Soru:

 İslâm nizamı tatbik edildiğinde, eski (İslâm Devleti’nin yokluğunda) günahkârlar, günahlarını devlete itiraf ve ikrar ettiklerinde, ayrıca temizlenmek istediklerinde İslami ukubat nizamı onlara uygulanır mı? Yoksa devletin yokluğunda işlenen suçlar için (suçlu, cezalandırılmayı ve bununla temizlenmeyi arzu etse dahi) ceza yok mudur?

Cevap:

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem biat alırken şöyle buyurdu:

[تبايعوني على أى لا تشركوا بالله شيئا، ولا تزنوا، ولا تسرقوا، ولا تقتلوا النفس التي حرم الله إلا بالحق، فمن وفى منكم فأجره على الله، ومن أصاب شيئا فعوقب به فهو كفارة له، ومن أصاب شيئا من ذلك فستره الله عليه، فأمره إلى الله إن شاء عفا عنه وإن شاء عذبه]

“Allah’a şirk koşmamak, zina etmemek, hırsızlık yapmamak ve haksızca Allah’ın öldürülmesini yasakladığı kişiyi öldürmemek üzere bana biat ederseniz (etmelisiniz). Sizden kim (bu biata) vefakârlık gösterirse Allah indinde sevabı vardır. Kim bunlardan bir şey yapıp cezalandırılırsa (bu ceza) onun için bir kefarettir. Kim bunlardan bir şey yapıp da Allah onu örterse (gizlerse) onun işi Allah’a havale edilir, Allah isterse onu affeder isterse ona azap verir.”[Müslim]

Mesele bu günahlarla sınırlandırılmamış, günahlara sadece birer örnek verilmiştir. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem had uygulanacak olan bazı günahları sıralamıştır. Nitekim her günahın cezası vardır. İslâm Hilâfet Devleti tarafından bir kişi ceza alırsa bu ceza kendisi için bir kefarettir. Bunu gizleyip Allah’a tövbe ederse ayetlerin gösterdiği şartlara göre Allah affedebilir. 

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

[وَالَّذِيۡنَ اِذَا فَعَلُوۡا فَاحِشَةً اَوۡ ظَلَمُوۡۤا اَنۡفُسَهُمۡ ذَكَرُوا اللّٰهَ فَاسۡتَغۡفَرُوۡا لِذُنُوۡبِهِمۡ وَمَنۡ يَّغۡفِرُ الذُّنُوۡبَ اِلَّا اللّٰهُ وَلَمۡ يُصِرُّوۡا عَلٰى مَا فَعَلُوۡا وَهُمۡ يَعۡلَمُوۡنَ‏ اُولٰٓٮِٕكَ جَزَآؤُهُمۡ مَّغۡفِرَةٌ مِّنۡ رَّبِّهِمۡ وَ جَنّٰتٌ تَجۡرِىۡ مِنۡ تَحۡتِهَا الۡاَنۡهٰرُ خٰلِدِيۡنَ فِيۡهَا‌ؕ وَنِعۡمَ اَجۡرُ الۡعٰمِلِيۡنَؕ‏]

“Onlar (takva sahipleri, Allah’tan korkanlar) kötülük yaparlarsa veya kendilerine (bir günah işleyerek) zulmederlerse; Allah’ı hatırlayıp günahları için mağfiret dilerler. Oysa Allah’tan başka kim günahları bağışlar? Onlar da yaptıkları günahlar üzerine bile bile ısrarlı kalmazlar. Onların ödülü; Rableri tarafından mağfiret ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedi olarak kalacaklar. Böyle ameller yapanların ödülü ne güzeldir!”[Al-i İmran Suresi 135-136]

Şöyle de buyurdu:

[قُلۡ يٰعِبَادِىَ الَّذِيۡنَ اَسۡرَفُوۡا عَلٰٓى اَنۡفُسِهِمۡ لَا تَقۡنَطُوۡا مِنۡ رَّحۡمَةِ اللّٰهِ‌ ؕ اِنَّ اللّٰهَ يَغۡفِرُ الذُّنُوۡبَ جَمِيۡعًا‌ ؕ اِنَّهٗ هُوَ الۡغَفُوۡرُالرَّحِيۡمُ‏ وَاَنِيۡبُوۡۤا اِلٰى رَبِّكُمۡ وَاَسۡلِمُوۡا لَهٗ مِنۡ قَبۡلِ اَنۡ يَّاۡتِيَكُمُ الۡعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنۡصَرُوۡنَ‏ وَاتَّبِعُوۡۤا اَحۡسَنَ مَاۤ اُنۡزِلَ اِلَيۡكُمۡ مِّنۡ رَّبِّكُمۡ مِّنۡ قَبۡلِ اَنۡ يَّاۡتِيَكُمُ الۡعَذَابُ بَغۡتَةً وَّاَنۡتُمۡ لَا تَشۡعُرُوۡنَۙ‏]

“Deki; ey kendilerine israf edenler (günah işlemede aşırı gidenler)! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affedendir. O mağfiret ve rahmet sahibidir. Ama azap size gelmeden önce Rabbinize yönelin ve ona teslim olun. Yoksa hiç yardım göremezsiniz. Azap size farkında olmadığınız bir anda ansızın gelmeden önce Rabbinizden indirilenin en güzeline uyun.”[ZümerSuresi 53-55]

Günah işleyen Müslüman bu şekilde davranır, günahını gizler, tövbe eder, namaz kılıp Allah’tan mağfiret diler, günahı üzerine ısrarlı kalmayıp pişmanlık duyar, salih amel yapar, sadaka verir, Allah ve dini için çalışır, hâkimiyetini gerçekleştirmek için mücadele eder, nitekim en efdal amel budur. Umulur ki Allah onu kabul eder ve onu affeder.

Hilâfet Devleti kurulduktan sonra bir halifeye biat sağlandıktan sonra kim günah işlerse devlete iletildikten sonra ceza alırsa kefareti olur. Ama devlet kurulmadan önce günah işleyenler ayetlerde gösterdiği gibi tövbe etmelidir.

Esad Mansur