Soru:

İslâm’a “İslâm ideolojisi” denir mi? İslâm vahiyle gelmiş, ideoloji ise düşünce ve fikirlerden meydana gelmiştir, buna rağmen İslâm’a İslâm ideolojisi diyenler var bu doğru olur mu?

Cevap:

İdeoloji Yunanca bir kelimedir. Lügat manası, fikirlerin ilmidir. Istılahı manası bir bakış açısına göre siyasi ve toplumsal düşüncedir.

 Hayat, kâinat ve insanla ilgili bakış açısına göre devlet, siyaset, ekonomi ve toplum hakkındaki fikirlerin toplamına da ideoloji denir. Özetle onun manası hayat sistemini içeren akidedir.

Önemli olan kelimenin manasıdır, bu mana İslâm’a intibak eder. Zira İslâm’ın bir akidesi var ve ondan hayat sistemi fışkırır. Arapça ’da ideolojiye mebda’ denir. Şu anda Arapça ‘da ideoloji terimi mebda’ manasında kullanılır. Ama mebda’ kelimesi Türkçe ’ye geçmedi. Bir akideye dayalı siyasi görüşe sahip olanlara ideolojik veya akaidi insanlar denilirken çıkarlara ve şartlara göre siyasi görüşe sahip olanlara vakıacı veya maslahatçı veya pragmatik insanlar denilir ve Müslümanlar tarafından kötülenir. İdeolojik veya akaidi olmayanlar çıkara ve şartlara göre hareket ettikleri gibi dönek insanlar sayılır. Demokratik çalışma yapanlar bu cinstendir. Bunlar Machiavillist (Makyavelist) olup “gaye vasıtayı meşru kılar” ilkesine göre hareket ederler.

“Batılılar ve komünistler kullandığı için bu kelimeyi kullanmak sakıncalıdır, İslâm vahiyle gelmiş dolayısıyla ona ideoloji denilmez!” diyenler yanılıyorlar. Kur’an Arapların kullandıkları kelimeleri kullandı, bir kısmına şer’î mana kazandırdı, zira onlarda yakın manalar vardı. Salat ve siyam gibi. Türkçeye bunları çevirdiğimiz zaman namaz ve oruç diyoruz. O zaman bunu kullanmak sakıncalı mı olacaktır?! İslâm’daki terimler başka dillere çevrilirken o insanların anlayacağı şekilde tercüme etmek ve aktarmak gerekir. Ama kullanılacak kelimeler ters manaya sahip olmamalıdır. Batı dillerine mebda’ kelimesini tercüme ederken ona en yakın kelime ideolojidir. Keza Türkçeye bu ideoloji kelimesi girdiği için kullanılır.

 Eğer öyle olmasa değişik dillerden Türkçe’ye girmiş bir hayli kelimeyi silmek gerekir ki bu tam bir kargaşa olur! Şimdi iktisada denk ekonomi, siyasete denk politika, ictimai nizama denk sosyal sistem kullanılıyor. Bunlarda bir beis yoktur. Avrupalıların değişik dillerine İslâmi ve siyasi terimleri çevirirken ters mana vermeyip en yakın mana taşıyan kelimeler kullanılır.

Nitekim önemli olan kelimenin manasıdır. İslâm’a zıt olursa kullanamayız, demokrasi de Yunanca’dan gelmedir. Onun manası halkın hâkimiyetidir. Halk kendi kanunlarını çıkarır ve bu kanunlarla kendi kendini yönetir. Onun için bunu kullanamayız. Çünkü İslâm’da şeriatın hâkimiyeti vardır, Allah’ın Resulüne vahyettiği Kur’an ve Sünnet Müslümanlar için kaynak olur. Kanunları yalnız Kur’an ve Sünnetten alırlar, kendilerini yönetmek için halife seçerler, Allah’ın kitabını Resulü’nün Sünneti’ni uygulamak üzere ona biat ederler. Bu ise tamamen demokrasiden farklıdır. 

