-144-

İslam yerine başka fikir ve sistem kabul edinenlerin akıbeti:

İsrailoğullarına hangi şey hakkında sorulabilir?

Kendilerine gelen nimeti değiştirince hangi akıbete uğradılar?

Allah’ın nimetini değiştirenlere karşı Müslümanların tutumu nedir?

سَلْ بَنِي إِسْرَائِيلَ كَمْ آتَيْنَاهُمْ مِنْ آيَةٍ بَيِّنَةٍ وَمَنْ يُبَدِّلْ نِعْمَةَ اللَّهِ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

“İsrail oğullarına sor ki; kendilerine kaç apaçık ayet ve delil getirdik? Allah’ın nimeti kendisine geldikten sonra kim bunu değiştirirse, (bilin ki) Allah’ın cezası çok şiddetlidir.”(Bakara 211)

İsrailoğulları Müslümanların komşusu,  kendilerine Kitap, Resul ve Nebiler geldiği için Allah-u Teala Müslümanların İsrailoğullarına sormalarını istedi. Sorun ne kadar delil geldi? Sorun; bu ayetlere karşı ne yaptılar? Sorun; neden bu nimetler geldikten sonra Allah’a isyan ettiler? Diye buyuruyor. Allah’ın “Resulüne sor” hitabı ümmetine hitaptır; Resullullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem kesin şekilde Mümindir. Ama diğer insanlar ve özellikle Kureyş’e bir tehdit vardır; İsrailoğullarına çok ayet geldi, buna rağmen Allah’a isyan ettiler, ondan sonra Allah onları cezalandırdı.

İsrailoğulları bu hususla, nimetlerle övündükleri için bunu saklayamazlar, bu nedenle Allah onlara bu hususu sorun. Ama sakladıkları ve değiştirdikleri şey hakkında sorulmaz. Tevrat’ta geçen Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in hakikatini sakladılar. Oysa çocuklarını tanıdıkları gibi tanıyorlardı. Tevrat’ın birçok hükmünü değiştirdiler, bu nedenle hükümler hakkında sorulmazlar, hem de orada geçen şeriat neshedildi.

Nitekim ayetler birer nimettirler, İsrailoğullarına hidayet ve nur olan Tevrat geldi, Firavundan onları kurtarıp, Firavunu ve askerlerini önlerinde denizde boğdurdu. Oysa Firavun o asırdaki en büyük devletin başkanı idi. Onlar onun tarafından köleleştirilmişti ve erkek çocukları onun tarafından öldürülüyordu.

Musa Aleyhisselam denizi asasıyla iki parçaya bölmüştü. Yine büyük kayaya asasıyla vurup ondan on iki pınarın fışkırması, en şiddetli sıcaklık varken üzerlerinde bulutların kendilerini gölgelemesi, Men ve Selva adlı güzel yemeklerin gökten kendilerine indirilmesi, diğer ayetler ve deliller gibidir. Buna rağmen İsrail oğulları Tevrat’ı değiştirdiler. Allah’a isyan ettiler ve bozgunculuk yaptılar. Bu sebeple Allah onlara ağır cezalar indirdi. Bütün insanları Allah uyarıyor; Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ‘e Kur’an’ı Kerim geldikten sonra kim bu nimetleri reddederse ve değiştirirse ağır cezaya çarptırılacaktır. Artık Hz. Muhammed gönderildikten sonra kim onun risaletini bilirse ve ona inanmazsa şiddetli azaba uğrayacaktır. Tamamen İsrailoğulları’nın durumuna düşecektir.

Allah İsrailoğullarından örnekler getirirken Müslümanları da uyarıyor. Onlar nasıl azap gördüler ve göreceklerse Müslümanlar da Allah’ın nimeti olan İslam’ı başka sistemle değiştirirlerse azap görecekler. Nitekim bundan dolayı bunu çekiyorlar.

Bu asırda Müslümanlar dinlerini ihmal edip devlette, toplumda ve hayatlarında uygulamadıkları için dünyada azap görüyorlar, bu Allah’tan bir cezadır. Eğer böyle devam ederlerse dinlerini uygulamaya çalışmazlar ve öyle ölürlerse Ahiret’te de azap göreceklerdir.

