Soru:

Peygamberimizin müjdelediği II. Râşidî Hilâfet hadisi sahih bir hadistir. Mütevatir değildir peki bu hadis ğaybi bir mesele olan Hilâfet için nasıl kullanılır? Mutevatir olması gerekmez mi?

Cevap:

Mütevatir olmayıp da sahih olan haber-iahad hadisler gaybi meselelerin delili olur, tasdik gerektirir. Sadece akide olmaz. Zira akidenin delili kesin olan Kur’an ve mütevatir hadistir. Ayrıca Kur’an ve mütevatir hadisin delaleti de kesin olmalıdır. Bu durumda itikat, kesin tasdik olur. Eğer delalet kesin değilse akide olmaz. Haber-i ahad gibi olur, insan bir görüş tercih eder. Kehf ehlinin sayısı gibi, 5 dediler, 6 dediler, fakat 7 kişi tercih edilir. Ayetten bunu anlarız. Bu şekilde tasdik edilir, itikat, akide olmaz.

İstanbul’un fethiyle ilgili hadis gaypla ilgilidir. Bu hadis mütavatir değildir. Delaleti kesindir ama Müslümanlar bunu tasdik ettiler ve ona göre hareket ettiler. İstanbul’u fethetmek üzere H. 41 senesinde Hilâfet makamına geçen ilk Emevî Halife Muaviye Sahabe RadiyAllahu Anhum ile beraber bir ordu oluşturdu. Elli seneden fazla bir süre İstanbul’u kuşattılar. Emeviler Dönemi’nde Kuzey Afrika fethedilince Musa bin Nusayr adlı komutan İspanya’yı fethedip batı tarafından gelip İstanbul’u fethetme yönünde bir plan çizdi. Fransa’da Balat-u Şuheda (Şehitlerin Balatı) Savaşı’nda Müslümanlar Uhud Savaşında olduğu gibi başta kazandılar sonra ganimetleri toplamak ve korumakla meşgul olunca savaşı kaybettiler. Bu şekilde batı tarafından İstanbul’a girme planı gerçekleşmedi. Bir veba yayılıp birçok Müslüman ölmeye başlayınca H. 99 senesinde Hilâfet makamına geçen Ömer bin Abdülaziz orduyu geri getirdi. Fakat Müslümanlar o hadisi unutmadılar, hep onu uygulamak için çalıştılar taki Fatih Sultan Muhammed Han dönemine kadar. Nasip Fatih’in ve onun ordusunun oldu.

Gaypla ilgili mütevatir olmayıp sahih olan haber-i ahad hadis çoktur. İstanbul, Irak, İran, Mısır, Filistin ve Hindistan fetihleri gibi bir kısım haber-i ahad hadislerdeki müjdeler gerçekleşti, bir kısmı bekliyor; Roma’nın fethi, Filistin’in Yahudilerden kurtuluşu ve dünyanın her tarafına İslâm’ın hâkimiyetinin gerçekleşmesi gibi… Müslümanlar, sahih hadis olunca mütevatir olmasa da onu tasdik ederler ve uygulamaya çalışırlar. Sahih olan haber-i ahad, amelde ve uygulamada ayet ve mütevatir hadis gibidir. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Rabbi’nden vahiy aldığı için Müslümanlar rivayet edene güvendiklerinde onu hemen mütevatir hadis gibi tasdik ederler ve amel ederler. Zira haber-i ahad hadis sahih olunca onu tasdik etmek ve onunla amel etmek gerekir. Bunun delili Allah Celle Celâlehû’nün buyurduğu şu ayetlerdir:

[وَّاَشۡهِدُوۡا ذَوَىۡ عَدۡلٍ مِّنۡكُمۡ]

“Sizden iki udul (fasık olmayan) şahit getirin.” [Talak Suresi 2]

İki şahidin manası iki rivayet edendir. Bu ise haber-i ahaddır. İki udul olunca sahih rivayet olur. Fkat ona haber-i ahad denir.

