Erdoğan Uygur Müslüman Çocuklarına ve Ailelerine değil, daha ziyade Çin’le olan ticarete önem veriyor.

17.12.2019’da Cenevre’de BM’lerin düzenlediği 1. Küresel Mülteci Forumu’na katılan T.C Başbakanı Erdoğan, Dünya Suriye petrolüne önem verdiği kadar çocuklarına önem vermiyor “sözlerini Reuters ajansı duyurdu. Şöyle dedi: “Petrol kuyularını koruma uğruna harcanan çabaların hiç biri, varil bombalarından kaçan çocuklara harcamıyor.”
Oysa Erdoğan bu cinayete katıldı. ABD, Rusya ve İran’la beraber Suriye halkını ezmeye ortak oldu. Hep ABD bizim dostumuz ve müttefikimiz dedi ve Rusya Başkanı Putin’e aziz dostum diyor. Onlarla anlaşıyor, Astana, Soçi ve başka yerlerde onlarla birçok toplantı ve anlaşma yaptı. Suriye halkını koruyacağım ve ikinci Hama’ya müsaade etmeyeceğiz dedi, fakat onlara ihanet etti, ateşkes ve gerginliği hafifletme anlaşmalarıyla Suriye rejimine ve Rusya‘ya ve İran‘a birçok bölgeyi teslim ettirdi, oradan silahlı grupları ve devrimcileri çakardı. Böylece ABD, Rusya, İran ve Suriye rejimi hep çocuk kadın tanımadan sürekli oraları bombaladı, evleri, fırınları, hastaneleri ve okulları yıktı. ABD’ye İncirlik üssünü açarak Rakka şehri başta olmak üzere birçok yeri yıktırdı. Çocukların bir kısmını öldürttü, bir kısmını göçe zorladı. Barış Pınarı, bundan önce zeytin dalı ve daha önce Fırat Kalkanı adı altında Rusya, İran, bunun partisi ve Şii grupları ve rejime imkan sağladı. Erdoğan Suriye işine karışmasaydı Suriye halkı ve devrimi bu hale gelmezdi, onun ilk müdahalesi 2016’da Fırat Kalkanı adı altında Halep’i Rusya ve Suriye rejimine teslim ettirdi. Bu tarihten sonra mültecilerin sayısı kat kat arttı. Bütün yaptığı müdahaleler ve anlaşmalar Suriye halkı aleyhine oldu, hep ABD, Rusya, İran ve Suriye rejimi lehine idi.
Erdoğan’ın “Dünya Suriye petrolüne önem verdiği kadar çocuklarına önem vermiyor“ sözü de Uygur Müslümanlar konusunda kendine tamamen intibak eder. Uygur Müslümanların çocuklarına ve ailelerine önem vermiyor, daha ziyade Çin’le ticarete önem veriyor. Oradaki Müslümanlar Çin tarafından eziliyor, büyük kamplarda hapse atılıyor, çocukları ailelerinden ayrılıyor. Çin rejimi onlara içki içiriyor, domuz eti yediriyor, namaz ve oruç tutmalarını yasaklıyor, dinlerinden vazgeçirmeye çalışıyor, yurtlarından çıkarıyor ve her türlü zulüm yöntemini onlara uyguluyor. Erdoğan ise bunları görmezlikten geliyor, daha doğrusu böyle bir şeyin bulunmadığını söylüyor ve Uygurluları terörist olarak sayarak oradaki terörü kınıyor! Kendisi için önemli olan ticaret ve beş kuruşu kazanmaktır ve Çin’le ilişkisini pekiştirmektir.
Ne zaman Erdoğan bu aldatıcı siyasetlerden vazgeçecek ve düşmanlara değil Müslümanlara yardım etmeye başlayacak? Ahirete karşı dünyayı satın alıyor! Bunun akıbetini düşünmüyor mu? Allah (cc) tövbe için mühlet verir, ama ihmal etmez, sonra zalimlere ceza verir. Zalimler hangi akıbete uğrayacaklarını görecekler.

Esad Mansur