Soru Cevap

Soru:

Bir Müslümanın, Müslüman olan başka bir iş yeri sahibinin yanında -ki bu işyeri sahibi alkollü restoran sahibi- alkolü taşımadan veya ona dokunmadan çalışabilir mi? Bu soru Avrupa ölçü alınarak soruldu.

Cevap:

 [يٰۤاَيُّهَا الَّذِيۡنَ اٰمَنُوۡۤا اِنَّمَا الۡخَمۡرُ وَالۡمَيۡسِرُ وَالۡاَنۡصَابُ وَالۡاَزۡلَامُ رِجۡسٌ مِّنۡ عَمَلِ الشَّيۡطٰنِ فَاجۡتَنِبُوۡهُ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُوۡنَ‏]“Ey iman edenler! Muhakkak ki içki, kumar, putlar ve fal şeytanın amellerinden birer pisliktir. Bunlardan sakının, umulur ki felaha kavuşabilesiniz (cenneti kazanasınız).”[Maide Suresi 90]

Tirmizi Enes bin Malik RadiyAllahuAnh yoluyla şöyle rivayet etmiştir: 

[لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْخَمْرِ عَشَرَةً عَاصِرَهَا وَمُعْتَصِرَهَا وَشَارِبَهَا وَحَامِلَهَا وَالْمَحْمُولَةَ إِلَيْهِ وَسَاقِيَهَا وَبَائِعَهَا وَآكِلَ ثَمَنِهَا وَالْمُشْتَرِيَ لَهَا وَالْمُشْتَرَاةَ لَهُ]

“Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem içkiden dolayı on kişiyi lanetledi: Onu sıkan (yapan), sıktıran (yaptıran), içen, taşıyan, kendisine taşıtan, (bardaklara) döken, satan, onun parasını yiyen, satın alan, kendisine satın aldıran kimselerdir.”[Tirmizi]

İçki, sarhoşluk veren maddedir. Sarhoşluk yapan alkol içki olur, bu yukardaki hadiste geçen on hâlde lanetlenmiştir.

Eğer bir Müslüman bu durumlardan herhangi biri ile iştigal ediyor ise lanetli olur ve büyük günah işlemiş ve münker işlemiş olur. Onu nehyetmek, vazgeçirmek gerekir. Vazgeçmez ise onun işyerinde muamele yapmak caiz değildir. İslâm memleketlerinde olsun Avrupa’da olsun fark etmez. Nitekim Avrupa’da birçok takva sahibi işveren var ki kendi işyerinde veya restoranında içkiyi hiç bulduramaz, satmaz. Bu nedenle Avrupa’da mevcut olmasından dolayı mazeret yoktur. Zira Türkiye başta olmak üzere birçok İslâm memleketinin Avrupa memleketlerinden hiçbir farkı yoktur. Oralarda yöneticiler içkiyi serbest kıldılar ve haramı işlemeye de serbestlik verdiler.

Dolayısıyla bu işyerinde çalışmak caiz değildir. Çünkü sahibi Müslüman olduğu hâlde haram içerisinde boğuşuyor, münker işliyor. İçkiyi taşımasa veya satmasa da Münkeri işleyen Müslümanlarla muamele yapmak caiz değildir. Bu münkeri kaldırmak, reddetmek ve onu işleyenlerden uzak durmak farzdır.

Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

[مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الْإِيمَانِ]

“Kim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin, onu yapamazsa diliyle değiştirsin, onu da yapamazsa kalbiyle buğuz etsin, işte imanın en zayıf noktası budur.”[Müslim]

Kalbiyle değiştirmenin manası, münkeri işleyenden nefret etmek, ondan uzak durmak ve onunla beraber olmamaktır.

Allah CelleCelâlehû İsrailoğulları’ndan Allah’a isyan edip de münker işleyerek küfre girenleri ve engel olmayanları lanetledi. Şöyle buyurmuştur:

[لُعِنَ الَّذِيۡنَ كَفَرُوۡا مِنۡۢ بَنِىۡۤ اِسۡرَآءِيۡلَ عَلٰى لِسَانِ دَاوٗدَ وَعِيۡسَى ابۡنِ مَرۡيَمَ‌ ؕ ذٰ لِكَ بِمَا عَصَوْا وَّكَانُوۡا يَعۡتَدُوۡنَ‏ كَانُوۡا لَا يَتَـنَاهَوۡنَ عَنۡ مُّنۡكَرٍ فَعَلُوۡهُ ‌ؕ لَبِئۡسَ مَا كَانُوۡا يَفۡعَلُوۡنَ]

