-185-
Şeytanın insana fakirliği vaat etmesi ve kötülüğü göstermesi:
İnsanlardan olan şeytanlar kimlerdir?
Cömertlik ve cimrilik mefhumları nedir?
Sadakaların neticeleri nelerdir?
اَلشَّيۡطٰنُ يَعِدُكُمُ الۡـفَقۡرَ وَيَاۡمُرُكُمۡ بِالۡفَحۡشَآءِ ۚ وَاللّٰهُ يَعِدُكُمۡ مَّغۡفِرَةً مِّنۡهُ وَفَضۡلًا ؕ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَلِيۡمٌۚ
“Şeytan size fakirliği vaat eder (fakir olacağınızdan korkutur) ve size çirkin şeyleri yapmayı emreder. Allah ise; size kendi tarafından mağfiret ve fazlalığı vaad etmektedir. Allah pek geniş ve alim’dir.” (Bakara 268)
Şeytan insanları Allah uğrunda harcamamak ve sadaka vermemek için fakirlikle korkutur. Onların içlerine vesvese sokarak fakirlikle korkutur ve cimriliğe davet eder. Eğer harcarsanız malınız eksilir ve böyle devam ederseniz fakir olursunuz diyerek vesvese verir. Bu şekilde insan Allah’a isyan etmiş olur. Zira şeytan ilk günden insanlara düşmanlığını ilan ederek onları saptırmaya çalışacağına dair yemin etti. Allah bu durumu bildirerek şöyle buyurdu:
قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَاُغۡوِيَنَّهُمۡ اَجۡمَعِيۡنَۙ اِلَّا عِبَادَكَ مِنۡهُمُ الۡمُخۡلَصِيۡنَ
“Şeytan şöyle yemin etti: Allah’ım senin izzetine yemin ederim ki muhlis kulların dışında hepsini (bütün insanları) saptıracağım.” (Sad 82-83)
اِنَّ الشَّيۡطٰنَ لَـكُمۡ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوۡهُ عَدُوًّا ؕ اِنَّمَا يَدۡعُوۡا حِزۡبَهٗ لِيَكُوۡنُوۡا مِنۡ اَصۡحٰبِ السَّعِيۡرِؕ
“Şüphesiz ki şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse onu düşman olarak tanıyın. Şeytan, kendi partisinin mensuplarının cehennem ehlinden olmalarına davet ediyor.” (Fatır 6)
Allah’ın emrine muhalif her hususun şeytandan olduğu bilinmelidir. Allah kendi uğrunda harcamayı ve fakirlere sadaka vermeyi emrediyor, buna cömertlik denilir. Tersi ise, cimriliktir. Allah uğrunda harcamamak ve sadaka vermemek için şeytanın vesvesesi olup cimrilik sayılır. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette Allah uğrunda harcamamanın ve sadaka vermemenin cimriliğin ta kendisi olduğu gösterildi.
Bazı insanlar bir kişi; sağa sola para harcarsa, hatta boşuna veya haramda veyahut eğlenceye ve safahata harcarsa cömert olarak nitelerler. Bu niteleme ise tamamen yanlıştır. Hz. Osman veya Hz. Abdurrahman bin Avf zengin idiler. Fakat paralarını eğlence veya zevk ve safahata hiç harcamadılar, hep Allah’ın uğrunda harcadılar ve devamlı sadaka veriyorlardı. Bu nedenle Allah ve Resulü onlardan razı oldular ve en büyük cömertlerden sayıldılar. Allah uğrunda harcamayan ve sadaka vermeyen kimseler Allah ve Resulünün kızgınlığına uğrarlar ve cimri olarak nitelenirler. Nitekim Şeytan insanlara harama, eğlenceye ve safahata parayı harcamayı sevdirir ve teşvik eder. Çünkü bu Allah’ın nehyi ve emrine muhaliftir. Nitekim Yahudiler Resulullah’ın ve bazı Sahabelerin yanına gelip Allah uğrunda harcarsanız malınız eksilir ve böyle devam ederseniz fakir olacaksınız diyorlardı. İşte, Yahudiler şeytanın partisine mensup oldukları için şeytanın görevini yapıyorlardı ve hala yapmaktadırlar. Nitekim şeytanın dediğini diyen herkes şeytanın partisine mensup olur. Hatta bazı insanlar birer şeytanlardır. Zira şeytan İblis’in sıfatıdır, sapık ve saptırıcıdır. Buna göre şeytan sıfatını alan veya şeytan gibi davranan herkes şeytan olur. Allah-u Teala şöyle buyurdu:
