-45-
İsrailoğulları’na zillet vurulmasının nedenleri:

وإذ قلتم يا موسى لن نصبر على طعام واحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثائها وفومها وعدسها وبصلها قال أتستبدلون الذي هو أدنى بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سألتم وضربت عليهم الذلة والمسكنة وباءوا بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بآيات الله ويقتلون النبيين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون
“Hani siz (verilen nimetlere karşılık): Ey Musa! Bir tek yemekle yetinemeyiz; bizim için Rabbine dua et de yerin bitirdiği şeylerden; sebzesinden, hıyarından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından bize çıkarsın, dediniz. Musa ise: iyi olanı daha aşağı olanlarla değiştirmek mi istiyorsunuz? O halde Mısır’a (veya şehre) inin. Zira istedikleriniz sizin için orada var, dedi. İşte (bu hâdiseden sonra) üzerlerine aşağılık ve yoksulluk damgası vuruldu. Allah’ın gazabına uğradılar. Bu musibetler (onların başına), Allah’ın âyetlerini inkara devam etmeleri, haksız olarak peygamberleri öldürmeleri sebebiyle geldi. Bunların hepsi, sadece isyanları ve taşkınlıkları sebebiyledir.” (Bakara 61)

İsrailoğulları’nın Allah’tan istedikleri hep dünyevi şeyler idi ve Allah Celle Celaluhu onların isteklerini kabul etti. En güzel yemekleri gökten onlara indirdi. Fakat, şımardılar ve yeryüzünde yetişen bakla, kabak, mercimek, sarımsak gibi yiyecekler istediler. Allah’u Teala onları iyi olanı düşük olanla değiştirmek istediklerinden dolayı azarladı ve başka bir memlekete gitmelerini istedi. Orada istediklerini bulacaklarını da beyan etti. Ayette “Mısır” sözcüğü geçmektedir. Bu kelime ya bildiğimiz Mısır memleketi ya da herhangi bir memleket veya şehir mânasında tefsir edilebilir. Çünkü Arapçada mısır, bir memleket manasında geçer. İsrailoğulları Mısır’dan Filistin’e Musa’yla birlikte kaçtıktan sonra yiyecek ve içecek istediler. Bu nedenle biz, ayette geçen “Mısır” kelimesini bilinen mısır değil “herhangi bir memleket” diye tercih ediyoruz. Çünkü, Musa Aleyhisselam kendi kavmini Allah’ın yardımıyla Mısır hakimi olan zalim Firavundan kurtararak Mısır’dan çıkartıp Filistin’e getirdi ve ayette gösterilen köy olan Kudüs’e secde ederek girmelerini istedi. İsrailoğulları tekrar Mısır’a dönmediler. O zaman nüfusu kalabalık olan bir yere gitmiş olmalılar ve buna şehir denilir. O memleketin veya şehrin yöneticileri olur ve asırların örf ve adetlerine göre bu yöneticiler ve halkları yabancı olanları köleleştirir veya ezerlerdi, onlara ikinci sınıf veya daha aşağı sınıflar muamelesi gösterirlerdi. Bu nedenle İsrail oğulları yerden insanların yiyecekleri bir şeyler isteyince ve oraya gitmelerine müsaade edilince orada zelil ve aşağılık oldular ve Allah’ın gazabına uğradılar.

Allah Celle Celaluhu onların bütün istediklerini onlara veriyordu ve buna rağmen kendilerine verilen nimetleri beğenmiyorlar ve isyan ediyorlardı. Bunun için Allah Celle Celaluhu onları; zillet ve miskinlikle cezalandırdı. Nereye giderlerse gitsinler, zillete maruz kalır, miskin olur, diğer insanlar onları alçaltır ve ezerler. Bu sebeple, hiçbir zaman kendi başlarına cesaretleri yoktur, devamlı diğer insanların arkasına saklanırlar ve onlardan yardım ve güç alarak hareket ederler. Misal olarak; geçen yüzyıllarda da Avrupa ve Rusya onları eziyordu, Endelüs (İspanya)’da Emeviler döneminde ve ondan sonra Osmanlılar döneminde İslam devleti onları himaye etmişti. Birinci ve ikinci dünya savaşında Avrupalılar ve özellikle Hitler döneminde Almanlar onları alçaltıp ezdiler. Müslümanlara karşı onları kullanmak ve savaştırmak için Filistin’e gönderdiler. Bu da Yahudiler için büyük cezadır. Çünkü Müslümanlar bunlara karşı susmayacaklardır. Ancak, Amerika ve Avrupa Müslümanlarla savaşmak, Müslümanların memleketlerini sömürmek, Müslümanların kalkınmasını, birleşmesini ve tek bir devlete yâni İslam devletine sahip olmalarını önlemek için Yahudileri Filistin’e yerleştirdiler. Onları her alanda destekliyorlar. Bu ise Yahudiler için intihardır. İslam dünyasında var olan rejimler ve yöneticilerde Amerika’ya ve Avrupa’ya bağlı oldukları için Yahudileri koruyorlar. Fakat Müslümanlar, bu rejimleri ve yöneticileri yıkmak için kımıldamaya ve daha doğrusu hareket etmeye başladılar. Er geç samimi İslâmi hiziplerin liderliğinde İslam ümmeti, İslam nizamını uygulayan devleti Allah’ın izniyle kuracaklardır. İşte o zaman Yahudileri Filistin’den sileceklerdir. Bazı sahih hadisler bu müjdeyi bizlere verdi. Ayrıca, Yahudiler Allah Celle Celaluhu’ın gazabına uğradılar. Allah Celle Celaluhu’ın gazabının sebebi bu ayette şöyle açıklanmaktadır: “Allah’ın gazabına uğradılar. Bu musibetler (onların başına), Allah’ın âyetlerini inkara devam etmeleri, haksız olarak peygamberleri öldürmeleri sebebiyle geldi. Bunların hepsi, sadece isyanları ve taşkınlıkları sebebiyledir” Aynı anda, Allah Celle Celaluhu emirlerine muhalefet edip Allah Celle Celaluhu’a isyan ediyorlar ve günah işliyorlardı. Aynı anda Allah’ın Celle Celaluhu sınırlarına tecavüz etmekten çekinmiyorlardı. Fakat onların arasında mümin olanlar da vardı. Bu azaptan onlar müstesna kılındılar.