Soru Cevap

Soru:

Network Satışının Hükmü Nedir?

İnternetten Trendyol, Hepsiburada, Amazon, N11 gibi platformlar aracılığıyla ürün satmak istiyorum. Ancak yapmak istediğim satış şekli stoksuz satış. Bu caiz midir?

Sorumu biraz detaylandıracağım.

1- Ürün bende değil tedarikçimde. Mesela müşteriden sipariş geliyor. Ben de tedarikçimden ürünü temin ediyorum. Ürün bana gelince de müşterime gönderiyorum.

2- Diğer bir satış şekli ise dropshipping denen satış. Bunda ise müşteri sipariş veriyor. Ürünü tedarikçim bana değil doğrudan müşteriye gönderiyor.

3- Diğer bir satış şekli ise bende de tedarikçide de bulunmayan ve sipariş üzerine üretilen ürün. Mesela müşteri, üzerinde Ahmet yazan bir bardak sipariş ediyor. Bunun üzerine Ahmet yazılı bardağı imal ettirip müşteriye gönderiyorum.

Bu üç satış türünde de ürün müşteriye ulaştıktan sonra para benim hesabıma geçiyor. Ürünün tüm özellikleri satış sayfasında belirtiliyor. Ayrıca müşteri ürünü sebep belirtmeksizin iade etme hakkına sahip.

Cevap:

İnsan bir malı mülk edinmeden satamaz.

“Ürün bende değil tedarikçimde. Mesela müşteriden sipariş geliyor. Ben de tedarikçimden ürünü temin ediyorum. Ürün bana gelince de müşterime gönderiyorum.”

Bu durumda malı, ürünü mülk edinmiş değilsiniz, bu nedenle mülk edinmeyip başkasındaki malı satamazsınız. Biri sipariş verirse ve malı mülk edinmeden satarsan caiz değildir. Müşteri sipariş verirse onunla satış sözleşmesini yapamazsınız. Önce istediği malı tedarikçiden satın alarak mülk edineceksiniz, ondan o malı satın alıp mülkünüze geçireceksiniz. Ondan sonra müşteriyle satış anlaşmasını yapacaksınız.  

“Diğer bir satış şekli ise dropshipping denen satış. Bunda ise müşteri sipariş veriyor. Ürünü tedarikçim bana değil doğrudan müşteriye gönderiyor.”

Bu da aynı şeydir. Malı mülk edinmeden satmaktır. Bu ise caiz değildir.

“Diğer bir satış şekli ise bende de tedarikçide de bulunmayan ve sipariş üzerine üretilen ürün. Mesela müşteri, üzerinde Ahmet yazan bir bardak sipariş ediyor. Bunun üzerine Ahmet yazılı bardağı imal ettirip müşteriye gönderiyorum.” Bu da mülk edinmediği malı satmaktır. Caiz değildir.

Bir şey alsanız bile elinize geçmezse satamazsınız.

Hâkim bin Hizam adlı Sahabe Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e şöyle dedi:

[يا رسول الله يأتيني الرجل يسألني عن البيع ليس عندي ما أبيعه، ثم أبيعه من السوق فقال: لا تبع ما ليس عند]

“Ya Resulullah! Bir adam gelip bende olmadığı hâlde benden bir ürün satın almak istiyor, ondan sonra çarşıya gidip onu alırım? Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi: Yanındaki olmayan ürünü satma.”[İbniHanbel]

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi:

[لا يحل سلف وبيع، ولا شرطان في بيع، ولا ربح ما لم تضمن، ولا بيع ما ليس عندك]

“Aynı anda selef ve satış, bir satışta (bir anlaşmada) iki şart (satış), mülk edinmediğin mal üzerinde kâr elde etmek ve senin yanında olmayan malı satmak helal olmaz.”[Ebu Davud, Tirmizi, El-Hakim]

Senin yanında olmayan malı satmak helal olmaz. İnsanın mülk edinmediği veya mülk edindiği hâlde müşteriye veremediğinde satış yapmak caiz değildir. Sizin elinize geçmeli ve sizin mülkünüze dâhil olmalı, onu müşteriye verebilme imkânı olunca insan ürünü satar.

