Cumhurbaşkanı’nın Meclis konuşması üzerine:

Övünç Kaynağımız Ancak İman Ve Müslümanlığımızdır:

Cumhurbaşkanı Erdoğan 23.10.2018’te Meclis’teki konuşmasında;
Irkçılık, istiklal marşı ve andımız! hususlarına değindi;
“İstiklal marşımız dışında bir ant tanımıyoruz, tanımayız…. ama şunu söyleyeyim ben Türkçü değilim, ….. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır, yoktur. Her etnik unsur kendi etnik unsurlarıyla iftihar edebilir…..”
Bu sözler tamamen çelişkilidir.
Irkçılığı reddederken ırkçılığı yansıtan istiklal marşıyla övünüyor ve bu andımız dışında bir şey tanımayız diyor!
Evvela bu bayrak milliyetçi bir bayraktır, onu kullanmak ve onunla övünmek caiz değildir, haramdır. Sömürgeciler memleketimizi (Osmanlı’yı) bölünce her memlekete bağımsızlık verdi, sınırları çizdi ve her memleket için bir bayrak çizdi veya çizdirdiler. Suriye, Mısır, Ürdün vs. bu bayraklar bölücülük sembolleridir. Bu beldelerin birbirinden bağımsız olmaları sömürgecilik planlarındandır.
Müslümanların tek bayrağı vardır, oda Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağıdır. Bu bayrak ise siyah zemin üzerinde “La ilahe illallah, Muhammed Rasulullah” yazılıdır. İslam ordusunun bayrağı ise beyaz zemin üzerinde “La ilahe illallah, Muhammed Rasulullah” yazılı olan bayraktır.
Osmanlı devletini bölmek için 1916 yılında Sykes Picot anlaşmasında İngilizler ve Fransızlar gizlice anlaştılar, her İslam memleketi için ayrı bayraklar ve ayrı vatan veya yurt için milli sınırları çizdiler. 1924’te Mustafa Kemal tarafından Lozan anlaşmasında kabul edildi ve imzalandı. İstiklal marşı buna göre yazıldı. Bu kafirlerin planlarındandır. Bunu kabul etmek ihanettir.
İstiklal marşında ırkçılık vardır, ulusçuluk ve vatancılıktan söz ediyor. Bunların hepsi cahiliyedir. İslam Ümmeti tek bir ümmettir.
Allah Subhânehu wa Teâlâ şöyle buyurdu:
اِنَّ هٰذِهٖۤ اُمَّتُكُمۡ اُمَّةً وَّاحِدَةً ‌ۖوَّاَنَا رَبُّكُمۡ فَاعۡبُدُوۡنِ‏
“Şüphesiz ki sizin Ümmetiniz tek bir ümmettir. Rabbiniz de benim. Öyleyse bana kulluk edin” (Enbiya 92)
Irkçılık, milliyetçilik vatancılık birbirine benzer, bölücülüktür ve İslam’a aykırıdır.
Erdoğan “Her etnik unsur kendi etnik unsurlarıyla iftihar edebilir.” Demesiyle bir çelişkiye düşmüş oldu. Zira bu cümle her halk kendi milliyetçi unsurlarıyla iftihar edecek demektir, bu tamamen ırkçılık ve milliyetçiliktir.
İnsanın kabilesi, aşireti, kavimi veya halkıyla övünmesi haramdır.
Belki derki; ben kavmim veya halkımla övünürüm, ama kendimizi diğerlerden üstün görmeyor, diğerlerini horlamıyoruz, yani ırkçı değiliz. Bu şekilde diğerlerinden üstün olduğumuzu iddia etmiyoruz, diğerlerini horlamıyoruz şeklinde iddia etse de aslında pratikte böyledir. Biz Türk’üz dediğimiz zaman bu durumda kendimizi diğerlerden ayırmaya ve kendimiz için bir varlık oluşturmaya çalışırız, birbirimize sahip olmaya başlarız, önce Türk demeye başlarız, ondan sonra ayrı devlet kurmaya çalışırız.
Bütün Müslümanları toplayan tek İslam devleti bu nedenle yıkıldı, Türklerin devleti kuruldu, Arapların devletleri kuruldu. Şimdi ise Kürtler ayrı bir devlet kurmak istiyorlar.
