Soru Cevap

Soru:

Kişi hiçbir mazereti olmadığı hâlde kılmadığı namazlarını kaza etmesi gerekir mi?

Eğer etmesi gerekirse bunu nasıl yapması lazım?

Cevap:

Namaz çok önemli bir farzdır, her Müslümanın boynunda Allah’ın borcudur. İslâm Hilâfet Devleti herkese namazı kıldırır, kılmayana ağır ceza verir.

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

[اِنَّ الصَّلٰوةَ كَانَتۡ عَلَى الۡمُؤۡمِنِيۡنَ كِتٰبًا مَّوۡقُوۡتًا]

“Şüphesiz ki namaz müminlere belli vakitlerde farz kılınmıştır.”[Nisa Suresi 103]

İşte namaz ancak vaktinde kılınır. Fakat bir mazeret nedeniyle kılınmamışsa hemen hatırlanınca kılınmalıdır.

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[مَنْ نَامَ عَنْ صَلاةٍ أَوْ نَسِيَها فَلْيُصَلِّها إِذا ذَكَرَهَا]

“Her kim uyku hâlinden veya unutmaktan dolayı namazı kılamamışsa onu hatırladığında kılsın.”[Buhari, Müslüm, İbni Mace, Nesai, Ebu Davud]

Müslüman namazı uykudan veya unutkanlıktan dolayı kaçırırsa hemen namazı kaza etmelidir.

Hendek Savaşı’nda Müslümanlarla beraber Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem savaştan dolayı ikindi namazını vaktinde kılamadı, akşam girince ikindiyi kıldıktan sonar akşamı kıldı.

Bu hadisler namazın kazasını uyku veya unutkanlık veyahut savaşla sınırlandırmıyor, sadece kaza için belli durumları gösteriyor. Bunlar dışında kaza olunmayacağını göstermedi. Zira o zamanda bu hâller oldu, onunla ilgili hüküm geçti. Bunlarla ilgili direk şer’î delil geçtiğinden dolayı şeri mazeret olarak sayıldı.

İslâm Hilâfet Devleti’nin gıyabında cahillikten dolayı Müslüman namazı terk ederse kaza etmelidir. Yine önemsemezlik veya ihmalkârlıktan dolayı kasten terk ederse günahkâr olur, aynı anda boynunda bir borç olur. Zira Allah’ın borcunu eda etmek en evla olan haktır. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[فدين الله أحق أن يقضى]

“Allah’ın borcu, kaza edilmesi hak olarak daha evladır.”[Buhari]

Bu ifade hac ve oruç kazasıyla ilgili geçmişse de genel bir ifadedir, Allah’ın bütün borçlarını kapsar. Namaz, hac, oruç, zekât ve adak gibi Allah’ın borcu, eda edilmesi en evla olan borçlardır. Kişi herhangi bir nedenle namazı zamanında kılmamışsa onu kaza etmelidir. Misal olarak öğleni kılmamışsa, ikindi vaktinde ikindi namazından önce kaza eder, arkasından normal ikindi namazını kılar.

Mazeretli hâller olmayınca kaza olmayacağına dair bir yasaklık yoktur, sadece günahkâr olur, buna rağmen onu kaza etmelidir.

Yıllarca mazeretsiz namazı terk edenler nasıl kaza edebilirler? Sorusuna cevap ise:

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[من أدرك منكم صلاة الغداة من غد صالحا فليقض معها مثلها]

“Salih kimse olarak ertesi gün sabah namazına yetişirse onun misli olan namazı kaza etsin!”[Ebu Davud]

Buna göre her namazla beraber onun misli olan namazları kaza eder. Terk ettiği eski sabah namazları sabah namazı vaktinde kılar, önce bu kaza namazını kılar arkasında normal sabah namazı kılar. Öğlen vaktinde de önce eski öğlen namazını kaza eder, arkasından normal öğlen vaktini kılar. Her vakitte aynı şekilde hareket eder. Kendini sıkıştırmadan her normal namazla bir kaza namazı kılabilir, böylece borcu eda edinceye kadar devam eder. Sünnetleri kılmayabilir, zira kaza namazları kılmak daha evladır. Umulur ki Allah onu affeder.

Esad Mansur