Soru: Kadın erkek karışık olarak düğün yapmak caiz midir?

Cevap:
İslam’da hayat ikiye bölünür: genel hayat ve özel hayattır. Bir yere izinle giriliyorsa özel hayattır. Bir yere izinsiz girile biliniyorsa genel hayattır.
Allah (cc) şöyle buyurdu:
يٰۤـاَيُّهَا الَّذِيۡنَ اٰمَنُوۡا لَا تَدۡخُلُوۡا بُيُوۡتًا غَيۡرَ بُيُوۡتِكُمۡ حَتّٰى تَسۡتَاۡنِسُوۡا وَتُسَلِّمُوۡا عَلٰٓى اَهۡلِهَا ‌ؕ ذٰ لِكُمۡ خَيۡرٌ لَّـكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَذَكَّرُوۡنَ‏ ﴿۲۷﴾ فَاِنۡ لَّمۡ تَجِدُوۡا فِيۡهَاۤ اَحَدًا فَلَا تَدۡخُلُوۡهَا حَتّٰى يُؤۡذَنَ لَـكُمۡ‌ۚ وَاِنۡ قِيۡلَ لَـكُمُ ارۡجِعُوۡا فَارۡجِعُوۡا‌ۚ هُوَ اَزۡكٰى لَـكُمۡ‌ؕ وَاللّٰهُ بِمَا تَعۡمَلُوۡنَ عَلِيۡمٌ‏ ﴿۲۸﴾ لَـيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ اَنۡ تَدۡخُلُوۡا بُيُوۡتًا غَيۡرَ مَسۡكُوۡنَةٍ فِيۡهَا مَتَاعٌ لَّـكُمۡ‌ ؕ وَاللّٰهُ يَعۡلَمُ مَا تُبۡدُوۡنَ وَمَا تَكۡتُمُوۡنَ‏ ﴿۲۹﴾
“Ey iman edenler! Evleriniz dışında başka evlere izin almadan ve halkına selam vermeden evlere girmeyin. Sizin için hayırlı olan budur. Umulur ki düşünürsünüz. Eğer içinde kimse yoksa o evlere girmeyin ta ki size izin verilinceye kadar. Eğer size dönün denilirse dönün. Sizin için temiz olan budur. Allah yaptıklarınızı biliyor. İçinde eşyanız bulunan ve oturulmayan, boş evlere girmeniz de bir günah yoktur. Allah açığa vurduğunuzu da gizlediğinizi de bilir”. (Nur 27-29)

Bu ayetlerde Allah (cc) nereye izinle girilir, nereye girilmez gösterdi. Eğer bir evde oturanlar varsa izinle girilir. Buna özel hayat denilir, herkes giremez. Eğer oturanlar yoksa bir kimsenin orada eşyası varsa izinsiz girebilir. Eğer bir yerde oturanlar yoksa ve herkese açık ise izinsiz girilir buna genel hayat denilir.
Ondan sonra Allah (cc) şöyle buyurdu:
قُلْ لِّـلۡمُؤۡمِنِيۡنَ يَغُـضُّوۡا مِنۡ اَبۡصَارِهِمۡ وَيَحۡفَظُوۡا فُرُوۡجَهُمۡ‌ ؕ ذٰ لِكَ اَزۡكٰى لَهُمۡ‌ ؕ اِنَّ اللّٰهَ خَبِيۡرٌۢ بِمَا يَصۡنَـعُوۡنَ‏ ﴿۳۰﴾
“Mümin erkeklere söyle; gözlerini kadınlardan çevirsinler. Mahrem yerlerini korusunlar (zinadan korunsunlar). Kendileri için temiz olan budur. Şüphesiz ki Allah yaptıklarından haberdardır”. (Nur 30)