وَكَذٰلِكَ جَعَلۡنَا لِكُلِّ نَبِىٍّ عَدُوًّا شَيٰطِيۡنَ الۡاِنۡسِ وَالۡجِنِّ يُوۡحِىۡ بَعۡضُهُمۡ اِلٰى بَعۡضٍ زُخۡرُفَ الۡقَوۡلِ غُرُوۡرًا
“Böylece, her peygamber için insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık, birbirlerini aldatmak için süslü ve yaldızlı sözler fısıldarlar, telkin ederler.” (Enam112)
Şeytan ve onun dostları veya partisinin mensupları her kötü ve çirkin işe davet ederler. Bu asırdaki kapitalist, laik, demokratik, komünist, sosyalist, diktatör devletler, yöneticileri ve görevlileri her kötülüğe ve çirkin işi serbest bırakırlar, mubah kılarlar. Bu nedenle zina için diskotek, eğlence yerleri, pavyon ve genel evlerin kurulmasına müsaade ettiler. İçkinin içilmesini, üretilmesini ve ithal edilmesini serbest kıldılar, kadınların açılmasına müsaade edip kapanmalarını yasakladılar, bütün mali ve ticari işlemlerini faiz üzerine kurup faize dayandırdılar. Hatta bu şeytani fiillere karşı gelip Allah’ın dinine davet eden kimseleri ceza evine atarak veya idam ederek cezalandırırlar. Bütün bu devletler birer şeytani rejimlerdir.
Allahu Teala ise, insanları tövbe etmeye davet eder. Onlar tövbe edince bağışlar. Eğer onun uğrunda harcarsak ve sadaka versek bizi bağışlar ve affeder. Nitekim Allah’ın uğrunda harcamak ve sadaka verme işi günahları sildirir. Birçok ayet ve hadis-i şerifte bu husus bildirildi.
إِن تُبْدُوا الصَّدَقَاتِ فَنِعِمَّا هِيَ ۖ وَإِن تُخْفُوهَا وَتُؤْتُوهَا الْفُقَرَاءَ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ ۚ وَيُكَفِّرُ عَنكُم مِّن سَيِّئَاتِكُمْ ۗ وَاللَّـهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ
Eğer açık olarak sadakaları verirseniz ne güzeldir! Şayet onu gizli olarak fakirlere verirseniz sizin için daha hayırlı olur ve Allah günahlarınızın bir kısmını bağışlar. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” (Bakara 271)
خُذۡ مِنۡ اَمۡوَالِهِمۡ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمۡ وَتُزَكِّيۡهِمۡ بِهَا وَصَلِّ عَلَيۡهِمۡؕ اِنَّ صَلٰوتَكَ سَكَنٌ لَّهُمۡؕ وَاللّٰهُ سَمِيۡعٌ عَلِيۡمٌ
“ Onları günahlardan temizleyecek ve tezkiye edecek mallarından sadaka al ve onlar için mağfiretle dua et. Senin duaların ise onlara huzur getirir. Allah ise her şeyi işitir ve bilir” (Tövbe 103)
Alluh-u Teala cömertlik gösterenlere mağfireti vaat ettiği gibi bundan daha ziyade olarak mallarına fazlalık ve bereket verir. Nitekim Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem:
“مَا نَقَصِ مِالٌ مِنْ صَدَقَةٍ”
“Hiç bir mal sadakadan dolayı eksik olmadı” buyurdu. (Müslim ve Tirmizi)
Bunun manası insan sadaka verince malına bereket gelir. Malının çok olduğunu ve bütün ihtiyaçlarını karşıladığını hisseder. Sadaka vermeyenler kendi mal veya mallarının çabukça gittiğini ve ihtiyaçlarını pek karşılamadığını hissederler. Sadaka vermedikleri için mallarında bereketi görmezler.
Allah geniştir; bunun manası pek cömerttir, istediği kadar bolca verir demektir. Öyleyse sadaka veya Allah’ın uğrunda harcadığınız zaman malınızın eksileceğinden veya fakirlikten korkmayın. Allah uğrunda harcayın ve sadaka verin, Allah hem buna mukabil verecek hem de sizin günahlarınızı bağışlayacaktır. Nitekim Allah âlimdir, geleceği bilir, ne halde olacağınızı bilir, size kaybettirmez, size şefkati yetişir.
Rızk verenin Allah olduğuna inanan kimse fakirlikten korkar mı?! Allah uğrunda cimrilik gösterir mi?!