[يٰۤاَيُّهَا الَّذِيۡنَ اٰمَنُوۡۤا اِنۡ جَآءَكُمۡ فَاسِقٌۢ بِنَبَاٍ فَتَبَيَّنُوۡۤا اَنۡ تُصِيۡبُوۡا قَوۡمًاۢ بِجَهَالَةٍ فَتُصۡبِحُوۡا عَلٰى مَا فَعَلۡتُمۡ نٰدِمِيۡنَ‏]

“Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse araştırın ki cahilce, bilmeden (suçsuz) bir topluluk insana bir kötülük dokundurmayasınız, onları töhmet altına almayasınız. Ondan sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”[HucuratSuresi 6]

Burada rivayet eden bir kişidir, fasık bir kişinin rivayeti araştırılmalı, eğer doğru çıkarsa alınmalıdır. Fasık olmayan kişinin haberi araştırılmadan hemen alınır, tasdik edilir ve amel edilir. Sahabe RadiyAllahu Anhum’un hepsi uduldur, güvenilir, rivayetleri hemen alınır.

Haber-i ahad hadisleri rivayet edenler dörde kadardır, birer ikişer üçer rivayet edilen hadisler haber-i ahaddır. Kabul edilmeli ve onunla amel edilmelidir. İster gaypla ilgili olsun ister pratik meselelerle ilgili olsun, tasdik etmek ve onunla amel etmek gerekir.
Bunun üzerine Sahabe icması gerçekleşmiştir. Sahabe RadiyAllahu Anhum hem tasdik ettiler hem de hadisin gereğini yaptılar. Bu nedenle Sahabe RadiyAllahu Anhum İstanbul’un fethiyle ilgili sahih hadisi tasdik edip gereğini yapmak için Halife Muaviye’nin oluşturduğu orduya katıldılar. Ebu Eyyup El-Ensari RadiyAllahu Anh bu orduya katılıp orada vefat etti ve orda defnedildi.
Hilâfet’in hem de Râşidî Hilâfet’in tekrar kurulacağına dair hadisler birer sahih haber-iahadlardır. Bunları tasdik etmek ve gereğini yapmak gerekir.

Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

[تَكُونُ النُّبُوَّةُ فِيكُمْ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا عَاضًّا فَيَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ الله ُأَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيّاً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ُثمَّ سَكَتَ]

“Allah’ın olmasını dilediği kadar aranızda Nübüvvet olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu kaldıracaktır. (Bu 1. dönem) Sonra Nübüvvet minhacı üzere (Râşidî) Hilâfet olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra Allah onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. (Bu ise 2. dönem) Sonra ısırıcı hanedanlık olacaktır.(Emevi, Abbasi ve Osmanlı hilafeti dönemi) Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde Allah onu da kaldıracaktır.(Bu ise 3. dönem) Sonra zorba diktatörlük olacaktır. (Mustafa Kemal ile başlayan ve ondan sonra bugüne kadar bütün İslâm dünyasındaki rejimler)Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır.(Bu ise 4. dönem) Sonra (yeniden) nübüvvet minhacı üzere (Râşidî) Hilâfet olacaktır. Sonra sustu.”[İbniHanbel, Tayalısı, Beyhaki ve Taberi]

Bu hadis sahih haber-iahaddır. Delaleti kesindir. Bunu tasdik etmek gerekir, bunu yalanlamak haramdır. Onun gereğini yapmak gerekir ve Hilâfet’i kurmak için çalışmak farzdır. Bu hadisin ilk 4 dönemi gerçekleşti. 5. dönem ise henüz gerçekleşmedi. Bu nedenle muhakkak gerçekleşecektir. Ama ne zaman olduğu Allah’ın ilmindedir. Fakat bu hadis bize umut veriyor. Ayrca Hilâfet’i kurmak için hem Kura’n’da hem Sünnet’te hem de Sahabe icmasında deliller çoktur.

Bu konuyu yani haber-i ahad hadis sahih olduğunda onu tasdik etmek ve onunla amel etmenin gerekliliğine dair delilleri ve detaylarını “Sünnet Kur’an Gibi Tefekkür, Siyaset ve Teşri İçin Kaynaktır” kitabımızda geniş bir şekilde izah ettik. Köklü Değişim Yayıncılık’tan yayınlanan kitabımızı bu yayın kuruluşundan temin edip okuyabilirsiniz.