بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم

Soru Cevap

Soru:

Allah’ın şu kavli üzere;
“Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz sopa vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dinini uygulama hususunda o ikisine karşı merhamet duygusuna kapılmayın. Müminlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.” (Nur 2)

Evli zina yapan kadın ve erkeğe recim hükmü olmamasına rağmen ulema birkaç hadise binaen recim edilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Bu hadislerden iki tanesini vereceğim lakin hadis fakihlerine göre de vereceğim hadislerin sahih olmadığının beyanı bulunmaktadır. Bu konuyu izah edebilirmisiniz?

Hadisler:
1) İbn Abbas “Allah’ın açtığı yol”un, yani bununla kastedilen çözümün “Evlilerin zinası için recim (taşlayarak öldürmek), bekârların zinası için ise yüz sopa” olduğunu belirtmiştir. [Buhari, “Tefsîr”,4/1vd.]
2) Hz. Peygamber “Allah’ın açtığı yol”un evli zânîler için recim, bekâr zânîler için ise yüz sopa olduğunu açıklamıştır. [Müslim, “Hudûd”,12-14]

3) Yine Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Allah’tan başka yaratıcı olmadığına ve kendisinin Allah’ın elçisi olduğuna iman eden kimseler arasında sadece üç büyük suçtan birini işleyenlerin ölüm cezasına çarptırılacağını belirterek bunlardan birinin de zina eden “evlilik yaşamış” kadın ve erkek olduğunu belirtmiştir. [Buhari, “Diyât”, 6; Müslim, Kasâme, 25-26]

Bu hadis evlilik hayatı yaşamış bulunan kimseler için zina cezasının ölüm olduğunu açıkça ifade etmektedir.

Cevap:

Ayet zina edenlerin cezasıyla ilgili genel hükümdür. Evlilik hayatını yaşamış olanların cezası ise ölüme kadar recimle gelen hüküm hem sözlü hem fiilî sahih hadislerde geçmiştir. Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bu hükmü bilfiil uyguladı.

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sözü, fiili ve takriri vahiy olduğuna dair çok kesin delaletli ayetler vardır. “Sünnet Kur’an gibi Tefekkür, Siyaset ve Teşri için Kaynaktır” kitabımıza bakabilirsiniz.

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

[بِالۡبَيِّنٰتِ وَالزُّبُرِ‌ؕ وَاَنۡزَلۡنَاۤ اِلَيۡكَ الذِّكۡرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ اِلَيۡهِمۡ وَلَعَلَّهُمۡ يَتَفَكَّرُوۡنَ]

“Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur’an’ı indirdik.”[Nahl Suresi 44]

Kur’an’ı açıklamaktan kasıt genel hükümlere tahsis getirmektir. 

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem kendisine Allah’ın vahyi ile ayette geçen zinayla ilgili genel hükme tahsis getirdi, özel hüküm gösterdi.

Zinayla ilgili ayet nazil olunca, Ubade bin Samit’ten sahih rivayetle gelen hadiste Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellemşöyle buyurdu:

[خذوا عني، خذوا عني، قد جعل الله لهن سبيلا البكر بالبكر جلد مائة وتغريب سنة، والثيب بالثيب جلد مائة والرجم]

“Benden alın, benden alın, Allah onlara yol kıldı (açtı). Bekâra bekâr, yüz celde ve bir sene sürgündür. Seyyib’e (Evlilik yaşamış olana) seyyibtir: yüz celde ve recimdir.”[Müslim, İbniHanbel, Ebu Davut, İbniMaceh, Tirmizi, Nesai]

İbni Mesut yoluyla Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle dediğini rivayet ettiler:

[لا يحل دم امرئ مسلم يشهد أن لا إله إلا الله وأني رسول الله إلا بإحدى ثلاث: الثيب الزاني والنفس بالنفس والتارك لدينه المفارق للجماعة]

“La ilahe illallah ve benim Allah’ın resulü olduğuma şehedet getiren Müslüman’ın kanı ancak üç halde helal olur: Evlilik yaşamış olan zani (zina eden), nefise nefis ve dinini terk edip cemaatten (İslam toplumundan) ayrılan kimsedir.”[Buharı ve Müslim]

Hadis âlimleri bu hadisin sahih olduğunu söylediler. Hatta İbni Hacer bu hadisin sahihliğini gösterirken Müslümanın kanını korumakla ilgili dinde bir asıl kabul etti. İmam Nevevi sahih “Kırk Hadis” arasına aldı. Hemen hemen bütün hadis âlimleri bu hadisin sahih olduğunu söylediler.  

Hz. Aişe RadiyAllahu Anhâ Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den buna benzer dediğini rivayet etti.  [Ebu Davut, Nesai] Hâkim bunun sahih olduğunu söyledi.

