-191-

Faiz işi üzerinde ısrar etmek

Faiz işi üzerinde ısrar edenlerin imanla alakası ne kadardır?

İman ne gerektirir?

Kalbim temizdir iddiasında bulunup haram iş üzerinde ısrar edenlerin hali nedir?

Faizden tövbe edenler ne yapmalıdır?

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ وَآتَوُاْ الزَّكَاةَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ

“İman edip salih amel yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.” (Bakara 277)

Faiz yasaklandıktan, kâfirlerin faizi alışverişe benzetmelerinden sonra zekat başta olmak üzere sadakların sevaplarının katlanacağı, faizin yok edileceği, hiç bereketinin olmayacağını açıklayan ayetlerden sonra bu ayet geldi. Sanki faizi yiyenlerin imanlı olmadıklarını göstermek ister. Zira ayetler arka arkaya gelince birbirleriyle alakalı olur. Zira faiz şirk ve haksızca insanı öldürmek gibi en büyük günahlardan gösterildi. Faiz kesinlikle salih amel olmadığı ve müminlerin asla faiz işiyle uzaktan yakından alakalı olmadıklarını vurgulamak istedi. Onlar maslahatı, menfaati, zarureti düşünmezler, Allah’ın rızasını gözetler ve gaye edinirler. Yahudilerin yaptıkları gibi menfaat veya zaruret bahanesiyle ayetleri veya hadisleri evirip çevirmezler ve yanlış şekilde tevil etmezler.

İslam; hem imanı gerektiriyor hem de salih ameli gerektiriyor, günahlardan uzak kalmayı da kesin şekilde talep ediyor. Yalnız başına iman kâfi gelmez.  Bununla beraber imanın gereği salih amel yapmak gerekir.

Salih amel ise; Allahu Teâlâ’nın emridir. Allah’ın emrettiği her husus salih ameldir. Namazı eda etmek, zekât vermek salih amellerdendir.

Bu ayette; “salih amel yapan” ifadesi ile beraber namaz ve zekâtı zikretmek; salih amellerden birer misal ve önemli olduklarını beyan etmek içindir. Zira salih ameller çoktur, Allahu Teâlâ’nın emrettiği her husus salih amellerdendir.

İman edip salih amel yapanların Allah indinde sevapları vardır. Onlar için korku yoktur, akıbetleri cennettir ve onlar cehenneme gitmezler. Ne mutlu onlara!

Öte yandan salih ameli yapmayanlar (birçok ayetlerde belirtildiği gibi) azapla tehdit edilmektedir. Allah namazı kılmayan, zekâtı vermeyen, cihattan kaçan, Allah uğrunda harcamayan ve Allah’ın diğer emirlerini yerine getirmeyen veya salih amelin tersi olarak münkerleri işleyenleri azapla korkutup vaatte bulunuyor. Bunlar için korku vardır, bunlar üzüleceklerdir ve Allah indinde sevapları yoktur.

Faiz yasaklandıktan ve kâfirlerin faizi alışverişe benzetmelerinden sonra bu ayet geldi. Zira faiz işi üzerinde ısrarlı kalanlara büyük azap vaat edildi. Sanki imanı olmayan kimselerin bu büyük günahı işlemek üzerinde ısrarlı kaldıklarını göstermek ister. Çünkü tövbe etmek istemezler. Fakat vazgeçip tövbe ederlerse Allah’ın affını dileyen kimseler olup, bundan sonra salih amel işlemeye başlarlar.

