Kısa hak sözü
Dünyayı sevip Cihadı sevmeyenler.
Nesillerin değiştirilmesi.
﴿يٰۤـاَيُّهَا الَّذِيۡنَ اٰمَنُوۡا مَا لَـكُمۡ اِذَا قِيۡلَ لَـكُمُ انْفِرُوۡا فِىۡ سَبِيۡلِ اللّٰهِ اثَّاقَلۡـتُمۡ اِلَى الۡاَرۡضِ ؕ اَرَضِيۡتُمۡ بِالۡحَيٰوةِ الدُّنۡيَا مِنَ الۡاٰخِرَةِ ۚ فَمَا مَتَاعُ الۡحَيٰوةِ الدُّنۡيَا فِى الۡاٰخِرَةِ اِلَّا قَلِيۡلٌ اِلَّا تَـنۡفِرُوۡا يُعَذِّبۡكُمۡ عَذَابًا اَلِيۡمًاۙ وَّيَسۡتَبۡدِلۡ قَوۡمًا غَيۡرَكُمۡ وَلَا تَضُرُّوۡهُ شَيۡـًٔــا ؕ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَىۡءٍ قَدِيۡرٌ﴾
“ Ey İman edenler! Size ne oldu ki; “Allah uğrunda savaşa çıkın” denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz?! Ahiretten vazgeçip dünya hayatından mı razı oldunuz?! Oysa dünya hayatının tadı ahiret yanında çok azdır. Savaşa, cihada seferberlik etmezseniz size acılı azap verir. Sizi başkalarıyla değiştirir. O’na da zarar vermezsiniz. Allah her şeye kadirdir”. (Tevba 38-39)
Müminler cihadı terk ederlerse Allah onlara değişik azaplar indirir.
Bu ayetin nüzul sebebi; Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem İslam’a giren bir kabilenin Allah yolunda savaşa çıkmasını talep edince onlar yere çakılıp kaldılar. Allah bu kabileye azap olarak yağmurun inmesini kesti.
İşte ahireti düşünmeyip dünyayı ve yaşamayı sevip Allah yolunda savaşmak istemeyen Müslümanlara deprem, tayfun, yağmurun kesilmesi, veba, iç savaş, fakirlik, kıtlık, geçimsizlik, hayat sıkıntısı ve her tür huzursuzluk gibi birer azap verir. Savaşta ne kadar öldürülecekse o kadar ölür ve zarar olur. Nitekim savaşta ölmeyen başka şekilde ölür, zira herkesin eceli sınırlıdır.
Ayrıca Allah böyle insanları ecellerin sona ermesiyle yok eder, Kendi yolunda cihad edecek onlardan daha hayırlı nesiller yetiştirir. Onları yetiştiren samimi uyanık Müslümanları yaratır, bu değiştirme operasyonunu yaparlar.
İşte dünyayı sevip Allah uğrunda cihadı ve mücadeleyi sevmeyenler yavaş yavaş yok oluyor, ahireti tercih edip Allah için kendini feda etmeye hazır olan yeni nesiller, yeni gençler yetişiyor, Allah uğrunda savaşı ilan edecek Raşidi Hilafeti kurmaya çalışıyorlar. Er geç Allah’ın izniyle kuracaklar, bunun sayesinde söz sahibi olacaklar.
Eski nesiller ise tükenir gider. Cihadı sevmeyen, dünyayı seven, Mustafa Kemal’in inkılaplarıyla, laiklikle ve demokrasiyle yetişenler zail olur. Yalnız Müslümanım demekle övünen, salih amel yapan ve Allah’a davet edenler hâkim olur. Böylece Allah samimi dava adamlarının elleriyle köklü değişimi sağlar.
Esad Mansur