Yine Osman RadiyAllahu Anh yoluyla Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in benzerini dediğini rivayet ettiler. [Tirmizi, İbniMaceh ve Nesai]

Bütün bu rivayetler sahihtir.

Ebu Hureyre ve Zeyd bin Halid El-Cuhani yoluyla şu sahih rivayet geçti:

“Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yanına iki Bedevi geldi. Biri dedi ki ‘benim oğlum bu adam yanında ücretli olarak çalışıyordu. Onun karısıyla zina yaptı. Buna karşı, benim oğlumu fidye ederek bu adama yüz koyun ve bir tane doğuran koyun verdim. İlim sahiplerine sorduğumda bana şöyle dediler: benim oğlum için yüz celdeyle beraber bir sene sürgün cezası, o kadın için ise recim cezası vardır.’ Bunun üzerine Resullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[الوليدة والغنم رد عليك، وعلى ابنك جلد مائة وتغريب سنة. واغد يا أنيس إلى امرأة هذا فإن اعترفت فارجمها]

“Koyunlar ve bir tane doğuran koyun sana iade edilir, senin oğlun için yüz celdeyle beraber bir sene sürgün cezası vardır. Ey Enis! Bu adamın karısına git, eğer itiraf ederse onu recmet.”[Buhari ve Müslim] Bu hadis sahihtir.

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem evlilik hayatını yaşamış olan Maiz adlı adama recim cezası uyguladı.[Müslim, Tirmizi, İbniMaceh, Nesai, Ebu Davut] Yine, onun gibi Ğamidiye adlı kadına recim cezası uyguladı.[Müslim, İbniHanbel, İbniHabban]. Zira bu iki kişi kendileri Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yanına gelip günahtan temizlenmek üzere itiraf ettiler ve kendilerine haddin uygulanmasını istediler. Bu rivayetler sahihtir.

İçinde yaşadığımız asırda Batı’nın İslam’a ve hadislere, sünnete saldırısı altında kalmaktayız. Aynı zamanda Batıyı memnun etmeye çalışan bazı kişiler recimle ilgili hadisler hakkında şüpheler getirmeye çalışırlar. Bazı hadisleri rivayet edenler arasında zayıf bir kişi bulmaya çalışırlar. Oysa bir rivayette bir kişide zaaflık varsa başka rivayette kuvvetlilik vardır. İbni Mesud RadiyAllahu Anh, Osman RadiyAllahu Anh ve Aişe RadiyAllahu Anhâ yoluyla gelen rivayetlerde hiçbir zaaflık yoktur. Ayrıca bir rivayette zaaflık olursa başka kaynakta bu zaaflık bulunmayabilir. Yine bu zaaflık bir âlime göre olur, başka âlime göre zaaflık değildir. Bu nedenle hadis bir yerde zayıf rivayetle geçerse ve başka rivayette sahih olarak geçerse alınır. Tek bir sahih rivayetle geçerse yeterlidir.

Rivayetlerle ilgili misal olarak, asrımızdaki olaylarla ilgili haberler bize aktarılırken değişik kaynaklardan geliyor, bazı kaynaklar zayıftır, fakat bir yerde güvenilir bir kaynaktan gelirse alınır. Güvenilir olmayan kaynaklar veya pek tanınmayan kaynaklar da doğru haberi güvenilir kaynaklardan alıp yayarlar. Bu nedenle haber hemen reddedilmez, tekzip edilmez, asıl güvenilir kaynaklarına dönülür.

Hadisler birçok kişi tarafından rivayet ediliyordu, bazı güvenilir olmayan veya tanınmayan kimseler tarafından geldiği gibi güvenilir ve tanınmış kişiler tarafından da geliyordu. Bu nedenle tek bir sahih rivayet gelse bile hadis alınır. Ayrıca bazı hadis âlimleri bazı ravileri kabul ederken bazı âlimler kabul etmeyebilir. Bu günkü gibi siz bir kişiyi iyice tanıdığınızdan dolayı ona güveniyorsunuz, onun sözünü kabul ediyorsunuz, rivayetini alıyorsunuz.  Başka arkadaş bu kişiyi tanımıyorum, ondan dolayı onun sözünü, rivayetini almıyorum diyebilir. İşte güvenilir hadis âlimlerinden biri bir rivayet edene güveniyorsa onun rivayetini alırız. Bu nedenle bir hadis âlimi bir rivayeti almıyorsa başka hadis âlimi aynı rivayeti alıyorsa kabul ederiz.

Özetle, Hilâfet Devleti ikame edilince İslam ceza hukukunu uygulayacak mahkeme ve şahitler yolu ile hâkimler suçlu olanları tespit edip bu cezalar uygulanınca zina toplumda zina olayları pek olmaz. Bu şekilde toplum korunur ve temiz olur.

Esad Mansur