Soru:
“Ben bir ambalaj fabrikasında çalışıyorum fabrika içki, rakı kolisi de siparişi alıyor bu güne kadar hiç yapmadım Allah’ın izniyle de Yapmayacağım Yılbaşı hasebiyle bu günlerde alkol kolisi siparişi çok var ve üstüme geliyorlar yapmam için burada daha yeni tevidle tanışan bir abi var aynı sıkıntıyı oda yaşıyor, Buradaki bazı kişiler “Patron bunu satıp size maaş veriyor” deyip Yahudilerin cumartesi yasağının kafasını yaşıyorlar Allah için Nasihatinizi bekliyorum. Bu iş yerinde çalışmanın hükmü nedir?

Cevap:

İçki, rakı ve sair haram şeyler için ambalaj yapmak haramdır. Allah bir şeyi bizatihi, aynısını haram kılmışsa onunla ilgili her tür muamele, işlem ve iş haram olur. Allah (cc) şöyle buyurdu:
يٰۤاَيُّهَا الَّذِيۡنَ اٰمَنُوۡۤا اِنَّمَا الۡخَمۡرُ وَالۡمَيۡسِرُ وَالۡاَنۡصَابُ وَالۡاَزۡلَامُ رِجۡسٌ مِّنۡ عَمَلِ الشَّيۡطٰنِ فَاجۡتَنِبُوۡهُ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُوۡنَ‏
“ Ey İman edenler! İçki, kumar, dikilen heykeller, putlar ve fal ancak şeytanın amelinden birer pisliklerdir. Bunlardan uzak durun ki felaha kavuşabilesiniz” (Maide 90)
Allah bu ayette içkiyi şeytanın amelinden bir pislik olarak saydı. Bu nedenle onunla ilgili her iş yasak olur.
Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah içkiyi, onu içen, içeren veya başkalarının içmesi için döken, satan, satın alan, sıkan (onu yapan), onu yaptıran, taşıyan, kendisine taşınan ve parasını yiyenleri lanetledi” (Ebu Davut, Elhakim, İbni Habban, İbni Maceh, Tirmizi)
Bu hadiste Allah içkiyle ilgili her hususu lanetliyor, bunun manası azap veriyor, zira içkiyi bizatihi lanetlediğinden dolayı bir pislik olur.
Bu nedenle onun reklamını yapmak, ambalajını yapmak caiz değildir, haramdır. Bizatihi haram kılınan bir şeyle onunla ilgili her muamele, işlem haramdır. Zira ambalaj onu taşımak için bir işlemdir. Bu da harama bir vesiledir. Şeri kaide ise “harama götüren vesile haramdır”.
Ayrıca bu bir münkerdir, münkerden nehyetmek farzdır, neyhetmede en zayıf nokta ondan kalben nefret edip uzak durmaktır.
Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “ Sizden kim bir münkeri görürse elle değiştirsin, gücü yoksa diliyle değiştirsin, gücü yoksa kalbiyle değiştirsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir”. (Müslim)
Kalben değiştirmek, ondan nefret edip uzak durmak, onunla herhangi bir işlem yapmamaktır.
Müslüman Allahtan korkup haramdan uzak durursa Allah ona çıkış yolu gösterir, ona yardım eder ve ummadığı yerden rızk verir. Şöyle buyurdu:
وَمَنۡ يَّـتَّـقِ اللّٰهَ يَجۡعَلْ لَّهٗ مَخۡرَجًا ۙ‏ وَّيَرۡزُقۡهُ مِنۡ حَيۡثُ لَا يَحۡتَسِبُ‌ ؕ وَمَنۡ يَّتَوَكَّلۡ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسۡبُهٗ ؕ اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمۡرِهٖ‌ ؕ قَدۡ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَىۡءٍقَدۡرًا‏
“ Kim Allahtan korkarsa, sakınırsa, Allah ona çıkış yolu gösterir ve ummadığı yerden ona rızk verir. Kim Allah’a tevekkül ederse, dayanırsa Allah ona yeter, yardım eder. Muhakkak Allah kendi emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir zaman tayin etti” (Talak 2-3)
Zira rızk sınırlıdır, insan rızkını ya haram yoluyla ya da helal yoluyla elde eder. Aynı miktar ya bu yolla gelir ya da diğer yolla gelir. Öyleyse Müslüman yalnız helal yoluyla elde etmeye çalışsın da Allah onu bereketli kılsın, onun nimetini tatsın ve kendisine hoş gelsin. Haram yoluyla gelen rızk bereketsiz, insana da sıkıntı getirir.
İşte, içki ve haram şeylere ambalaj yapma işinde çalışmak caiz değildir. Patron derse bunu kabul etmeyecektir. Bunun manası çalışmayı ve bu maaşı reddetmelidir, çalışması caiz değildir. Maaş almışsa haram yolla kazanılmış mal olur, bundan kurtulmalıdır. Muhtaçlara verir, fakat sevabı yoktur. Eğer çocukları ve akrabaları fakir iseler onlara verir. Bir daha bu işte çalışıp maaş alamaz. Tövbe etmelidir.
Resulullah (sav) şöyle buyurdu. “Adam Allaha dua eder, Rabbim Rabbim der, oysa onun yiyeceği haramdır, giyimi haramdır, haramla beslendi, peki nasıl duası kabul edilir?!” (Müslim) Bunun manası yemek ve giyim için gelirini haram yolla elde etmiştir. Haram işlediği için duası kabul edilmez, bunun manası yaptığı iş haramdır, rızkını haram yolla kazanmak caiz değildir. Bu şekilde içki ambalajı yapmak içkiyi satmakla ilgili olduğu için onu yapmak caiz değildir. Bu işi yapmak haramdır.
Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah ve resulü içkiyi, ölüyü, domuzu ve putları satmayı haram kıldılar. Resullaha denildiki; ölü hayvanların yağlarıyla gemiler cila ediliyor, deriler boyanıyor ve insanlar onunla aydınlanıyorlar (mum gibi aydınlatıcı bir şey yapıyorlar), bunlara ne dersin? Resulullah hayır, haramdır dedi ve şöyle ekledi: “ Allah yahudileri kahretsin, Allah hayvanların yağlarını onlara haram kılınca bunları süslediler ve sattılar ve parasını da yediler” (Buhari) Başka hadiste Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “üç defa “Allah Yahudileri kahretsin” dedi ve Allah hayvanların yağlarını onlara haram kılınca bunları süslediler ve sattılar ve fiyatını da yediler dedi. Muhakkaki Allah bir kavme bir şeyi haram kılmışsa onun fiyatını haram kılmış olur” (Buhari)
İçki, domuz, leş, putlar gibi bir şeyin aynısı haram kılınmışsa onunla ilgili her iş haram olur, ondan kazanmak haramdır. İçkiyle ilgili her iş haramdır, ambalajını yapmak onunla ilgili sayılır, onu yapmak veya bu işi yaparak maaş almak caiz değildir.
Bu işi yapmadan bu işi başkalarına yaptıran kişinin yanında ücretli olarak çalışma meselesine gelince:
Bu işi yapmayan ücretli kişi ama patronu başkalarına yaptırıyor ve bundan başka işi yapan kimseye de maaş veriyorsa bu işi yapmayan işçi günahkâr değildir, aldığı maaş helal olur. Zira bir haram işleyerek bu maaşı almadı.
İnsan kendisini çalıştıran kimsenin nereden geliri temin ettiğinden sorumlu değildir. Önemli olan kendisi bir haram işte çalışmasın, helal işte çalışırsa onun patronunun nereden kendisine maaş vereceğini sormaz ve yaptığından sorumlu değildir. Sadece helal iş üzerinde belli maaşa karşı bir sözleşme yapar.
Müslümanların kâfirler yanında çalışmasına cevaz verildi, oysa kâfirlerin paraları karışıktır, helali haramı tanımazlar. Buna rağmen ayetlerden ve hadislerden Müslümanların kâfirlerle ticaret yapmaları ve onların yanında çalışmalarına müsaade edildi.
Resulullah (sav) kâfirlerin hediyelerini kabul etti, hangi parayla alındığı sormadı. Hayberi fethedince meyvelerini paylaştırdı, meyvelerini işleteceklerden ürünün yarısını aldı. Kâfirlerden cizye aldı, paralarını nereden kazandıklarını sormadı. Raşidi Halife Hz. Ömer döneminde Irak valisine cizye olarak içki verilince onlara iade et ve onlardan para al dedi, yukarıda Yahudilerin yağla ilgili yaptıklarına dair hadisi okudu. Oysa Kuran Yahudilerin kendilerine faiz haram kılındığı halde onu yedikleri, ticarette haksızlık yaptıklarını ve paralarını haksızca kazandıklarını ifşa ediyor ve onlara sert bir şekilde çatıyor. Buna rağmen onlarla alışverişi yasaklamadı.
Kuran nassıyla kâfirlerle ve fasıklarla ticaret yapılabileceğine dair dalaletler vardır. Paralarını nereden getirdiklerini onlara sorun emri hiç yoktur. Fakat haram işlerde onlarla ticaret yapılması yasaklandı. Onlara emanet vermek ve onlardan borç almak caizdir. Ticarette onlardan güvenilir şahit kabul edilir.
Bu nedenle Müslüman helal işte çalışırken patronu kendisine maaş verirken paralarını nereden sağladığını veya kazandığını sormaz, haram işlerden kazandığını bilse bile çalışanın alakası yoktur. Patron suçlu olur, çalışan ve alış veriş yapan kimse sorumlu değildir. Dükkân sahibi kendisiyle alışveriş yapan kimseyi parayı nereden sağladığını sormaz, müşterinin haram işlerle çalıştığını bilse bile ona satabilir ve parasını alır.

Şimdiki devlet küfür kanunları uyguladığından dolayı bu durum olmaktadır. Bu nedenle imani atmosfer oluşmaz, fesat yayılır, insanlar bozulur ve haram işlemekten sakınmazlar. Allahtan sakınmak ve korkmak kalkar, insanlar bir gaflete düşerler ki haram işlemek kendilerine basit bir şey gibi gelir.
Oysa İslam hilafet devleti imanı atmosferi oluşturur, bütün İslami kanunları uygular, içkiyi yasaklar ve onunla ilgili her işlemi de yasaklar. Bu şekilde insanlar mutlu olurlar. Bu da Allah’ın izniyle yakında tekrar gerçekleşecektir. Samimi kişiler bunun için çalışsın Allah onlardan razı olsun.

Esad Mansur