Soru:
İslam daveti kendilerine ulaşmadığı için İslam’dan yoksun yaşayan insanların ahirette ne olacağı konusunda bazı âlimler ve davetçiler, onların cehenneme değil cennete gideceklerini söylüyorlar. Buna şu ayeti delil olarak getiriyorlar:
“Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.” (İsra 15)
Tabii ki bu cevap, kafa karıştırıcı olabilir ve Müslümanların aklına haksız bir hüküm gibi gelebilir. Bazıları, bu kişilerin cennete gireceklerini ancak cennette daha düşük derecelere sahip olacaklarını ifade eder.
Bu da şu soruyu akıllara getiriyor: Müslümanlar, onca zorluk, acı ve ıstıraptan geçip cehennemden kurtulup cennete girseler; İslam’dan haberi olmayan insanlar, acı çekmeden ve ahiret için hiçbir şey yapmadan cennete girerse, bu durum gayrimüslim bir millette doğmanın ve İslam’ı bilmeden yaşamanın insana daha faydalı olduğu gibi bir his uyandırmıyor mu?
Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?
Cevap:
Allah şöyle buyurdu:
رُسُلًا مُّبَشِّرِيۡنَ وَمُنۡذِرِيۡنَ لِئَلَّا يَكُوۡنَ لِلنَّاسِ عَلَى اللّٰهِ حُجَّةٌ ۢ بَعۡدَ الرُّسُلِ ؕ وَكَانَ اللّٰهُ عَزِيۡزًا حَكِيۡمًا
“İşte bunlar müjdeleyici ve uyarıcı birer Rasullerdir ki Rasullerin gönderilişinden sonra Allah’a karşı insanların hüccetleri olmasın. Allah mutlaka izzet ve hikmet sahibidir.” (Nisa 165)
Bu Rasul ve nebilerin asıl görevi, Allah’ın risaletini net ve apaçık şekilde tebliğ etmek, iman edenleri cennetle müjdelemek ve insanları Allah’ın azabından sakındırmaktır. Böylece kıyamet günü insanlar, “Bize uyarıcı bir Rasul gelmedi, bu yüzden biz suçlu değiliz” diyerek Allah’a karşı bir mazeret ileri süremezler.
Buna göre fetret ehli, yani iki Rasul’ün gelişi arasında yaşayan insanlar, mükellef değildir ve sorumlu tutulmazlar. Onlara azap edilmez.
Bu çağda da bir insan İslam’dan, Rasulünden ve Kitabından hiçbir şekilde haberdar değilse, Allah katında sorumlu değildir. Nitekim İsra Suresi 15. ayette Allah şöyle buyurur:
“وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِيۡنَ حَتّٰى نَبۡعَثَ رَسُوۡلًا”
“Biz, bir Rasul göndermedikçe kimseye azap edecek değiliz.”
Ancak bu ayet, onların cennete gideceğini söylemez. Çünkü gayb ile ilgili konular nass (kesin delil) ile sabittir. Bir nass olmadıkça bu tür meselelerde konuşmak doğru değildir. Ayette sadece, onlara azap edilmeyeceği belirtilmiştir. Bu konu Akideden olduğundan dolayı mantık yürütmek hiç doğru değildir.
Burada verilen mesaj, Allah’ın asla zalim olmadığı ve kimseye haksızlık yapmayacağıdır. Gayb ile ilgili meselelerde kesin delaletli bir nass olmadıkça akide oluşturulamaz. Zanni delil veya delalet ile akide şekillenmez. Böyle durumlarda sadece tasdik veya tercih edilebilir bir görüş ortaya konulabilir.
Bu konuda çeşitli haber-i ahad hadisler mevcuttur. Bunlardan biri, İmam Ahmed bin Hanbel’in rivayet ettiği bir hadistir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
” وأما الذي مات في الفترة فيقول: رب، ما أتاني لك رسول، فيأخذ مواثيقهم ليطعنه فيرسل إليهم أن ادخلوا النار، فوالذي نفس محمد بيده لو دخلوها لكانت عليهم بردا وسلاما”
“Fetret döneminde ölen kişi şöyle der: ‘Rabbim, bana bir Rasul gelmedi.’ Allah onların misaklarını alır, iddialarını çürütür ve onları ateşe gönderir. Muhammed’in canını elinde tutana yemin ederim ki, onlar oraya girdiklerinde ateş, onlar için serinlik ve esenlik olur (onları yakmaz).”
Bu hadisin manası şudur: Karargâhları cehennemdedir, ancak orada yanmazlar; ateş, onlar için serinlik ve esenlik olur. Acı çekmezler ve azap görmezler.
Buna göre bu tür konulara girmek fayda sağlamaz. Önemli olan, bu çağda İslam’ı duyan ve duymayan insanlara tebliğ etmek için çaba göstermektir. Dünyadaki tüm insanlara İslam’ı nasıl ulaştıracağımızı düşünmeliyiz. Bunun yolu, İslam Hilafet Devleti’ni kurmaktır.
Bu nedenle, Hilafet’i kurmak için mücadele etmek en büyük farzdır. Nitekim Müslüman olduğunu söyleyen insanları azaptan kurtarmamız gerekir. Çoğu kişi gaflet içerisindedir ve laik-demokratik küfür rejimi sebebiyle çoğu haram işlemekte, İslam’dan habersiz ve doğru bilgiye sahip olmamaktadır.
Laik-demokratik rejimin eğitim sistemi, medyası ve sahte hocaları insanları saptırmaktadır. Bu insanları azaptan kurtarmak için ne yapacağımızı düşünmemiz gerekir. Hilafet kurulmadıkça bu insanlar azap içinde kalmaya devam edeceklerdir.
Esad Mansur