İSLÀM’IN İKTİSAD NİZAMI, KAPİTALİST VE SOSYALİST İKTİSAD NİZAMLARINDAN TAMAMEN FARKLIDIR

İslam’daki iktisat nizamı, kapitalist ve sosyalist iktisat nizamlarından tamamen farklıdır ve bunların her birine tamamen zıttır. Çünkü iktisat nizamı; hayat, kâinat ve insan hakkındaki bakışa göre değişir. İslami bakış, kapitalist ve sosyalist bakışlarından tam bir şekilde farklı olduğu için onun iktisat nizamı farklı olmuştur.

İnsan, hayat ve kâinat Allah tarafından yaratılmıştır. Bunların Allah’ın mülkü olduklarının akidesini ortaya çıkarmıştır. Bunlar, Allah’ın mülkü olunca, Onun izni olmadan onları mülk edinmek ve bu mülkte tasarruf etmek yasaktır.

İşte iktisatla ilgili İslam’ın ilk ilkesi budur. Mülk Allah’a aittir ve ancak Onun müsaadesiyle elde edilir, kullanılır ve harcanılır.

Kapitalist sistemi, Allah’ın mülk hakkında bir emrinin var olduğunu kabul etmez ve onlarca Allah mülke karışmaz. İnsan hürdür, istediği şekilde mülk edinir, bu mülkü istediği şekilde kullanır ve harcar. Bu nedenle kapitalizm, mülk edinme hürriyetine dayanır.

Komünist sisteminin bakışı ise; bir yaratıcının varlığını kabul etmeyerek maddenin ezeli olmasına dayanır. İnsan, maddeden bir parçadır ve maddenin tekâmülüyle (gelişmesiyle) insan tekâmül eder. Bu nedenle komünizm, mülk edinmeyi tanımaz. Buna dayalı olarak sosyalizm, mülk edinmeyi ilga etmek için ortaya çıkmıştır.

İşte insan, hayat ve kâinata bakış; iktisadı köklü bir şekilde etkilediği gibi yönlendirir de. Buna göre iktisat nizamlarının bütün detayları farklı olur. Bu nedenle İslam’da iktisat nizamı; kapitalist iktisat nizamına ve sosyalist iktisat nizamına yakından ve uzaktan hiç benzemez. Bunlar birbirine benzetmeye çalışanlar; iktisat nizamlarının akideye göre farklı olduğunu idrak edemezler. Veya kasıtlı olarak insanları sapıtmak için uğraşırlar. Bu sistemlerin detayları da şüphesiz farklı olur, hem de her yönden birbirine farklı ve zıt olur.

Ayrıca kapitalist ve sosyalist iktisat nizamları, insanlar tarafından ortaya çıkartılmıştır. İslam’daki iktisat nizamı ise, Allah’ın vahyi ile ortaya çıkmıştır. İşte yaratılmış olanların fikirleri ile yaratıcının vahyinden fışkıran fikirler arasında kesinlikle köklü bir farklılık vardır. İnsanlar kendi heva ve heveslerine, şartlara ve bencilliklerine göre fikirler ortaya atar. Allah’u Teala ise böyle şeylerden münezzehtir. Kullarını; imtihan etmek maksadıyla yeryüzünde Kendi mülkünde hükmünü uygulayacak bir halife olarak kılmıştır. İnsanın, Allah’ın emrine göre hareket edip etmeyeceğini imtihan etmektedir. O zaman maksat menfaat temin etmek değil Allah’ın emrine uymak olur. İnsanın, Allah’ın samimi kulu olup olmayacağını imtihan etme meselesi, İslam’ın esas fikridir. Allah’u Teala şöyle buyurmuştur:

“Yeryüzünde sizi halife kılan O’dur. Kim kâfir olursa, kâfirliği kendi aleyhine olacaktır.” (Fatır : 39)

Buna binaen İslam’ın iktisatla ilgili fikirlerini ana hatlarıyla göstermeye çalışacağız ki; İslam’ın farklı bir ideoloji olduğu ve onun nizamlarının da farklı olduğu idrak edilsin. İslam ideolojisine inananlar, bu nizamları uygulamak ve İslam Devleti’ni kurmak için çalışmalarına hız versinler…

-(1)-. İktisat, nasıl mülk edinilir ve bu mülkte nasıl hareket edilir diye inceleyen bir konudur. Bu iki konuda insanların işlerini düzenleyen nizam da iktisat nizamıdır. Onun geliştirilmesi işi iktisat nizamına girmiyor, ilme giriyor.

