Soru:

İntihar edenin cenaze namazı kılınır mı?

Cevap:

Bazı hadisler, intihar edenin cenazesinin kılınmayacağını gösterirken, bazıları kılınacağını belirtir. Bu iki tür hadisi birleştirerek yorumladığımızda, kâfir olarak kendi canına kıyan kişinin cenaze namazının kılınmayacağı; ancak Müslüman olarak canına kıyan kişinin cenaze namazının kılınacağı anlaşılır.

Cabir (r.a) şöyle rivayet etti:


“Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, Medine’ye hicret ettikten sonra Tufeyl bin Amr adlı bir sahabe hicret ederken, onunla birlikte kendi kavminden bir Müslüman da hicret etti. Bu Müslüman hastalanınca çok acı çekti. Geniş bir ok (satır bıçağına benzer) alıp parmaklarını kesti. Ellerinden çok kan fışkırdı ve öldü.

Tufeyl bin Amr, rüyasında bu adamı güzel bir halde gördü, fakat ellerini örtüyordu. Ona sordu:
‘Rabbin sana ne yaptı?’

Adam cevap verdi:
‘Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in yanına hicret ettiğim için Allah beni affetti.’

Tufeyl, ‘Peki neden ellerini örtüyorsun?’ diye sordu.
Adam, ‘Bana, bozduğun şeyi düzeltmeyeceğiz denildi,’ diye cevap verdi.

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, Tufeyl bin Amr’ın bu rüyayı kendisine anlatması üzerine şöyle dedi:

اللّهم وليديه فاغفر

“Allah’ım, onu ve ellerini bağışla.”  (Müslim, El-Hâkim).

Fakat Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, onun cenaze namazını kıldırmadı. Cenazenin, Müslümanlar tarafından kılınmasına bıraktı. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, büyük günah işleyen ya da toplumda nefret edilen bir fiili yapanların cenaze namazını kıldırmazdı. Mesela, ganimetten haksızca bir şey alan kişinin cenazesini de kıldırmazdı. Borcunu ödemeden ölenlerin de cenaze namazını kıldırmazdı. Bu, borç ödeme konusuna dikkat etmeyenlere ağır bir ders vermek ve ihmalkârları caydırmak içindi.

Buna benzer şekilde, devletin ya da ümmetin malından haksızca bir şey alan kişi büyük günahkâr sayılır. İslam devleti olduğunda, halife ya da onun temsilcilerinin bu kişilerin cenaze namazını kıldırmaması daha uygun olur. Aynı şekilde, borcunu ödemeden ölen kişiler için de benzer bir muamele yapılır.

5. Raşid Halife Ömer bin Abdulaziz (r.a), intihar eden kişinin büyük bir masiyet işlediği için onun cenaze namazının kıldırılmayacağını söylemiştir. Ancak Ebu Hanife, Şafii, Malik ve birçok âlim, bu kişinin kâfir olarak ölmediğini belirtmiş ve cenaze namazının kılınacağını ifade etmişlerdir. Bu görüş tercih edilirken, halife ya da onun temsilcilerinin bu kişilerin cenazesini kıldırmaması daha uygun görülmüştür.

Müslümanım diyerek küfür kanunlarını uygulayanlar, faiz yiyenler ve yedirenler, zina veya fuhuş yapanlar, eşcinsellik ile meşgul olanlar, içki işiyle uğraşanlar, namaz kılmayanlar, katiller ve benzeri büyük günah işleyen fasık ve facirlerin cenaze namazlarının halife ya da onun temsilcileri tarafından kılınmaması daha uygundur.

Hatta takva sahibi kişiler ve âlimlerin de bu tür insanların cenaze namazlarını kılmaktan kaçınması gerekir. Bu, hem bu kimselere değer verilmediğini göstermek, hem de Allah’ı ve ölümü hatırlamayıp fasık, facir olan insanlara ibret olması içindir:
“Ölünce size de değer verilmeyecek. Sizin ölümünüze üzüntümüz yoktur. Dünya, bir zalimden ve kötü bir insandan kurtulmuş oldu.” Demek manasındadır.

Esad Mansur