Bu nedenle, Müslüman imanını koruyarak salih amel yapmaya bütün gücüyle çalışmalıdır. Aynı anda kötü amelden vazgeçip uzak durmalıdır. Sadece imanın yeterli olduğu vehmine kapılmaması gerekir. Daha doğrusu salih amel yapmak Allah’ın emirlerini yerine getirmede ve nehiylerinden vazgeçmek imanın meyvesidir. Hatta imanın var olduğuna birer delalettir. Zira mümini namazla, oruçla, zekâtla, cihatla, İslam davetini yüklenmekle tanırız. Kur’an’ı Kerimde imandan söz edilen ayetlerde salih amelden de söz edildiği dikkatimizi çekmektedir. Bunun anlamı; İslam, hem iman hem ameldir. Bazıları Allah’ın emirlerini yerine getirmeyip “önemli olan kalbin temizliği” , temiz niyettir! derler. Bunlar, heva ve heveslerine göre konuşuyorlar. Hem kötü amel işler hem de kalbim temiz der! Ancak münafıklar bunu derler, çünkü gerçek yüzlerini örtmek isterler. Resulullah Sallalllahu Aleyhi Vesellem döneminde de bunu söylerlerdi, kötü amel yapıp niyetimiz temizdir diye bahane uydurmaya başlarlardı. Allah’ın kitabına bakarlarsa salih amelin işlenmesinin ne kadar önemli olduğunu idrak ederler. Kalbi temiz olanlar ancak salih amel işleyen ve haram işlerden kaçınanlardır. Haram işleyen kimsenin kalbi asla temiz olamaz, zira Allaha isyan etmektedir! Nasıl kalbi temiz olur?! Allah’a karşı sadık değildir, samimi değildir! Nasıl bize karşı sadık olacaktır?

Şu var ki; bu ayeti faizi yasaklayan ayetler arasında yerleştirmenin bir manası vardır; Allah faizle muamelelerinden vazgeçmeyenler için cehennemi hazırladığını açıkladıktan, ‘faizi yok eder’ diye bildirdikten sonra çok ‘günah işleyen kâfirleri sevmez’ dedi. Bu imajı vermek istedi, faizi yiyenler ancak çok günah işleyen kâfirlerdir. Bununla müminleri uyarıyor, faiz işi üzerinde ısrarlı olanlar ancak azgın kâfirlerdir. Hemen arkasında müminlerin sıfatlarını açıkladı. Allah’ın gösterdiği imanı kabul ettikten sonra salih amel işlerler, o zaman faiz yemezler ve yedirmezler. Çünkü faiz işi azgın kâfirlerin yaptıkları en büyük günahlardandır. Müminlerse namaz kılarlar ve zekât verirler. Bunlar faiz yiyenlerin tersidir. Faiz yiyen kimsenin malı temiz olmaz, malını faizle çoğaltıyorsa malı haram olur.

Bununla ilgili âlimler arasındaki şu meşhur rivayeti aktaralım: Alalie bint Abka adlı kadın Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in zevcesi olan Hz. Ayşe Radiyallahu Anh’ın yanına gelip şöyle dedi: “Ey Müminlerin annesi! Zeyd bin Erkam’ı tanıyor musun? Ayşe, evet dedi. O kadın şöyle dedi: Zeyd bin Erkam’a ona vadeli olarak sekiz yüz (dirhemle) bir köle sattım. Bu paraya muhtaç oldu, ondan altıyüz dirhemle satın aldım. Hz. Ayşe bu kadına iki defa şöyle dedi: Ne kötü alışveriş yaptın! Ve Zeyd bin Erkam’a deki; Eğer tövbe etmezsen Resulullah ile yaptığın cihadı bozmuş oldun. Bu kadın dedi ki; Ona fark olan faizi iade edersem olur mu? Hz. Ayşe olur dedi. (İbni Abi Hatim)

Faizi yiyen kimse yaptığı cihadı bozmuş olursa namazını bozmaz mı ve zekâtı kabul edilir mi? Onun gibi faizi yediren, kâtibi, şahidi ve buna müsaade eden yöneticiler her yaptıkları iyi ameli bozmuş olmaz mı? Faizin günahı o kadar büyüktür ki cihat, namaz ve zekâttan elde edilen sevap faizin günahını kapatmıyor, kıyamet gününde terazide faizin günahı çok ağır gelir.  Nitekim yukarıdaki ayet ve gelecek ayet buna işaret etti. Zira Allah ve Resulüyle bir harp içerisindedir. Müminler Allah’tan koksunlar ve faizin her tür muamelesinden uzak dursun ve faiz sistemini kökünden sökmeye çalışsınlar.