Bunun manası erkekler yabancı, mahrem olmayan kadınlarla evlerde oturamazlar. Çünkü bu ayette Allah onlara bakmaktan menediyor, yasaklıyor. Eğer onlarla beraber oturacaklarsa onlara bakmaya başlarlar. Bu ise haramdır. Dışarıda kadınlara bakmak caiz değildir. Çünkü ayet geneldir; evlerde olsun dışarıda olsun. Ama onlarla beraber oturulursa birbirlerine bakmaya başlarlar.
Arkasından Allah(cc) bir ayet indiriyor; kadınların erkeklere bakmasını ve süsünü de göstermesini yasaklıyor. Nitekim kadınlar kendi süslerini ancak aşağıdaki ayette geçenlere gösterebilirler, başkalarına gösteremezler. Kadınların süsü ise süslendikleri yerleri kapsıyor, saçları, kolye takma yeri olan boyun, küpe yeri olan kulaklar, bilezik yeri olan bilekleri, kolları, halhal yeri olan topukların üstü, baldır.
Yukarıdaki ayetten sonra gelir. Allah (cc) şöyle buyurdu:
وَقُلْ لِّـلۡمُؤۡمِنٰتِ يَغۡضُضۡنَ مِنۡ اَبۡصَارِهِنَّ وَيَحۡفَظۡنَ فُرُوۡجَهُنَّ وَلَا يُبۡدِيۡنَ زِيۡنَتَهُنَّ اِلَّا مَا ظَهَرَ مِنۡهَا‌ وَلۡيَـضۡرِبۡنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلٰى جُيُوۡبِهِنَّ‌ وَلَا يُبۡدِيۡنَ زِيۡنَتَهُنَّ اِلَّا لِبُعُوۡلَتِهِنَّ اَوۡ اٰبَآٮِٕهِنَّ اَوۡ اٰبَآءِ بُعُوۡلَتِهِنَّ اَوۡ اَبۡنَآٮِٕهِنَّ اَوۡ اَبۡنَآءِ بُعُوۡلَتِهِنَّ اَوۡ اِخۡوَانِهِنَّ اَوۡ بَنِىۡۤ اِخۡوَانِهِنَّ اَوۡ بَنِىۡۤ اَخَوٰتِهِنَّ اَوۡ نِسَآٮِٕهِنَّ اَوۡ مَا مَلَـكَتۡ اَيۡمَانُهُنَّ اَوِ التّٰبِعِيۡنَ غَيۡرِ اُولِى الۡاِرۡبَةِ مِنَ الرِّجَالِ اَوِ الطِّفۡلِ الَّذِيۡنَ لَمۡ يَظۡهَرُوۡا عَلٰى عَوۡرٰتِ النِّسَآءِ‌ وَلَا يَضۡرِبۡنَ بِاَرۡجُلِهِنَّ لِيُـعۡلَمَ مَا يُخۡفِيۡنَ مِنۡ زِيۡنَتِهِنَّ‌ ؕ وَتُوۡبُوۡۤا اِلَى اللّٰهِ جَمِيۡعًا اَيُّهَ الۡمُؤۡمِنُوۡنَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُوۡنَ‏ ﴿۳۱﴾
“ Mümin kadınlara deki; gözlerini (erkeklerden) çevirsinler, kendi mahrem yerlerini korusunlar (zinadan korunsunlar) süslerini (süsleme, takıların yerlerini) göstermesinler. Ancak ondan görülen kısım (yüz ve bileklere kadar eller) müstesnadır. Başörtülerini yaka yerini kapatarak göğüslerine indirsinler. Süslerini (süsleme yerlerini) ancak kocalarına, babalarına, kocalarının babalarına, kendi erkek çocuklarına, kocalarının erkek çocuklarına, erkek kardeşlerine, erkek kardeşlerinin erkek çocuklarına, kız kardeşlerinin erkek çocuklarına, kendisi gibi kadınlara, mülk edindikleri kölelere, aileye tabi olup erkekliği kalmamış erkeklere, kadının avretini anlamayan çocuklara gösterebilirler. Gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Allaha hepiniz tövbe edin ki felaha kavuşabilesiniz (Allah’ın rızasını ve cenneti kazanasınız)” (Nur 31)

Bunun manası kadınlar ancak bu kimselerle oturabilirler. Yabancı veya mahrem olmayan erkeklerle beraber oturamazlar. Bir şeyi kutlamak veya eğlence yapmak veyahut düğün yapmak için mahrem olmayan erkeklerle bir arada bulunamaz, beraber olamazlar. Bunun aksi caiz değildir, haramdır.