“İsrailoğulları’ndan küfre girenler Davud ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lanetlendiler. Bu, isyan ettiklerinden, Allah’ın sınırlarını aştıklarından ve işledikleri münkeri birbirlerinden nehyetmediklerinden dolayıdır. Yaptıkları ne kadar kötüdür!”[Maide Suresi 78-79]

Bu ayet nazil olunca Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

“İsrailoğuları günah işlemeye başlayınca onların âlimleri bundan nehyettiler. Fakat vazgeçmediler. Buna rağmen âlimleri onlarla beraber oturdular, alışveriş yaptılar, yediler ve içtiler. O anda Allah kalplerini birbirine çarptırarak Davud ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle onları lanetledi. Rasulullah o anda bir şeye dayanıyordu, hemen oturuşunu düzeltti ve (Müslümanlara hitap ederek) şöyle dedi: Hayır, canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki ta onları (münkeri işleyenleri) hakka getirinceye ve bağlayıncaya kadar (münkerle mücadele edeceksiniz).[İbniHanbel]

Başka bir rivayette Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

“İsrailoğulları’na giren ilk noksan (eksiklik) şudur: Bir adam (münkeri işleyen) adamla karşılaşıp şöyle derdi: Ey filan! Allah’tan kork ve yaptığın (münkeri) bırak, sana helal olmaz. Fakat ertesi gün aynı adamla oturma, yemek yeme ve içmekte sakınca görmüyordu. Bunu yapınca Allah onların kalplerini birbirine çarptırdı. Sonra Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem yukarıdaki ayeti okudu. Ondan sonra şöyle dedi: Hayır, Allah’a yemin ederimki kesin olarak marufu emredeceksiniz, münkeri nehyedeceksiniz, zalimin elini zulümden kaldıracaksınız ve onu hakka getireceksiniz ve bağlayacaksınız.”[Ebu Davud, Tirmizi ve İbniMace]

İbniEbiHatem rivayetinde buna ek olarak şöyle demiştir: “Yoksa Allah sizin kalplerinizi birbirlerine çarptıracak ve onları lanetlediği gibi sizi de lanetleyecektir.”

Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

“Hayır, canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki kesin olarak marufu emredeceksiniz, münkeri nehyedeceksiniz! Yoksa Allah kendi tarafından sizin üzerinize bir ceza (azap, musibet) indirecektir. Sonra ona dua edeceksiniz ve sizin duanızı kabul etmeyecektir.”[İbniHanbel]

İşte bu ayet ve hadislere göre münkeri, günahı işleyen kimse o münker veya o günah işlemeye devam ederken ondan uzak durmak gerekir, onunla muamele yapmak caiz değildir, yanında çalışmak caiz değildir, yoksa lanet gelir, azap gelir.

Müslüman şu ayeti anlarsa hiç günah işlemez veya günah işleyenler yanında durmaz, onların yanında çalışmaz. Allah CelleCelâlehû şöyle buyurmuştur:

[وَمَنۡ يَّـتَّـقِ اللّٰهَ يَجۡعَلْ لَّهٗ مَخۡرَجًا ۙ‏ وَّيَرۡزُقۡهُ مِنۡ حَيۡثُ لَا يَحۡتَسِبُ‌ ؕ وَمَنۡ يَّتَوَكَّلۡ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسۡبُهٗ ؕ اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمۡرِهٖ‌ ؕ قَدۡ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَىۡءٍقَدۡرًا‏]

“Kim Allah’tan korkarsa Allah ona çıkış yolu sağlar, bilmediği yerden ona rızk verir. Kim Allah’a tevekkül ederse (güvenip dayanırsa) kendisi için Allah yeter. Şüphesiz ki Allah kendi emri (neyi takdir etmişse) yerine getirecektir. Zira Allah her şey için bir kader tayin etti (her şeyin zamanı ve nasıl olacağını takdir etti).”[Talak Suresi 2-3]

Müslüman Avrupa’da da olsa Allah’tan korkmaya, takva sahibi olmaya çalışacaktır. Allah ona yardım eder, ona çıkış yolu sağlar, helal rızık kaynağı ve güzel iş sağlar. Fakat sabretmeli ve aramalıdır. Geç de olsa elbet Allah ona yardım edecektir.

Esad Mansur