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[من ابتاع طعاماً فلا يبعه حتى يستوفيه]

“Kim kendisinden yiyecek satın alınacaksa onu elde etmeden satmasın!”[Buhari]

Yine Ebu Davud’un rivayet ettiğine göre:

[أن النبي نهى عن أن تباع السلع حيث تبتاع حتى يحوزها التجار إلى رحالهم]

“Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem ürün satıldığı yerde tüccarların mülk edinip kendi satış yerlerine geçirmedikçe satmalarını nehyetmiştir.”

Yine İbni Mace’nin rivayet ettiğine göre:

[أن النبي نهى عن شراء الصدقات حتى تقبض]

“Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem ele geçirilmeden sadakaları satın almaktan nehyetmiştir.”

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Utab bin Usayid’i Mekke üzerine vali olarak tayin edip gönderince ona şöyle dedi:

[إني قد بعثتك إلى أهل الله، وأهل مكة، فانههم عن بيع ما لم يقبضوا]

“Seni Allah’ın yarattığına ve Mekke halkına gönderdim. Bir şey kabzetmeden (ele geçirmeden) bir şeyi satmalarını nehyet (yasakla).”[Beyhaki]

Bu hadislerde Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem insanın eline geçirmediği veya mülküne girmeyen malı satmasını yasaklıyor. Ancak evler, arsa, arazi ve hayvanlar ise onlar ele geçirilmeden satın alınırsa caizdir. İnsan ortada belli bir ev hakkında satış anlaşması yaparsa o evin anahtarlarını henüz almamışsa da ev alana ait olur. Zira satış anlaşması yapıldı. Ama tartı, ölçme veya saymakla satılan mallar acil satışta satıcıda mal bulunmalı, mülküne geçmiş olmalı ve müşteri hemen ondan alabilmelidir.

İşte acil olan satışlarda durum budur.

Fakat selem ve selef satışı olursa farklıdır. Bir müşteri bir tüccardan mal alırken kendine teslim etmek için ileri bir zaman tayin ederse caizdir. Fakat tartmak, ölçmek ve saymakla satılan mallarda geçerlidir. Ayrıca vasıfları ve fiyatları olmalıdır.

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[من أسلف في شيء ففي كيل معلوم ووزن معلوم إلى أجل معلوم]

“Kim bir şeyi selef ederse, belli zamana kadar, belli tartı ve belli ölçüde olmalıdır.”[Buhari]

Satış için ileriki zamanı tayin etmek şarttır. Filan günde filan saatte veya filan vakitte bu vasıflarla ve bu fiyatla bu tartıda veya bu ölçüde olan mal veya şu veya bu maldan beş adet alacağım diyecektir. O vakit gelince ürün satıcıda hazır olmalı ve müşteri hemen onu alacaktır. Müşteri satıcıdan belli bir fiyatla belli vasıflarla bir mal alır, satıcıdan mal için ileri bir zaman tayin eder. Buna selem veya selef denilir.

Acil satış ile selem arasındaki fark ise şöyledir:

Acil satış, hazır malı satın almaktır. İnternette satıcılar hazır malı pazarlıyorlar, müşteriyle anlaşırlar ama kendilerinde o mal yoktur, mülk edinmediler, tedarikçiden temin ederler sonra müşteriye gönderirler veya tedarikçi onlara gönderir. Bu satış caiz değildir. Çünkü mülküne girmeden ve mülk edinmediği malı satmış olur.

Selem ise ileride belli zamanda satıcının müşteriye malı teslim etmesi için anlaşma yapılır. O zamana kadar satıcı onu bir yerden satın almış olur, mülküne ve eline geçirmiş de olur, mal o zamanda hazır olur, müşteriye gönderir veya müşteri gelip alır.

Esad Mansur