Soru: Kadınlarla ilgili şu hadisler hakkında ne diyorsunuz?

10-“Kocanın vücudu irin ile kaplı dahi olsa ve karısı onu yalayarak temizlese yine de kocasının hakkının ödemiş olmaz.”[Beyhaki, Nesai, Darekutni, Hakim]

11-“İnsanın insana secde etmesi uygun olsaydı, kadının kocasına secde etmesini emrederdim.”

Bu hadisler mübalağa siygalarındandır. Kur’an’da Muhammed Suresi 12. ayette yiyip içen ve eğlenen kâfirleri hayvanlara benzetti. Ahzap Suresi 33. ayette süsünü dışarıya yansıtan kadınları cahiliye kadınlarına benzetti.  Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem “Erkekler koklasın diye hangi kadın koku sürüp dışarıya çıkarsa zina eden kadındır!”[Nesai] diye buyurdu. Bu kadın zina etmiş değil ama yaptığı iş o kadar günah ki sanki zina eden kadın gibi oldu. Bu mübalağa siygasıdır. Aynı şekilde kadın kocasına o kadar itaat etmelidir ki irini yalasa bile itaat etsin, secde caiz olsaydı ona secde etmeliydi. Bunlar mübalağa siygasıdır. Bundan, kadının kocasına itaat etmesi ve ilgi göstermesinin gerekliliği vurgulamaktır. Kocanın karısı üzerindeki hakkını pekiştirmektedir. Zira kadın kocasına itaat etmezse ailevi hayat kalmaz, huzursuzluk başlar, yuva yıkılabilir. Her cemaatte de böyledir. Emir veya reise itaat yoksa huzursuzluk başlar. Devlette halk yöneticilerine itaat etmezse huzursuzluk ve kargaşa başlar, toplum düzeni karışır, devlet kalmaz, anarşi olur. Bu sebeple halifeye ve emire itaat etmekle ilgili birçok ayet ve hadis geçmiştir. Zira ailenin reisi de erkektir. Nisa Suresi 34. ayette sorumluluk erkeğe verilmiştir. Eğer kadın kocasına itaat etmezse veya çocuklar babasına itaat etmezse aile dağılır.

Bununla beraber Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

[على المرء المسلم السمع والطاعة فيما أحب وكره إلا أن يؤمر بمعصية، فإن أمر بمعصية فلا سمع ولا طاعة]

“Müslümanın, sevdiği veya nefret ettiği halde üzerine işitmek ve itaat etmek bir haktır. Ancak bir masiyete emredilirse müstesnadır. Eğer bir masiyete (Allah’ın emirlerine ve nehiylerine muhalif bir şey) emredilirse onun üzerine ne işitme ne de itaat vardır (bu halde koca veya yönetici hakkı kaybeder).[Müslim]

[إنما الطاعة في المعروف]

“İtaat ancak marufta olur.” [Buhari ve Müslim]

 Maruf ise şer’î hükümlerin gösterdiği hususlardır. Şer’î hükümler kadının kocasına hangi konularda itaat edeceğini göstermiştir. Masiyetle emredilirse itaat etmez. Müslümanlarda yöneticilerine masiyette itaat etmezler. Nisa Suresi 59. ayette geçtiği gibi çekişme olursa Allah’a (Kur’an) ve Resulü’ne (sünnete) dönerler.

İşte kadın masiyetle emredilmedikçe sevdiği halde ve nefret ettiği halde de kocasına itaat etmelidir. Masiyetle emredilirse kocasına itaat etmez. Halkta yöneticilerine aynı şekilde davranırlar, Allah’ın emrine muhalif şeylerde yöneticilerine itaat etmezler. Yoksa nizam ve intizam, huzur ve rahatlık bulunmaz, yıkım olur.