-(2)-. İktisat siyaseti, toplumun üzerinde bulunacağı hale göre çizilir. İslam toplumundaki ilişkiler İslam’a göre yürütülecektir. İslam’ın hedefleri, yüksek idealleri ve saydığı değerleri göz önünde tutulur.

-(3)-. İktisadi problem, mülkü bütün tebaalarına (halklara) dağıtmakla çözülür. İslam Devleti, toplumunda iktisadi dengeyi sağlamayı hedef edinir. Önce herkesin yiyeceği, giyeceği ve meskenini temin etmek için imkân sağlar; aciz olanlar için bunları temin eder. Sonra herkesin lüks isteklerini temin etmek için fırsat verir.

-(4)-. Mülkiyetlerin üç çeşidi vardır:

a-) Ferdi mülkiyet, b-) Umumi mülkiyet, c-) Devlet mülkiyeti.

-(5)-. Ferdi mülkiyet, şu beş yolla gerçekleşir:

a-) Çalışmak, b-) Varis olmak, c-) Hayat için mala muhtaç olmak, d-) Devletin malından tebaasına vermesi, e-) Mal veya çaba sarf etmeden fertlerin birbirlerine verdikleri mallar.

a-) Çalışmak bölümü 7 kısma ayrılır:

1-Toprağı dirilterek işletmek,

2-Yeraltından veya havadan elde edilen maddeleri işletmek,

3-Avlanmak,

4-Komisyonculuk ve pazarlama yapmak,

5-Mudarebe,

6-Musakat,

7-Diğerleri için ücretle çalışmak,

b-) Mirasla ilgili İslam’ın ahkâmı geniştir. Mirasçı akrabalardan herkesin ne kadar alacağını belirtmiştir.

c-) İnsan, hayat için mala muhtaç olunca, onun mirasçılarının güçleri varsa onunla mükelleftir. Yoksa İslam Devleti onunla mükelleftir.

d-) Devlet, istediği kimseye malından verme hakkına sahiptir. Özellikle muhtaç olanlar ve İslam’a hizmet edenlere verir.

e-) Mal veya çaba sarf etmeden fertlerin elde edebilecekleri mallar şunlardır:

1-Hibe, hediye ve vasiyetler gibi fertlerin birbirleriyle kurdukları alakaların neticeleriyle elde edilen mallar. 2-Diyet ve tazminat, 3-Mihir, 4-Sahip-siz buluntular, 5-Halife ve diğer yöneticilerin aldıklarıdır. Çünkü kazanmak için bir iş yapmadıklarına ve sorumluluğu taşıdıklarına karşılık ücrete müstahak olduklarına göre ücret alamazlar. Ancak geçinmelerini temin etmek için kendilerine marufla bir miktar verilir.

-(6)-. Umumi mülkiyet üç bölüme ayrılır:

1-Toplumun topluca muhtaç olduğu şeyler, 2-Tükenmez (bolca bulunan) mallar, 3-Tabiyatından fertler tarafından mülk edinilmeyen mallar.

-(7)-. Devletin mülkiyeti:

a-) Ganimet, fey ve humus,

b-) Haraç (fethedilen veya sulhla İslam Devleti’nin mülküne giren topraklardan alınan miktar),

c-) Cizye (zımmi güçlü baliğ erkeklerden senede alınan bir miktar),

d-) Devletin ihtiyacı için genel mülkiyetten kesilen mallar,

e-) Çöl, dağ, deniz kıyıları, bataklıklar ve fertlerin malik olmadıkları ölü topraklar gibileri,

f-) İslam Devleti’nin fethettiği memleketlerin devletlerine ait bütün bina ve kuruluşlar,

g-) Bir kâfir devletin Müslüman tüccarlardan gümrük alması halinde, o devletin tüccarlarından alınan gümrük. Bu gümrük, devletin mülkiyetine dâhil olur,

h-) Devletin yönetici ve memurlarının haram yolla elde ettikleri malların ellerinden alınıp devletin mülkiyetine katılması,