Nitekim Allah Subhânehu wa Teâlâ şöyle buyurdu:
يٰۤاَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقۡنٰكُمۡ مِّنۡ ذَكَرٍ وَّاُنۡثٰى وَجَعَلۡنٰكُمۡ شُعُوۡبًا وَّقَبَآٮِٕلَ لِتَعَارَفُوۡا‌ ؕ اِنَّ اَكۡرَمَكُمۡ عِنۡدَ اللّٰهِ اَتۡقٰٮكُمۡ‌ ؕ اِنَّ اللّٰهَ عَلِيۡمٌ خَبِيۡرٌ‏
“Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Tanışasınız diye sizi halk ve kabileler haline getirdik. Allah katında en değerli olanınız ise en takvalı olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir ve her şeyden haberdardır”. (Hucurat 13)
Bu ayet nazil olunca Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hemen Kâbe’nin etrafını tavaf ederek Allah’ın vahyiyle şu hadisi okumaya başladı:
“Şüphesiz ki Allah sizin üzerinizden Cahiliye ubeyyesini (hamiyesi, kibirliliği), baba ve ecdatlar la övünmeyi kaldırdı. İnsanlar sadece iki kısımdır; (birincisi): imanlı ve takvalı olanlardır. (İkincisi ise) Facir ve bedbahttır. Siz hepiniz Adem’in oğullarısınız, Adem ise topraktandır. Birtakım insanlar kavimleriyle övünüyorlar. Bunu bıraksınlar. Şüphesiz ki bunlar cehennem odunlarından bir odundurar veya bunlar Allah katında burunlarıyla pisliği iten böceklerden daha aşağıdırlar”. (Ebu Davut ve Tirmizi)
Bu nedenle Türklükle, Araplıkla, Kürtlük vs. milliyetle, kavimle, ırkla ve herhangi bir etnik unsurlarla övünmek cahiliyedendir, bunu yapan cehennem odunlarındandır.
Türklerin etnik unsurlarıyla veya Kürtlerin etnik unsurlarıyla övünmeleri cahiliyedendir. “bunlar Allah katında burunlarıyla pisliği iten böceklerden daha aşağıdırlar”.
İnsan kendini tanıtmak için ismini, babasının, dedesinin ve soyunun ismini söyleyebilir. Ama bunlarla övünemez. Bunlarla övünmek cahiliyedendir, haramdır. Övünen cehennem odunu olur.
İnsan kendini tanıtmak için ben Türküm, Kürdüm, Bulgar’ım, Alman’ım vs. diyebilir. Ama bunlarla ilgili unsurlarla övünemez. Bu hususlarla iftihar etme cahiliyedendir, haramdır. Övünen kimse ayette belirtildiği gibi burnuyla pisliği iten böcekten daha aşağı olur.
İnsan sadece Müslümanlıkla övünür. Müslümanlık büyük nimettir.
Allah Subhânehu wa Teâlâ bize şöyle söylemeyi öğretti:
“وَمَنۡ اَحۡسَنُ قَوۡلًا مِّمَّنۡ دَعَاۤ اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَّقَالَ اِنَّنِىۡ مِنَ الۡمُسۡلِمِيۡنَ”
“Allah’a davet eden, Salih amel yapan (Allah’ın emrini yerine getiren ve nehyinden vazgeçen) ve ben Müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır” (Fussilet 33)
Elbette “Müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel sözlü” kimse yoktur.
En güzel sözlü kişi ben Müslümanlardanım diyendir. Elhamdülillah ben Müslümanım diyendir.
Türkler ve Kürtler Mustafa kemal gelinceye kadar hiçbir zaman ben Türküm veya Kürdüm bile demiyorlardı. Elhamdülillah ben Müslümanım diyorlardı.
Ancak münferit olaylarda Osmanlı devletini yıkmak için İngiltere’nin ve Fransa’nın ajanları, münafık, dönme, Hristiyan, Ermeni gibi kimseler Türkçülük Kürtçülük, Arapçılık. vs. yapıyorlardı, bundan söz etmeye ve övünmeye başladılar, gizlice milliyetçi hareketleri kurdular. İngiltere ve Fransa onları destekledi. Halen bugün bile bu tip hareketleri destekliyorlar.
Mustafa Kemal İngilizlerin emriyle ve gücüyle Hilafeti yıkıp Türklere ait bir devlet kurunca ve diğer İslam memleketlerinden vazgeçince şu cahiliye sloganını çıkarttı: “Ne mutlu Türküm diyene”.
Oysa Müslüman sadece: “Ne mutlu Müslümanım diyene” şeklinde söyleyerek imanıyla ve Müslümanlığıyla övünür. Elhamdülillah ben Müslümanım der.
Müslümanların andı şu sözlere dayalı olur ve bunun dışında olmaz:
Biz Müslümanız, ne mutlu bize,
Allah’ın kullarıyız, kardeşiz,
Tek ümmetiz, sancağımız ve bayrağımız Rasulullah’ın bayrağıdır,
Kitabımız tektir; o Kur’an’dır, Anayasamız buna dayalıdır.
Memleketlerimiz tektir; bütün İslam memleketleridir.
Devletimiz tektir, o peygamberlik metodu üzerine Râşidî Hilafettir.