5 Ocak 2019 ·

Menbiç Üzerine Suriye Rejimi Türkiye ile Anlaştı mı?

Esad Mansur

Suriye rejiminin haber ajansı “Sana” 03.01.2019’da şu haberi aktardı: “YPG Menbiç şehrinden Fırat doğusuna doğru 400 elemanını çekti. Şehri normal hayata döndürmekle ilgili anlaşmayı uygulamak için bu çekilme gerçekleşti”. Bunun manası YPG Suriye rejimiyle anlaşmıştır. Amerika ayrılıkçı Kürtlerin rejimin kucağına atılmasını temin etmek üzere Türkiye’nin saldırı tehditlerini kullanıyor. Bu ayrılıkçılar, Suriye rejimini korumak üzere şeytan Amerika uğrunda Müslümanlara karşı savaştılar. Amerika’nın dostları İran, Lübnan’daki partisi, Rusya ve Türkiye hepsi bu rejimi korumaya çalıştılar, onun yıkılışını engelleyip İslam Hilafet devletinin kuruluşunu geciktirmeye gayret sarf ettiler. Bu ayrılıkçılar şeytan Amerika’nın onlar için özerklik gibi bir siyasi varlığı temin edeceğini umdular. Ama şeytanın vaatleri yalan çıktı. Onlar böyle varlıklarını sürdüremeyeceklerini idrak ettiler, rüyaları buharlaştı, dünyayı ve ahireti kaybettiler.
Haber Türk kanalı 03.01.2019 da diplomatik kaynaklardan aldığı bilgiye göre Türkiye’nin Menbiç’e askeri operasyon yapması hususunda Rusya’yı ikna ettiğini, Moskova’nın bunu onayladığı Suriye rejiminin o bölgede ilerlemesinden sakındırdığını bildirdi.
Türkiye Menbiç’e saldırmayı tahtit etmişti, fakat Amerika’dan izin almasa oraya saldırmaz. Nitekim Amerika Suriye’den askeri olarak çekilmeye dair karar aldı ve bölgede Türkiye’nin bir rol oynamasını talep etti. Girdiği bölgeleri ilerde Suriye rejimine teslim etmek üzere bu rolü oynayacaktır. Aynı anda bu rol üzerine Rusya ve Suriye rejimiyle anlaştı. Suriye rejimi Türkiye’nin rolünden memnundur. Bu nedenle YPG’nin elemanlarının çekilmesini istedi. Zira Erdoğan’ın isteği YPG’nin Menbiç’ten çıkmasıdır. Bu şekilde hedefi gerçekleşmiş olur ve ondan sonra er geç Suriye rejiminin oraya girmesi temin edilecektir.
Öte yandan Türkiye kedisine bağlı olan Özgür Suriye Ordusunu, Amerika’da ona tabi olan devletleri, Türkiye ve diğerleri tarafından terörist olarak sınıflandırılan İslam’i örgütlere saldırtıyor. Son on üç gün içerisinde İdlip bölgesinde bu çatışmaların neticesinde 75 kişinin öldürüldüğüne dair haberler yayınlandı.
Geçen 17 Eylül’de Sütçi’de Erdoğan- Putin ittifakı gereğince o bölgeden sınıflandırdıkları bütün terörist örgütleri temizlemektir. Bu şekilde Türkiye kendisine bağlı olan Nureddin Zengi grubu dahil olmak üzere Özgür Suriye Ordusu ve oluşturdukları Suriye Milli Ordusu vasıtasıyla laikliği, demokrasiyi ve Sütçi anlaşmasını kabul etmeyen örgütleri tasfiye edecekler. Ondan sonra bölgeyi katil Suriye rejimine teslim edecekler. Nitekim daha önce Türkiye Halep’in bu rejime teslim edilmesini sağlamıştı, ateşkes anlaşmalarıyla Guta ve Dera bölgelerininde rejime teslim edilmesini de temin etti. Bu şekilde Türkiye Erdoğan ile Suriye devrimine karşı en büyük darbe indiren güç oldu. Bu Allaha ve müminlere büyük ihanet sayılır. İşte Amerika, Rusya, Türkiye, İran ve Lübnan’daki partisi, Suudi Arabistan ve diğer devletler Suriye’de İslam’ın yönetime dönüşünü engellemeye çalıştılar ve çalışmaya devam edecekler. Hepsi Amerika’nın BM’lere bağlı olan Güvenlik konseyinden 2254 numaralı kararını çıkarttırdı. Bu karar Suriye’de laik rejimin ve kuruluşlarının korunmasını ve İslam’ın yönetime dönüşünü engellemek için beraberce çalışmalarını gerektiriyor.
Suriye laik rejimi bir milyon Müslümanı öldürdükten sonra Müslüman halkın ve ümmetinin susmayacağını ve mücadeleyi devam ettireceklerinden o güçler endişelidirler. Amerika kendisine tabi olan Suriye rejimini bölgedeki devletler vasıtasıyla korumak istiyor. Onun başkanı Trump bunu açıkça söyledi. Amerika Türkiye’yi kullandığı gibi YPG’yi kullandı, İran’ı ve tebaalarını da kullandı. Bunlar akıllı ve samimi olsalardı Amerika’yı terk ederlerdi ve ümmetlerine dönerlerdi. Amerika’yı ve Rusya’yı kovmak ve İslam’ı getirmek için ümmetle beraber çalışırlardı. Ama bunlar bu şerefe laik değiller.
Gerçek ise Suriye Müslüman halkı dahil olmak üzere ümmet susmayacak durmayacaktır. Zira korku duvarını yıktı, fedakarlığı gösterdi, siyasi uyanıklığı ve İslam’a dönüşü her gün artıyor, bütün devletlerin kendileri aleyhine entrika çevirdiklerini anladılar. Uyanık samimi siyasi liderliği bekliyor.

Esad Mansur