بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم

Soru Cevap

Soru :

Kazf, anladığım kadarıyla tüm Müslümanlara yapılabilir, yalnız kadınlara değil. Yani iffetli bir erkeğe de yapıldığında kazf haddi uygulanır, doğru mudur?

 Ayrıca bu iftira iffetli olmayan bir Müslümana yapıldığında anladığım kadarıyla had uygulanmaz; peki bu hâlde tazir cezası mı uygulanır yoksa iftira eden serbest mi kalır?

Cevap:

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

[وَالَّذِيۡنَ يَرۡمُوۡنَ الۡمُحۡصَنٰتِ ثُمَّ لَمۡ يَاۡتُوۡا بِاَرۡبَعَةِ شُهَدَآءَ فَاجۡلِدُوۡهُمۡ ثَمٰنِيۡنَ جَلۡدَةً وَّلَا تَقۡبَلُوۡا لَهُمۡ شَهَادَةً اَبَدًا‌ ۚ وَاُولٰٓٮِٕكَ هُمُ الۡفٰسِقُوۡنَ ۙ‏ اِلَّا الَّذِيۡنَ تَابُوۡا مِنۡۢ بَعۡدِ ذٰلِكَ وَاَصۡلَحُوۡا‌ۚ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُوۡرٌ رَّحِيۡمٌ‏]

“İffetli kadınlara zina suçu isnat edip de sonra dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Ondan sonra onların şahitliğini ebediyen kabul etmeyin. Zira bunlar fasıktırlar. Ancak bundan sonra tövbe edip kendi hâllerini düzeltenler müstesnadır.” [Nur Suresi 4-5]

Ebu Hureyre RadiyAllahuAnh şusahih rivayeti aktardı; “Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bekâr zina edenler hem yüz değnek hem bir sene sürgün edilir hükmü vermiştir.”[İbniHanbel] Bundan hareketle iftira edenlerin tövbe etmeleri ve düzelmesinden emin olmak üzere en az bir senenin geçmesinin gerekli olduğu anlaşılır.

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

[اِنَّ الَّذِيۡنَ يَرۡمُوۡنَ الۡمُحۡصَنٰتِ الۡغٰفِلٰتِ الۡمُؤۡمِنٰتِ لُعِنُوۡا فِى الدُّنۡيَا وَالۡاٰخِرَةِ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيۡمٌۙ‏]

“İmanlı, saf (zina ile alakası olmayan) ve iffetli kadınlara iftira atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlara büyük bir azap, ceza vardır.”[Nur Suresi 23]

Ayetlerde iffetli mümin kadına iftira atılmışsa iftira edenlerin cezası gösterildi. Zira iftira daha ziyade kadına yöneldiğinden dolayı iffetli mümin kadından söz edilmiştir. Fakat bu iffetli erkeğe de intibak eder. Kim iffetli mümine zina veya livata iftirasında bulunursa aynı cezayı alır.

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

[وَالَّذِيۡنَ يُؤۡذُوۡنَ الۡمُؤۡمِنِيۡنَ وَالۡمُؤۡمِنٰتِ بِغَيۡرِ مَا اكۡتَسَبُوۡا فَقَدِ احۡتَمَلُوۡا بُهۡتَانًا وَّاِثۡمًا مُّبِيۡنًا‏]

“Bir suç, bir kötülük işlemedikleri hâlde erkek olsun kadın olsun müminlere eziyet verenler apaçık bir bühtan (bir iftira) ve günah yüklenmiş olurlar.”[Ahzab Suresi 58]

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem kendisine “gıybet nedir?” diye sorulunca şöyle buyurdu:

[ذكرك أخاك ما يكره] “Kardeşinizin sevmediği şeyi onun hakkında söylemenizdir.” dedi. Peki ya Resulullah! Eğer söylediğim şey onda varsa ne dersin? Dediğinde Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[إن كان فيه ما تقول فقد اغتبته، وإن لم يكن فيه ما تقول فقد بهته]

“Eğer onun hakkında söylediğin şey gerçekse ona gıybet etmiş olursun. Eğer onun hakkında söylediğin şey gerçek değilse ona iftira atmış olursun.”[Buhari]

İşte erkek veya kadın olsun iffetli müminlerin arkasından konuşmak haramdır. İşlemediği suçu ona atmak bir iftira olur. Eğer zinayla itham olursa seksen değnek vurulur, fasık olarak ilan edilir, artık şahitliği, sözü hiçbir yerde kabul edilmez. İftira bunun dışındaki hususlarda olursa, söylediği şeye göre tazir cezaları uygulanır: değnek vurmak, hapis ve teşhir cezaları da ona uygulanır.

Fakat iffetli olmayan veya fasık kişiyi itham etmek farklıdır. Bunlarda iffet söz konusu değildir. Zira bu kişiler iffetsizliği veya fasıklığı gösterdikleri veya yaydıkları için cezalandırılırlar. Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

[اِنَّ الَّذِيۡنَ يُحِبُّوۡنَ اَنۡ تَشِيۡعَ الۡفَاحِشَةُ فِى الَّذِيۡنَ اٰمَنُوۡا لَهُمۡ عَذَابٌ اَلِيۡمٌۙ فِى الدُّنۡيَا وَالۡاٰخِرَةِ‌ؕ وَاللّٰهُ يَعۡلَمُ وَاَنۡـتُمۡ لَا تَعۡلَمُوۡنَ]

“Müminler arasında fuhuş ve kötülüğün yayılmasını sevenlere (isteyenlere) dünyada ve ahirette acılı azap, ceza vardır. Allah bilir, siz bilmeseniz.” [Nur Suresi 19]

“Onlara dünyada acılı azap vardır.” sözünün manası İslâm Hilâfet Devleti tarafından cezalandırılır demektir.