Allah’ın nimeti İslam’dır, onu başka sistemle değiştirenler azabı hak etmiş olurlar. 1924’te İslam başka sistemle değiştirildi, Hilafet yıkıldı, din devletten ve siyasetten uzaklaştırıldı. Lanetli Mustafa Kemal küfür sistemini batıdan getirip Müslümanlara zorla dayatıp uygulamaya başladı. Hala onun yönetimi, laik demokratik cumhuriyet devam etmektedir. Bunu devam ettirenler ve buna rıza gösterenlere Allahtan şiddetli azap görecekler. Ancak bu büyük münkeri, çirkin işi değiştirmeye çalışanlar Allah’ın azabından kurtulurlar.

Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem şöyle buyurdu:

قال رسول الله ﷺ: ” سَتَكُونُ أُمَرَاءٌ فَتَعْرِفُونَ وَتُنْكِرُونَ، فَمَنْ عَرَفَ  بَرِئَ، وَمَنْ أَنْكَرَ سَلَمَ، وَلَكِنْ مَنْ رَضِيَ وَتَابعَ. قَالوُا أَفَلاَ نُقَاتِلهم؟ قَالَ: لا، ما صَلّوا” (مسلم)

“ Öyle (münkeri işleyen) yöneticiler olacak ki,  (onların yaptıkları münkeri)(sizden bu münkeri) tanıyan olacak ve inkâr eden çıkacaktır, kim (bunun münker olduğunu) tanırsa ber’i olur, kim (bu mükeri) reddederse kurtulur. Fakat kim buna rıza gösterirse ve tabi olursa müstesnadır (beri veya kurtulan değildir). (Sahabeler) dediler ki: Onlarla (münkeri işleyen yöneticilerle) savaşalım mı? Resulullah: hayır, ancak salatı ikame etmedikleri (İslamı uygulamadıkları) haldedir”. (Müslim). Salat dini uygulamaya dair bir kinayedir. Mecazı bir adlandırmadır. 

Şöyle de buyurdu:

قال رسول الله ﷺ: “كَلَّا وَاللَّهِ لَتَأْمُرُنَّ بِالْمَعْرُوفِ وَلَتَنْهَوُنَّ عَنْ الْمُنْكَرِ وَلَتَأْخُذُنَّ عَلَى يَدَيْ الظَّالِمِ وَلَتَأْطُرُنَّهُ عَلَى الْحَقِّ أَطْرًا وَلَتَقْصُرُنَّهُ عَلَى الْحَقِّ قَصْراً أَوْ لَيَضْرِبَنَّ اللَّهُ بِقُلُوبِ بَعْضِكُمْ عَلَى بَعْضٍ ثُمَّ لَيَلْعَنَنَّكُمْ كَمَا لَعَنَهُمْ”

“Hayır. Allah’a yemin olsun ki elbette marufu emredip münkerden nehyedeceksiniz. Zalimin elinden tutup onu hakka döndüreceksiniz ve onu hak üzere tutacaksınız (ya da sizin de kalplerinizi biri birine çarptırır. Sonra da onları lanetlediği gibi sizleri de lanetler.” (Tirmizi, Ebu Davut, İbni Maceh)

Şöyle de buyurdu:

قال رسول الله ﷺ: «إنَّ النَّاسَ إَذا رَأوُا الظَّالِمَ فَلمْ يَأْخُذُوا عَلى يَدَيْهِ أوْشَكَ أن يَعُمَّهُمُ اللَّهُ بعِقَاب» ابن ماجه.

“İnsanlar zalimi görüp te onun elini zulümden çekmeye çalışmazlarsa her an Allah onları bir azapla kaplayacaktır” (İbni Maceh)

İslam’la değiştirilen küfür olan demokratik laik cumhuriyet sistemini kaldırmayan ve bunu uygulayanlara karşı mücadele etmeyen, tekrar İslam sistemini de kurmaya çalışmayanlar azap görecekler. Sadece bu münkeri reddedenler ve onu izale etmeye çalışanlar kurtulurlar.