ı-) Mali cezalar,

j-) Varisi bulunmayanların malları,

k-) Mürtetlerin malları,

l-) Devletin ve ümmetin ihtiyacını karşılamak için tahsil edilen vergi (Bu vergi geçicidir),

m-) Definelerin beşte biri,

n-) Zekâtı sekiz sınıfa dağıtmak üzere devletin kontrolü altına konulması.

-(8)-. Toprakla ilgili ahkâm:

a- Toprak iki çeşittir: Fethedilen veya sulhla devletin eline geçen toprak haracidir. Bu topraktan her sene haraç alınır. Kendi ahalisinden Müslüman olanın toprağı uşridir. Sadece zekât olarak mahsullerinin onda biri alınır.

b- Fertler, ölü toprağı diriltip işletirler.

c- Mirasla toprağa sahip olabilirler,

d- Satın alarak toprağa sahip olabilir.

e- Devlet, kendi mülküne dahil olan (haraci) toprakları fertlere taksim eder.

f- Fertler, karşılıksız toprağı birbirlerine verebilirler.

g- Devlet, toprağı işletme gücüne sahip olmayanlara yardım eder. Ayrıca devlet, ziraatı geliştirmek için bunun işlerini üstlenir.

h- Toprak kiraya verilmez. Ya kişi işletir ya da başkalarına verilir.

ı- Ağaçlı toprak viraya verilir. Buna musakat denilir.

j- Üç sene toprağını ihmal eden kimselerin toprakları kendi ellerinden alınır.

-(9)-. Sanayi ile ilgili ahkâm:

1-) Sanayi ürettiği maddenin hükmü alınır. Eğer üretilen ve çıkartılan madde kamu mülkiyetine dâhil ise, o sanayi kamu mülkiyete ait olur. Demiri çıkartacak fabrikaların mülkü kamuya ait olur. Fakat devlet, ücretle işçi, uzman, fertlere ait araç ve gereçleri tutabilir. Fakat madenlerden payları yoktur. Sadece ücret alırlar.

2-) Devlet, sanayi devrimini gerçekleştirmeyi hedef edinir. Zati gücüyle teknolojiyi en üst düzeye çıkartmayı da gaye edinir.

3-) Bütün sanayiler harbi esasa dayandırılır. Yani her fabrika savaş için gerekli malzemeyi imal edebilecek kapasitesinde olur.

-(10)-. Şirketlerle ilgili ahkâm:

a-) Anonim ve kooperatif şirketler gibi, kapitalist fikrine dayalı şirketler İslam Devleti’nde yasaktır.

b-) İslam’daki şirketler sadece şu beş çeşittendir: A-İnan Şirketi, B-Eb-dan Şirketi, C-Mudarebe Şirketi, D-Vucuh Şirketi, E-Mufavade Şirketi.

-(11)-. Malı ve mülkü geliştirmeyle ilgili ahkâm:

1- İslam’ın meşru kıldığı yollarla herkesin mülkünü geliştirmesi caizdir.

2- Kumar, faiz, aldatmak, kalpazanlık, stokçuluk, fuhuş ve her haram şeyin ticaretini yapmak gibi malın geliştirilmesi gayri meşru yollardır. Bunların hepsi yasaktır.