Medine’de hal ve hareketi düzgün olmayan bir kadının evine erkeklerin girip çıktıklarını Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellemgörünce şöyle dedi:

[لو كنت راجما أحدا بغير بينة لرجمت فلانة، فقد ظهر منها الريبة في منطقها وهيأتها، ومن يدخل عليها]

“Beyyine olmaksızın birini taşlamak isteseydim falan kadını taşlardım. Onun konuşma tarzı, onun şekil ve hareketi, evine girip çıkanlardan da şüphe ve şek belli oldu.” [İbniMace]

Beyyine ise dört şahidin var olması veya zina edenin ikrarıdır. İnsan bir kişinin “Elbisesinden, konuşma tarzından ve hareketinden şüphelendim.” derse suçlu değildir. Fakat direk görmezse o kişinin zina yaptığına dair şahitlik yapamaz.

 Açık saçık gezen veya yabancı erkeklerle arkadaşlık yapan veyahut erkeklerin dikkatini çekmeye çalışan kadınlar iffetli ve saf sayılmazlar. Ayette geçen ifade “İmanlı, saf (temiz, zina ile alakası olmayan) ve iffetli kadınlar.” sıfatı onlara intibak etmez. Keza erkekler de böyle olurlarsa iffetli ve saf kimseler olarak sayılmazlar. Bunlar müminler arasında kötülüğü yayarlar. İslâm Hilâfet Devleti onlara ağır ceza verir.  Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem onlar hakkında şöyle buyurdu:

[سيكون في آخر أمتي رجال يركبون على سروج كأشباه الرجال ينزلون على أبواب المساجد، نساؤهم كاسيات عاريات كأسنمة البخت العجاف، العنوهن فإنهن ملعونات]

“Ümmetimin sonuna doğru öyle adamlar olacak ki, onlar adamlara benzer kimseler, bineklerin eyerine binip camilerin kapılarına kadar gelip inerler. Onların kadınları giyinmiş çıplaktır (vücutlarının bir kısmını örtmüşler bir kısmını açmışlar), (başları) zayıf deve hörgücü gibidir. Onları lanetleyin. Zira onlar lanetli kadınlardır.”[İbniHanbel, İbniHibban, Tabarani, Hakim]

Başka bir hadiste Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellemşöyle buyurdu:

[صنفان من أهل النار لم أرهما: قوم معهم أسياط كأذناب البقر يضربون الناس، ونساء عاريات كاسيات مميلات مائلات، رؤسهن كأسنمت البخت المائلة، لا يدخلن الجنة ولا يجدن ريحها، وإن ريحها ليوجد من مسيرة كذا وكذا]

“Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: (birinci sınıf) yanlarında sığırkuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onunla insanlara vuran kimselerdir (copla insanlara vuran polisler). (İkinci sınıf) ise giyinmiş çıplak kadınlardır. Allah’a itaatten çıktılar. Bunlar başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir (saçları bir şekilde gösterirler). Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Hâlbuki onun kokusu şu kadar uzak mesafeden duyulur.”[Müslim]

  Burada bu kadınları kötülerken onlara karşı susan veya onların hareketini kabul edip onlardan sorumlu olan erkekleri, kocalarını ve babalarını kötülüyor. Onlar hakkında “adamlara benzer” ifadesini kullandı. Zira onlar adam olsaydı, kıskanacak kimseler olurdu, karısının veya kızının veya bacısının açılmasına müsaade etmezdi. Ama bir bineğe, bir arabaya binip camiye, namaza da gelir! Sanki Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem başka ifadeyle bunlara şöyle diyecekti “Senin karın veya kızın veya bacın böyle açık saçık dolaşırken sen namaz için camiye geliyorsun! Utanmıyor musun?! Irzını koruyamıyor musun? Git, önce ırzını koru sonra camiye gel!” Bu erkekler günahkâr kimselerdir. Bu kadınlara müsaade eden yöneticiler, televizyon ve videolarda açık saçık kadınları ve filmleri gösterenler de bunlardandır. Onlar müminler arasında fuhşu ve kötülüğü yaymaya çalışan kimselerdendir. Hilâfet Devleti bunları kapatır ve sahiplerini cezalandırır.  

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem döneminde bu sınıf erkekler ve kadınlar yoktu. O’nun böyle haber vermesi O’nun mucizesine dair delildir. Kur’an dışında Allah’tan kendisine vahyedildiğine dair ispattır. Hadis-i şerifin Allah’tan bir vahy olduğuna dair bir kanıttır. Nitekim 13 asırdır hükmü süren İslâm Hilâfet Devleti’nin tarihi boyunca böyle şey olmadı. Bunlar cumhuriyetin kuruluşundan sonra başladı. Daha doğrusu bu cumhuriyet çarşaf inkılabı adı altında kadınların açılmasını zorladı, ondan sonra fasık adamları yaydılar ve normalleştirdiler. Toplum bu hale geldi. Samimi Müslümanlar ise direniyor, bunu reddedip kaldırmaya ve Hilâfet ile temiz toplumu tesis etmeye yönelik mücadele yapıyorlar.

Esad Mansur