Soru Cevap

Soru:

Allah Resulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem “Çocuklardan kalem kaldırılmıştır.”derken “Ümmetin Misakı” adlı kitapta “Kâfirlerin çocukları da kâfirdir, cehennemdedir.” diye bahsediyor. Bu hususu açıklar mısınız?

Sayfa aşağıdadır.

“ Babaları İslâm’dan dönenler, babaları mürtet olduktan sonra dünyaya gelenler, yani mürtet ve kâfir ana-babadan doğanlar, mürtet olarak değerlendirilmeyip, kâfir olarak değerlendirilirler. Zira onlar kendileri İslâm’dan dönmediler. İslâm’dan dönenler onların atalarıdır. Bundan dolayı onlara mürted hükmü tatbik edilmez. Onların kâfir olarak değerlendirilmeleri ise kâfir ana-babadan doğduklarındandır. Kâfir ana-babadan dünyaya gelen herkes kâfirdir. Bu hususta İbni Mesud RadiyAllahuAnh’dan rivayet edilen bir hadiste şöyle denilmektedir:

Nebî SallAllahu Aleyhi ve Sellem Ukbe b. Ebî Muayt’ı öldürmek istediği zaman, ‘Çocuğun durumu ne olacak!’ denince; Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem: ‘Onun yeri ateştir.’ dedi.

Bir başka rivayette ise O SallAllahu Aleyhi ve Sellem dedi ki: “Ateş, hem onlar hem de babaları içindir.”

Nebî SallAllahu Aleyhi ve Sellem‘e müşriklerin arasında yaşarken kadın ve çocuklarına bir felaket gelen insanların çoluk-çocuklarının durumu sorulduğunda ‘Onlar da onlardandır.’ dedi.

Babaları dinden dönmüş olan kimseler, dönmüş oldukları dine göre muamele görürler. Eğer bu din, Hristiyanlık veya Yahudilik ise Yahudi veya Hristiyan muamelesine tabî tutulurlar. Yani ehl-i kitap muamelesi görürler. Eğer müşrik iseler müşriklere uygulanan muameleye tabî tutulurlar. Kestikleri yenmez ve kadınları ile nikâhlanılmaz.”

Cevap:

Mesruk, Ukbe bin Ebi İbni Muayt’ın oğlu Amr’a hitap ederken İbni Mesud RadiyAllahuAnh’tan şöyle rivayet etti:

[أَنَّ النبي صلى الله عليه وسلم وَسَلَّمَ لَمَّا أَرَادَ قَتْلَ أَبِيكَ (عقبة بن أبي معيط) قَالَ مَنْ لِلصِّبْيَةِ قَالَ النَّارُ]

“Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem babanı (mürtet olan Ukbe bin EbiMuayt’ı) öldürmek isteyince ‘Onun çocuklarına ne var?’ diye soruldu. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ‘Onlara ateş vardır.’ dedi.” [Ebu Davud, Hakim ve Ez-Zehebi]

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem mürtedin çocuğuna ateş vardır deyince bu çocuğa karşı yapılacak muameleyi kastetmiştir, mürtedin muamelesi değil. O hiç Müslüman olmamış kâfirin hükmünü alır. Onu öldürmek caiz değildir, çünkü babası Müslüman değildi. O, Hilâfet Devleti’nde kâfir çocuklarının muamelesini görür.

Ona ateş vardır, sözü kâfir olduğuna dair bir kinayedir. Kâfirlerden sayılır demektir.

İslâm Hilâfet Devleti’nde kabul edilen zimmilerin çocukları kendilerine ilhak edilir, onlar kâfir muamelesi görürler. Namaza zorlanmazlar, miras olarak babalarından mal ve paraları varsa onlardan zekât alınmaz, babasının mensup olduğu dinin mabetlerine gidip ibadet yapması engellenmez, domuz yemesine yasak konulmaz vs. Eğer müşrik iseler müşriklere uygulanan muameleye tabî tutulurlar. Kestikleri yenmez ve kadınları ile nikâhlanılmaz. Baliğ olmayan müşrik çocuk bir şey keserse yenmez, kız ise onunla nikâh sözleşmesi yapılmaz. Babası mürtet olunca Hristiyanlığa veya Yahudiliğe geçmiş ise çocuğu ehl-i kitap sayılır, kestiği yenir. Kızlarıyla nikâh sözleşmesi yapılır. Normal kâfirlerin muamelesini görür.

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[كل مولود يولد على الفطرة. فابواه يهودانه أو ينصرانه أو يمجسانه كمثل البهيمة تنتج البهيمة]

“Her doğan çocuk fıtrat üzerine doğar. Sonra babaları onu Yahudileştirir, ya da Hristiyanlaştırır veyahut Mecusileştirir. Hayvanlar gibidirler: Hayvan ancak hayvanı doğurur.” [Buhari ve Müslim]

Bu hadisin bir manası da çocuğun baliğ oluncaya kadar fıtrat üzerinde doğup sorumlu olmamasıdır. Babaları onları kâfir olarak yetiştirir, onlar bundan engellenmezler, aynı anda bu çocuklar kâfir sayılırlar. Dünyada muamele böyledir. Baliğ olduktan sonra Allah karşısında sorumluluğu başlar, daha önce sorumlu değildi, Allah indinde suçlu değildir. Bu nedenle Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[رفع القلم عن ثلاث: عن النائم حتى يستيقظ، وعن الصبي حتى يبلغ، وعن المجنون حتى يفيق]

“Kalem şu üç kişi üzerinden kaldırıldı: uyanıncaya kadar uyuyan kimse, baliğ oluncaya kadar çocuk ve ayılıncaya kadar deli.” [İbni Hanbel, Ebu Davud, Tirmizi, Buhari]

Çocuk baliğ oluncaya kadar kalem onun hakkında günah yazmaz, mecazi manada sorumlu değildir. Baliğ olunca kalem onun hakkında yazmaya başlar.

Nitekim Ukbe bin Ebî İbni Muayt’ın oğlu Amr baliğ olduktan sonra Müslüman oldu. İbni Mesud RadiyAllahu Anh babasını öldürünce onun hakkında Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in dediğini hatırladığında bu çocuk Müslüman olmuştur, Allah’ın izniyle ateşten kurtulmuş olur.

Yine El-Velid adlı başka bir oğlu daha vardı, Müslüman oldu, Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem onu bir yerde görevlendirdi. 3. Râşid Halife Osman döneminde Ermenistan fethine giden orduya katılmıştı.

Böylece babaları İslâm’dan dönenler, babaları mürtet olduktan sonra dünyaya gelenler, yani mürtet ve kâfir ana-babadan doğanlar, mürtet olarak değerlendirilmeyip, kâfir olarak değerlendirilirler.

Fakat babası Müslüman iken doğmuşsa bu çocuk Müslüman olarak sayılır, babaları tövbe etmezse öldürülür, ama çocuk Müslüman sayılır. Yine baba mürtet olursa anne Müslüman ise kadın kocasından hemen ayrılır, çocuk Müslüman sayılıp annesiyle beraber gider ve yetişir.  

Esad Mansur