-62-
Yahudilerin düştükleri çelişki:

وإذا قيل لهم آمنوا بما أنزل الله قالوا نؤمن بما أنزل علينا ويكفرون بما وراءه وهو الحق مصدقا لما معهم قل فلم تقتلون أنبياء الله من قبل إن كنتم مؤمنين.(91) ولقد جاءكم موسى بالبينات ثم إتخذتم العجل من بعده وأنتم ظالمون.
“Kendilerine: Allah’ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkar ederler. Hâlbuki o Kur’an, kendi ellerinde bulunan Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah’ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.
Andolsun Musa size apaçık mucizeler getirmişti. Sonra onun ardından, zalimler olarak buzağıyı (tanrı) edindiniz.” (Bakara 91-92)
Milliyetçilik yaparak yalnız bize indirilene inanırız deyince, Allah’u Teala onların çelişkilerini şöyle gösteriyor:
“Bu kitap (Kur’an) sizdeki kitabı tasdik ediyor, hak olan budur. Çünkü onlar Tevrat’ı tahrif ettiler, gerçeğinden çok az bir şey kaldı.” Allah-u Teala devamla;
“De ki onlara, Mü’min olmuşsanız niye Allah’ın peygamberlerini öldürüyorsunuz? Ayrıca, Musa’nın size mucizeleri getirmesine rağmen bunu bırakıp bir buzağıya taptınız!” İçerik olarak onlara şöyle demektedir:
“Size indirilene bile inanmıyorsunuz, sizler yalancısınız, sadece inatçılık yaparak böyle söylüyorsunuz. Çünkü Musa’ya isyan edip bir ineğe taptınız. İşte siz zalimlerin ta kendisisiniz. Böyle yaptığınız için kendi kendinize zulüm ettiniz ve cehenneme de kendi kendinizi siz attırdınız. Zira Allahu Teala Lokman suresinde 13. ayette dediği gibi şirk en büyük zulümdür. Bunlar ineğe taptıkları için şirke koştular, bu nedenle zalim oldular.
Ey Muhammed, ey Müslümanlar! Bunlar hakkı görseler ve Peygamber onlardan gelse bile inanmazlar. Ya onu öldürürler ya da onu tekzip ederler. Ancak, kendi heva ve heveslerine göre peygamber gelirse o zaman onu kabul ederler. Bu ise peygamber olmaz.”
Şimdiki yahudi devletin liderleri gibi birer cani olurlar. Hakkı ve hakikati çevirip kendilerini haklı çıkartmaya çalışıyorlar. Bu Karakteri değiştirmezler; doğar doğmaz bunu babalarından ve annelerinden öğrenirler.