler. Dolayısıyla da bu şehirleri yok ettiler, on binlerce halkını öldürdüler ve yerlerinden ettiler. IŞİD’in yenilgisi açıklandığında ise Amerikan güçlerinin çekilmesi için çağrıda bulunmaya başladılar! Dolayısıyla da onlar, kişisel ve mezhepsel çıkarları tehlikeye girmesi halinde de kendilerini korumak ve yolsuzluklarını örtbas etmek için güvenlik anlaşmasından ve Amerikan müdahalesinden hoşnut oldular.
Buna binaen, şu üç husus bir araya gelmedikçe Irak kurtarılamayacaktır:
1- Amerika ve diğer sömürgeci ülkelerle olan güvenlik anlaşmasının, stratejik ortaklığın ve tüm anlaşmaların iptal edilmesi, üslerinin, büyükelçiliğinin ve kurumlarının kapatılması ve güçlerinin ve diplomatik statüye sahip olanların ülkeden çıkarılmasıdır ki bunlar istihbarat ve güvenlik güçlerinden başkaları değildir.
2- Amerika’nın kurduğu rejimin, mezhepsel yapısının ve işgal döneminde Amerikan yöneticisi Bremer tarafından hazırlanan anayasasının düşürülmesi, yolsuzluklarını, cürümlerini ve hırsızlıklarını muhasebe edip yargılayarak ifsat edici çürük siyasi ortamın tasfiye edilmesi ve mezhepçi, Demokratik, Laik ve milliyetçi siyasi partilerin kapatılması.
3- Bağdat’ı Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin irtikaz (dayanak) noktası yaparak Irak’ın ihtişamının yeniden ihya edilmesi, İslam’ın kapsamlı ve kâmil bir şekilde uygulanmaya başlanması ve İslam beldelerinin geri kalanlarını birleştirmek için buradan harekete geçilmesi. Böylece Allah, Rasulü ve müminler için samimi olan bilinçli siyasi bir liderlik yoluyla Raşid, adil ve salih bir nizam inşa edilmiş olacaktır. Dolayısıyla bu nizam içerisinde, mezhepçi, milliyetçi, Demokratik ve Laik değil de Allah’ın Kitabı ve Kerim Rasulü’nün Sünnetinden çıkarılmış bir anayasa tatbik edilecektir. Bu nizam, bu kötü renge boyanmış tüm partilerden, örgütlerden ve liderlerden arınmış olup dahası Allah’ın boyası ile boyanacaktır. Boyası Allah’ın boyasından daha güzel olan kim vardır? Bu da devletin parasını zimmetine geçirmeyen, kamunun malını çalmayan, proje üretmek adı altında insanların paralarını almayan, rüşvet kabul etmeyen, kayırma bilmeyen ve ayrıcalıklar vermeyen Allah’a karşı samimi ve muhlis olan ideolojik İslam’dır. Zira bunların hepsi haram kılınmış olup tüm insanlar onun nezdinde bir tarağın dişleri gibi eşittirler.
Esad Mansur