Aynı anda kadının hakları vardır. Kocası ona vermelidir. Ayrıca koca kendisine güzel muamele yapmalıdır. Bununla ilgili birçok hadis vardır. Resulullah şöyle buyurdu:

[واستوصوا بالنساء خيرا]

“Kadınlara karşı birbirinize hayırla tavsiye edin!” [Buhari]Bu, kadınlara karşı iyi davranın manasındadır. Biri karısını şikâyet edince diğeri onunla ilgili hayırlı bir şey söylemelidir. Hanımına karşı güzel şekilde davran, hakkını ver, onu horlama, ona karşı sabret ve benzeri güzel tavsiyelerde bulunmalıdır.

Nitekim Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[خيركم خيركم لأهله، وأنا خيركم لأهلي]

“En hayırlı olanınız ise ehline (eşine, zevcesine, ailesine) hayırlı olanınızdır. Nitekim ehline en hayırlı olanınız benim.” [Tirmizi] Hanımlarına karşı en güzel muamele yapan Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem idi. Onlara karşı çok sabrediyordu, hiç birisini dövdüğü vaki olmamıştır, onları güzel şekilde idare ediyordu. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem hanımı Aişe RadiyAllahu Anhâ’ya “Senin benden ne zaman memnun olduğunu ve ne zaman bana kızgın olduğunu biliyorum, deyince Aişe RadiyAllahu Anhâ: Nereden biliyorsun? diye sordu. Resulullah: Benden memnun olduğun zaman Muhammed’in Rabbine yemin olsun diyorsun! Bana kızgın olduğun zaman İbrahim’in Rabbine yemin olsun, diyorsun, dedi. Bunun üzerine Aişe RadiyAllahu Anhâ senin ismini hiç terk etmeyeceğim, dedi.”[Buhari] İşte Resulullah onu cezalandırmadı, sadece hatırlattı.   

Koca, karısına güzel muamele yaparsa hayırlı olur, eğer bunu yapmazsa hayırlı olmaz. Böylece bunlar Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kadına ne kadar ehemmiyet verdiğini gösterir.

Sünneti inkâr eden kâfirler bunu görmek istemiyorlar. Zira onların hedefi İslâm’ı yıkmaktır. Aynı konuda bütün hadisleri toplayıp beraber incelemek istemiyorlar. Onlar için önemli olan insanların sünneti inkâr etmesini sağlamak ve Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den nefret ettirmektir. Ondan sonra Tevrat’ı arzularına göre çevirip büken Yahudiler gibi olup Kur’an’ı arzularına göre çevirip bükmeye, anlam çıkarmaya çalışacaklar. Bu şekilde İslâm’ı yıkmaya çalışırlar. Zira Kur’an Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ağzından çıktı. Hadis de aynı mübarek ağızdan çıktı! Eğer biri Muhammed’in ağızından çıkanın bir kısmını kabul ediyorum öbür çıkanları kabul etmiyorum derse bir çelişkiye düşmüş olur. Eğer hadisi yalanlıyorsa Kur’an’ı yalanlayacaktır, ikisi de aynı mübarek ve sadık ağızdan çıktı. Hadisi nakleden Sahabeler hakkında şüpheleri varsa Kur’an’ı nakledenler onlardır! Oysa Allah onları Kur’an’da defalarca övdü ki onlar hakkında bir şüphe olmasın. Zira onlar bize Kur’an’ı ve hadisi naklettiler.

[قُلۡ اِنۡ كُنۡتُمۡ تُحِبُّوۡنَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُوۡنِىۡ يُحۡبِبۡكُمُ اللّٰهُ وَيَغۡفِرۡ لَـكُمۡ ذُنُوۡبَكُمۡؕ‌ وَاللّٰهُ غَفُوۡرٌ رَّحِيۡمٌ‏ قُلۡ اَطِيۡعُوا اللّٰهَ وَالرَّسُوۡلَ‌ فَاِنۡ تَوَلَّوۡا فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الۡكٰفِرِيۡنَ‏]

“Deki ya Muhammed! Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayan ve merhamet edendir. Deki Allah’a ve Resul’e itaat edin, eğer bundan yüz çevirirlerse şüphesiz ki Allah kâfirleri sevmez.” [Al-i İmran Suresi 31- 32]

Esad Mansur