Soru Cevap

Soru :

 Cinayet (kısas) kapsamına giren ukubatlarda masum can alma, kasıtlı dişe karşı saldırı (diş kırma) ve bedene karşı saldırıda kısas var denilmektedir. Geriye kalan suçlarda kısas yok denilmektedir. Bedene karşı islenen suçlar ne olabilir? Kitapta yazan örneklerden başka birkaç kavrayabileceğimiz misal verebilir misiniz?

Cevap:

Bedene karşı işlenen suçlara “curuh” yaralar, yaralanma denir. Ukubat Nizamı kitabında curuha karşı kısas izah edilmektedir. Fakat kasıtlı olursa kısas olur. Kasıtlı değilse kısas yoktur. Derin değilse hükümet, eğer derin ise diyet vardır.

Hadis-i şerifte geçtiği gibi, biri diğerinin diz kapağına bir boynuz batırdı, adam kısas istedi. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem onun yarasının iyileşmesini beklemesini istedi. Adam kısas üzerinde ısrar edince kısas uyguladı. Bir müddet sonra adam topalladı. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem yaranın iyileşmesinden önce kısası uygulamayı yasakladı. İyileşince yaranın ne kadar zarar bıraktığı anlaşılacaktır. Daha önce anlaşılmaz. Boynuzla vurulduğunda dizin zarar görüp görmediğinin anlaşılması için beklenmeliydi. Bu adam beklemek istemedi, hemen kendisine vurana kısası uygulamak istedi. Fakat adam iyileşince topallamaya başladı, bu darbenin organa zarar verdiği anlaşıldı, burada diyet gerekirdi. Ama adam hemen boynuzla vurulur vurulmaz kısasın uygulanması istedi, o anda bu vuruşun ne kadar zarar verdiği anlaşılmadı. 

Dolayısıyla vücudun herhangi bir tarafında derin olmayıp yüzeysel bir yara açılırsa curuh denir. Yüzde, sırtta, göğüste, kolda, bacakta ve başka yerlerde yara olursa curuh denir. Kasıtlı olarak bu işi yapan, failin aynı yerine yara açılır. Burundan kan akarsa, iyileşmesi beklenir, eğer burunda zarar olmamışsa aynı şekilde vurulur. Fakat zarar bırakırsa diyet söz konusu olur. Burnun uç tarafından bir parça koparılırsa veya koklama gücünü kaybederse diyet vardır. Kasıtlı değilse hükümet vardır, burnun şifası beklenir, ondan sonra hakemler zararı takdir ederler. Fakat burnun tamamını keserse bunda tam diyet yani 1000 dinar, 1000×4,25gram saf altın veya yüz deve diyet vardır. Kasıtlı olarak birinin ağzına vurup dudaklarında yara açarsa aynı şekilde vurulur. Fakat kasıtlı değilse yaranın kapanması beklenir, hükümet kurulur, hakemler zararı takdir ederler. Ama dudaklar koparılırsa veya telef olursa ya da felç olursa diyet vardır. Her dudak için yarım diyet vardır.

Kasıtlı olarak göze vurulur da göz şişerse, iyileşmesi beklenir, eğer bir zarar varsa diyet vardır. Fakat zarar yoksa vurana kısas uygulanır. İstenirse hükümet talep edilir ve vuruşa karşı tazminat istenir. Hakemler de takdir ederler.  

Ama yaralama derin olmamalı, azayı kopartmamalı, telef etmemeli, felce uğratmamalı, azanın menfaatini eksiltmemelidir. Bu hallerde diyet vardır, ne kadar zarar olmuşsa takdir edilir. Fakat yaranın iyileşmesi beklenmelidir. Zira o zaman zarar anlaşılıp takdir edilebilir.

Esad Mansur