Mekke’deki Kureyşliler putlara tapıyorlardı, onların bir inancı, ibadeti ve hayat hakkında bakışları vardı, Allah buna din adını verdi! Şöyle buyurdu:

[لَـكُمۡ دِيۡنُكُمۡ وَلِىَ دِيۡنِ]

“Sizin Dininiz sizin olsun, benim dinim benim olsun.”[Kafirun Suresi 6]

Tevhit akidesine dayalı inanç, ibadet, ahlak ve hayat sistemi olan İslâm’a da din adını verdi. Din kelimesinin manası Kureyş’in inançlarına ve ibadetlerine intibak eder. Nitekim din yaratıcıya, bir ilaha veya birçok ilaha inanmak ve bu inancın gerektirdiği fikir ve davranışı kapsar. Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm, Hinduizm hepsi birer dindir. İslâm da dindir. Fakat İslâm ne kadar din olsa da diğer dinlerden farklıdır, hem de önemli bir farkı vardır; kendisinden hayat sistemi fışkırır. Devlet, siyaset, ekonomi ve toplumun sair nizamları ve sorunları hakkında fikirleri vardır. Diğer dinlerde böyle bir şey yoktur.

Dünyada sadece üç mebda’ veya üç ideoloji vardır: Kapitalizm, komünizmi hedef edinen sosyalizm (Marksist sosyalizm) ve İslâm’dır. Fakat İslâm bir ideoloji olmasına rağmen diğer ideolojilerden farklıdır. Kapitalizm ve komünizmi hedef edinen sosyalizm birer maddi, materyalist ideolojidir.

İslâm’ın akidesi ruhi ve siyasidir. Allah’a inancı olduğundan dolayı ruhi oldu, hayatla ilgili sistemi olduğundan dolayı siyasi oldu. Siyaset insanların işlerini bir fikre göre yürütmektir. Bir bakış açısına göre siyasi görüşe sahip olduğu için ona ideoloji denilir.

İslâm insanın yaratıcısı olan Allah’la, kendi zatıyla, diğer insanlarla ilişkileri düzenlemek üzere Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e Allah’ın indirdiği dindir.

İnsanın yaratıcısı olan Allah ile ilişkisi; akait ve ibadeti kapsar.

İnsanın kendi zatıyla ilişkisi; ahlak, yiyecek, içecek ve giyimi kapsar.

İnsanın diğer insanlarla ilişkisi; muamelat ve ukubatı kapsar.

Muamelat; yönetim sistemi, ekonomi sistemi, sosyal sistem, eğitim siyaseti ve dış siyaseti kapsar.

Ukubat ise ceza kanunlarını kapsar.

Yönetim sistemi, halife, tefviz yardımcıları, tenfiz yardımcıları, valiler, cihad emîri, iç güvenlik dairesi, hariciye dairesi, sanayi dairesi, yargı, idari cihaz, beytü’l-mal, enformasyon dairesi ve ümmet meclisidir.

Bu şekilde İslâm diğer dinlerden daha kapsamlı bir din olduğu gibi diğer ideolojilerden de daha kapsamlı bir ideolojidir, bir mebda’dır.

Diğer dinler ve ideolojiler batıldır ama İslâm din açısından ve ideoloji açısından haktır, doğrudur. Çünkü onun akidesi fıtrata ve akla uygundur. Diğer dinler ve ideolojiler fıtrata ve akla aykırıdır. Allah şöyle buyurdu:

[وَمَنۡ يَّبۡتَغِ غَيۡرَ الۡاِسۡلَامِ دِيۡنًا فَلَنۡ يُّقۡبَلَ مِنۡهُ‌ۚ وَهُوَ فِى الۡاٰخِرَةِ مِنَ الۡخٰسِرِيۡنَ]

“Kim İslâm’dan başka bir din edinirse o din asla kabul edilmez ve ahirette hüsrana uğrayanlardan olunur.”[Al-i İmran Suresi 85]

Esad Mansur