-(12)-. Harcama ile ilgili hüküm:

a- Haram şeyler için bir kuruşu dahi harcamak, israf ve savurganlık demektir. Bu ise haramdır.

b- İdaresiz malı harcayıp borçlanmaya sevk eden harcamaya sefihlik (beyinsizlik) denilir. Bu durumda olan kimseye vasi tayin edilir. Bu vasi, sefih kimsenin malını onun üzerine harcamak için görevli olur.

c- Küçük ve delilerin mallarını idare etmek için vasiler tayin edilir.

d- Cimrilik haramdır.

e- Gösteriş için veya kibirlilik göstererek harcamak haramdır. Buna safahat denilir.

f- Herkes kendisine ve ailesine harcamaya mükelleftir. Varisleri fakir olanlar için harcamaya mükellef İslam Devletidir.

g- Kim; komşuları, akrabaları ve diğer kimselerin muhtaç olduklarını öğrenirse onlar için harcama yapmalıdır. (Buna sadaka vermek denilir.)

h- Müslümanlar, Allah uğrunda ve İslam daveti için harcama yapmalıdırlar.

-(13)-. Ümmete temin edilecek genel hususlar:

1- Sağlık hizmeti tebaanın hepsine bedava temin edilir.

2- Eğitim, öğretim ve kültürleştirme ihtiyaçları bedava ve tebaanın hepsine sağlanır.

3- Emniyet, asayiş ve huzur her tebaaya bedava tahakkuk ettirilir.

4- Parklar, yollar, meydanlar ve genel istirahat yerleri tebaanın hepsine bedava temin edilir.

5- İbadet yerleri her Müslümana bedava temin edilir.

-(14)-. Vergi tahsil etmek geçicidir. Ancak şu hallerde tahsil edilir:

a-) Cihad, fakirler, yoksullar ve yolda parasız kalanlar için,

b-) Devletin memurları ve askerlerin maaşlarını vermek için,

c-) Yolları, camileri, okulları ve hastaneleri tesis etmek için,

d-) Zelzele ve tayfun gibi olağanüstü haller için,

Devlet ancak bu hususlarda, Beytul-Malda para bulamazsa vergi tahsil eder.

-(15)-. Parayla ilgili ahkâm:

1-) İslam Devleti’nin parası altın ve gümüşe dayalıdır. Altına dayalı birime Dinar ve gümüşe dayalı birime de Dirhem denilir.

2-) İslam Devleti’nin parası, hiç bir yabancı paraya bağlı olmaz.

3-) İslam Devleti’nin parası ile diğer paraların değişim ve bozma, altın ve gümüş miktarına göre gerçekleşir.

4-) Bankalar yasaktır. Ancak Beytul-Malın şubeleri, faizsiz olarak tebaasına borç verir ve diğer mali işlemleri sağlar.

5-) Borsa yasaktır. Çünkü hisseler şeklinde mevcut değildir. Ancak sözleşme yapılarak şirketlere katılınır ve anlaşarak şirketten ayrılınır.

6-) IMF ve Dünya Bankası gibi kapitalist kuruluşlara İslam Devleti mensup olmaz. Onlardan kredi almaz. Ayrıca sömürgeci devletlerden herhangi bir şekilde kredi veya yardım almaz.

7-) Yabancı şirket ve kuruluşlar, İslam memleketlerinde yatırım yapamazlar, imtiyaz da alamazlar.

-(16)-. Ticaretle ilgili ahkâm:

a- Dış ticaret, devletin dış siyasetinden bir parçadır.

b- Dış ticaret, malın kaynağına göre değil tüccarın tabiiyetine göre yürütülür.

c- Serbest piyasa ve ticaret yoktur. İslam ahkâmına göre dış ticaret yapılır.

d- Harbi tüccarlarla muamele yapılmaz.

e- Harbi olmayan devletlerle İslam Devleti’nin şeri ahkama göre sözleşme yapmasına göre muamele yapılır.

f- Haram şeyler ithal edilmez.

g- Stratejik madde ve silahlar ihraç edilmez.

h- İç ticaret, tebaa arasında İslam ahkamına göre yürütülür. Muhtesip; çarşı, market ve pazarları kontrol eder. İslam ahkâmına muhalif olanlara ceza verir.

ı- Devlet, ne ihracata ne de ithalata hiç dayanmaz. Kendi kendisine kâfi gelebilmek için siyaset ve planlar çizer.

-(17)-. Ücretle ilgili ahkâm:

1- Ücret sözleşmesinin şeri tarifi; bir karşılığı elde etmek için menfaat üzerine iki taraf arasında gerçekleşen anlaşmalardır.

