Soru:
a- Şafiî mezhebinde Cuma namazı için 40 kişi olması gerekirken Hanefî mezhebinde 3 kişi ile kılınabileceği söyleniyor. Bu konuyu açıklar mısınız?
b- Cuma namazı, topluma açık olmayan kapalı yerlerde, örneğin bir inşaat şantiyesinde kılınabilir mi?
Cevap:
a-
Beyhakî ve Dârekutnî rivayetlerinde şu bilgi yer alır:
“Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Medine’ye gelmeden önce, ilk Cumayı kıldıran Es’ad bin Zurâre (r.a.) idi. Namaz kılanların sayısı 40 kişiydi.”
Cabir (r.a.) şöyle anlatıyor:
“Cuma günü Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem hutbe verirken Şam’dan bir kafile gelince insanlar hemen ona doğru yöneldiler. Ancak 12 kişi kaldı.” (Müslim, Tirmizî, İbn Hanbel)
Bu iki hadiste, Cuma namazı için 40 veya 12 kişinin şart koşulduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır. Burada sadece yaşanan bir olay anlatılmaktadır. Yani Cuma namazı 40 kişiyle de, 12 kişiyle de kılınmıştır. Bu da gösteriyor ki, Cuma namazı için belirli bir sayı şart değildir.
Cabir (r.a.)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Sünnet şöyle geçerli oldu: Her üç kişi için bir imam olsun. 40 kişiden fazla olan cemaat için ise Cuma, Fıtır (Ramazan) bayramı ve Kurban bayramı namazı farz olur.”
Bu hadisi toplayan Nesâî, İbn Hanbel, İbn Hibbân ve Dârekutnî, bu hadisin zayıf olduğunu söylemişlerdir. Hadisi tahriç eden Beyhakî ise, “Bu hadis delil olarak kullanılmaz.” demiştir.
Ümmü Abdullah ed-Devsiye, Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Her köy halkına Cuma namazı farzdır; içinde 4 kişi bile kalsa.” (Beyhakî)
Bu hadisi tahriç eden Beyhakî de, “Bu hadis zayıf olup delil olarak kullanılmaz.” demiştir.
Ebû Ümâme, Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle dediğini aktarmaktadır:
“50 kişiden daha az olunca Cuma namazı yoktur.” (Dârekutnî)
Bu hadisi tahriç eden Dârekutnî de, “Bu hadis zayıftır.” demiştir.
Buna göre, Cuma namazının kılınması için belirli bir sayıyı şart koşan sahih bir delil bulunmamaktadır. Ancak bu namazın cemaatle kılınması gerektiği açıktır. “Cemaat” kelimesi, Arapçada en az üç kişiyi ifade etmektedir. Bu nedenle, Cuma namazının kılınabilmesi için en az üç kişinin bulunması gerekmektedir.
b-
يٰۤاَيُّهَا الَّذِيۡنَ اٰمَنُوۡۤا اِذَا نُوۡدِىَ لِلصَّلٰوةِ مِنۡ يَّوۡمِ الۡجُمُعَةِ فَاسۡعَوۡا اِلٰى ذِكۡرِاللّٰهِ وَذَرُوا الۡبَيۡعَ ؕ ذٰلِكُمۡ خَيۡرٌ لَّـكُمۡ اِنۡ كُنۡتُمۡ تَعۡلَمُوۡنَ
“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda (Ezan okununc) , Allah’ı zikretmeye (namaza) koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma, 9)
Bu ayette hitap, bütün müminlere yöneliktir. Yani Cuma namazı, bütün müminlere farzdır. Ancak Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
“Cuma namazı her Müslümana farzdır. Ancak şu dört kişi bundan muaftır: köle, kadın, çocuk ve hasta olan.” (Ebû Dâvûd, el-Hâkim)
Bu sebeple, Cuma namazının kılındığı yerin topluma açık olması gerekmektedir. Ayrıca o bölgede duyulabilecek şekilde ezan okunmalıdır. Ezan, namazın kılınacağı yerin önünde veya çatısında okunmalıdır; mikrofonla okunması şart değildir.
Bu sebeplerle, Cuma namazı topluma kapalı olan, herkesin giremeyeceği yerlerde – örneğin bir inşaat şantiyesinde – kılınamaz. Namaz kılınan yer, diğer Müslümanların da katılabilmesine açık olmalıdır.
Esad Mansur