Resulullah (sav) döneminde bir düğün merasimi için kadınlar ayrıca Ensarlara ait bir evde toplandılar. Resulullah (sav) onlara şarkı söylemenin cevazını tebliğ etmek için kendi hanımı Aişe’yi görevlendirdi.
Buhari’de şöyle bir rivayet geçti: İbni Abbas r.a şöyle dedi: “Aişe r.a’ın Ensardan bir kız akrabası vardı. Resulullah (sav) dedi ki: kıza hediyeler verdiniz mi? Evet dediler. Şarkı söyleyen kimseyi getirdiniz mi? Aişe dedi ki: hayır. Resulullah (sav). şöyle dedi: Ensarlar şarkıyı severler. Keşke şarkı söyleyen bir kimse (bir kadın) getirseydiniz ve şöyle şarkı söyleseydi: size geldik.. size geldik, size selam verdik, bize selam verin…”. bu hadis kadınların erkeklerden uzak ayrı bir yerde düğün yaptıklarını gösteriyor. Hz. Aişe’nin eşi olan Resulullah (sav) oraya katılmadı. Oysa evlenen kız Aişe’nin akrabasıdır. Bunun manası düğünde erkekler kadınlarla beraber kutlama yapmazlar. Ayrıca düğünde gelin süslenir, yabancı erkekler ona bakamazlar. Diğer kadınlar da süslenebilirler ve açılabilirler, şarkı söyleyebilirler ve dans edebilirler vs. Erkeklerin onlara bakması ve onlarla beraber olması haramdır. Yukarıdaki ayetler birer delillerdir. Kadınlar süsünü ancak ayette sayılan kimselere gösterebilir.
Düğün de özel bir yerdir. Herkesin girmesine müsaade edilmez. Yukarıda gösterdiğimiz gibi Özel hayatta kadın sadece ayette sayılan mahrem erkeklerle beraber oturabilir. Mahrem olmayan yabancı erkeklerle beraber oturamaz, bir şeyi kutlayamazlar.

İslam’da şu şeri kaide vardır: “Asıl olan kadınların erkeklerden ayrı bulunmasıdır”. Ancak bir istisna gelirse ona göre hareket edilir. Namazda beraber bulunabilirler, fakat erkekler önde ve kadınlar arkada olurlar. Hacda beraber olabilirler. Bunlar birer istisnadır. Değişik yerlerde çalışabilir, ama erkeklerden ayrı olmalıdır. Alışveriş veriş yapabilir, fakat fazla durmaz. Kızların okulları erkeklerin okullarından ayrı olur. Erkekler kızlarla aynı okulda bulunamazlar. Konferansta erkekler önde kadınlar arkada veya bir tarafta erkekler başka tarafta kadınlar otururlar. Daima erkek kadın ayırımı göz önünde tutulur ve dikkat edilir. Düğünlerde ve herhangi bir şey kutlanacaksa ayrı ayrı yerlerde kutlarlar.

Kuran-ı kerim, ile hadis-i şeriflerin gösterdiği ve Resulullah (sav)’in döneminde kurduğu toplumun durumu böyle idi. Bunlar bizim için birer delildir. Müslüman Allahtan korkarak bu hususlara dikkat eder ve riayet eder, günah işlememek ve işletmemek için çalışır. Müslüman’ın hedefi sadece Allah’ın rızasını kazanmaktır.

Esad Mansur.