2- Buna göre ne kadar menfaat sağlanırsa ona göre ücret verilir. Böylece ya işini menfaatine ya da çalışanın zati menfaatine göre takdir edilir.

3- Kapitalistlerin yaptıkları gibi, asgari ücret ve malların fiyatlarına göre ücret takdir edilmez.

4- Sosyalistlerin yaptıkları gibi, işçinin ürettiği şey kendisinindir diye bir ücret takdir etmez.

5- Memurlar dâhil olmak üzere işçiler ile işverenler arasında ihtilaf olursa, bunu normal mahkemeler hallu fasl yapar. Bu nedenle sendikalar yoktur.

6- Ücretli kimselerden vergi, emeklilik ve sigorta gibi hususlar için kesintiler yapılmaz. Ücretli kimse, ücretinin tamamını alır.

7- Ücretli kimselerin de, diğer tebaalar gibi kendilerine ve ailelerine sağlık hizmetleri ve öğretim ihtiyaçları bedava temin edilir. Ücretli kimse herhangi bir nedenle çalışmaktan aciz kalırsa, muhtaç kalırsa, varisler kendisine bakar. Eğer onlar da bakamazlarsa, o zaman devlet bakar. Bundan dolayı emeklilik veya işsizlik veya sakatlık olunca ne olacak diye bir sorun yoktur.

8- Devlet, herkese iş temin etmekle mükelleftir.

-(18)-. Bütçeyle ilgili ahkâm:

a- Bütçenin bölümleri şeri hükümlerle belirlenmiş olup değişmez.

b- Bu bölümlerin detayları ve miktarları değişir.

c- Bu, Meclisin çoğunluğuyla değil, halifenin görüşüyle tespit edilip kararlaştırılır.

-(19)-. Zekâtla ilgili ahkâm:

1- Zekat şu mallardan alınır:

a-) Deve, inek ve koyun, b-) Mahsul ve ürünler, c-) Para, d-) Ticaret için gösterilen mallar.

2- Nisaba ulaşırsa ve bir sene geçerse zekat toplanır. Ancak mahsul ve ürünlerden biçildikten ve toplandıktan sonra alınır.

3- Mahsul ve ürünlerin zekâtı onda birdir.

4- Para, 85gr. Altın veya 600gr. Gümüş değerinde olursa, ondan %2,5 çıkartılır.

5- Ticaret için gösterilen malların miktarı 85gr. Altın veya 600 gr. gümüş değerinde olursa, onun zekâtı %2,5 olarak tespit edilir.

6- Beş deveden, otuz inekten ve kırk koyundan itibaren bu hayvanlardan zekât alınmaya başlanılır. (Bunların detayları vardır.)

7- Zekât, sadece Müslümanların fazla mallarından alınır.

8- Zekât sadece Müslümanlara dağıtılır. Ve ancak şu sekiz sınıfa verilir: Fakirler, yoksullar, yolda parasız kalanlar, azat edilecek köleler, İslam’a kalpleri ısındırılacak kimseler, borcunu ödeyemeyen kimseler, zekâtı toplayıp dağıtanlar ve cihad.

9- Ancak halife bunlardan kime verilip verilemeyeceğine karar verir. Yani halife, bir kısmına verip diğer kısmına vermeyebilir, bunda muhayyerdir (serbesttir).

10- Kadının süsü için zekât yoktur.

İşte İslam Devleti’nde iktisat nizamının ana hatlar bunlardır. Bunların detayları; İslam’daki iktisat Nizamı, Maliye ve İktisadi Siyaset kitaplarında vardır. Bütün bunların delilleri; Kur’an, Sünnet, İcma-ı Sahabe ve Şeri Kıyastır. İslam Devleti’nde bunların tanzimini veya Beytul-Malın şemasını çiziyoruz. Umulur ki, Müslümanlar İslam’daki iktisat nizamını ve tatbikatını zihinlerinde tasavvur etsinler. Ve böylelikle İslam Hilafet Devleti’ni kurmak için şevkleri ve azimleri artsın.

 Esad Mansur.