Dünyaya Liderlik Etmeye Ehil Olan İslam Ümmetidir, Batı Değil!
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 28 Haziran 2022’de Madrid’deki NATO zirvesinin açılışından önce şunları söyledi: “Ukrayna’nın meşru müdafaa hakkını garanti altına almasına yardımcı olacak tam bir destek programı üzerinde anlaşacağız. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da görülmeyen bir vahşetle karşı karşıya kalan Kiev’e desteğimizi sürdürmeye hazır olmamız son derece önemli.”
Batı, küfrünün yanında aşırı derecede de ikiyüzlüdür. Zira bir şey kendisiyle ilgili olunca sesini yükseltir ve haklı olduğunu iddia eder ve karşı tarafı ise her yerde uyguladığı suç ve vahşetle itham eder! İşte burada, Ukrayna’nın kendisini savunma ve meşru müdafaa hakkı vardır diyor! Ama Filistin halkına gelince, ona göre onlar, yaşama ve meşru müdafaa hakları olmayan teröristlerdir! Zira 75 yıldan beri İslam topraklarının en nefret edilen işgalcisi ve gaspçısına direnmeleri, terör sayılıyor! Ve Yahudi varlığının Filistin halkına yaptığı vahşet, vahşet sayılmıyor!
Ayrıca yirmi yıldır Amerikan liderliğinde ve NATO adına Afganistan’a saldırmasının, halkının milyonlarcasını öldürüp yerlerinden etmesinin, ülkeyi yakıp yıkmasının, burayı fakir ve geri kalmış bir ülke haline getirmesinin ve servetlerini çalmasının yanı sıra aynı şekilde Amerika, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinin Irak’a saldırarak onları öldürmelerini, milyonlarca insanı yerlerinden etmelerini, ülkeyi harap etmelerini ve burasını fakir bir ülke haline getirmelerini Batı, bir vahşet olarak görmüyor! Irak ve Afganistan halkının, vahşeti Rusların Afganistan’ı işgali sırasındaki vahşetlerinden daha az olmayan Batılı işgalcilere karşı direnişini, bir direniş olarak görmüyor!
Dahası Batılılar, Rusya’nın 2015 yılında Suriye’ye yönelik bugüne kadar devam eden saldırısını vahşi bir saldırı olarak görmediler, ona karşı koymadılar, aksine düşman Rusya ile koordinasyon kurdular, Rusya’ya ve onu Suriye’ye iten Amerika’ya karşı direnenleri kendilerini savunma hakkı olmayan teröristler olarak gördüler!
Sözde insan haklarının savunulmasına hizmet eden bu demokratik Batı, çökmüş olan değerlerinin yüce olduğunu iddia etmekte, zalim olan kararlarının adil olduğunu söylemekte, aşırı ikiyüzlülük yapmakta, insanların ne yaptığını fark etmeyen ahmaklar olduğunu zannetmekte, çifte standart uygulamakta ve onlardan biri ne yaptığını öğrense, hemen onu susturmaya çalışmakta ve onu tüm suçlamalarla suçlamaktadırlar. Kendi değerlerini benimsemeyen ve sistemlerini kabul etmeyenleri gerici ve yobaz olarak görmektedirler. Böylece kendilerini dünyanın, liderliğin ve rol modelliğin merkezi haline getirmişlerdir. Dolayısıyla kendilerinden liderliği almaya çalışan ve liderliğin merkezini başka bir yere kaydırmak isteyenlere tahammül edemeyip hemen ona karşı vahşi bir kampanya başlatmaktadırlar.
Batı, 1815’te Rusya, Prusya ve Avusturya liderliğinde kutsal ittifak kurdu, ardından 1818’de İngiltere ve Fransa bu ittifaka girerek İngiltere buna maddeler ekledi ve onu, insanları Hıristiyan dini öğretilerine dönmeye, yöneticiye itaat etmeye ve yöneticiye isyanı dinden çıkmak olarak görmeye çağırarak imparatorları devrimlerden korumaya yönelik kutsal bir ittifaktan İslam Devleti’ne karşı olan bir ittifaka dönüştürdü. Bunu da İslam Devleti’nden liderliği almak, Avrupa’yı kendi başına gerek tüm gözlerin çevrildiği dünyanın merkezi gerekse dünyanın sorunlarını çözen ve onu yönlendiren liderliğin merkezi haline getirmek için yaptı. Böylece Asya ve Afrika’yı Batı’nın liderliğine tabii kıldı, sömürgeleri kendisi için mubah saydı, Batılı değerleri evrensel değerler haline getirdi, kendi savaşları da dâhil olmak üzere Batı’nın sömürgeci savaşlarını kutsal savaşlar haline getirdi, bunlarla övündüğü gibi insanları öldürmek, köleleştirmek ve servetlerini yağmalamakla da övündü. Bunun üzerine Batılılar, diğer ülkeleri sömürgeleştirmek, zenginliklerini yağmalamak, insanlarını köleleştirmek ve vahşice öldürmek için yarıştılar.
Amerika ve Avrupa’nın olduğu Batı, dünyaya liderlik etmek için ehil olmadığı gibi insanlar için güvenli de değildir. Bilakis Batı, kendisinin adaleti tesis eden, mazlumların hakkını veren, insanların hak ve özgürlüklerini savunan gerçekten medeni ve hak sahibi biri olduğu şeklinde saf ve basit yanıltıcı fikirlerle gaddarlığını gizlemeye çalışan azılı bir vahşidir! Artık Batı’nın ayıbı tüm dünyaya ifşa olmaya başladı ve gerçek yüzü ortaya çıktı. Zira artık insanların çoğu onun ne olduğunun farkındadır.
Batı, birbirini ateşle yakmaya başladı. Bu yüzden birbirini yaktıkları İkinci Dünya Savaşı’nda meydana gelenlerin başına gelmesinden korkuyor. İşte Amerika, ajanı Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky Rusya’yı kışkırtıp onunla uzlaşmayı reddettiğinde, Ukrayna savaşını ateşledi. Oysa Amerika, hem onun hem de Avrupalı müttefiklerinin bu savaşa müdahil olması amacıyla onu Ukrayna’ya saldırması için ayartıncaya kadar güvenlik garantileri vermeyi reddetti. Daha da önemlisi şayet Avrupalılar aklı başında bilge insanlar olmuş olsalardı bunu idrak ederler ve bunun olmasını engellerlerdi. Hatta Fransa ve Almanya’daki bazı yetkililerden bunu anlayanlar, kamuoyuna meydan okumaya cesaret edemediler, bunu açıkça ifade ettiler, Amerika’nın tuzağını onlara ifşa ettiler, akışla birlikte sürüklenmek zorunda kaldılar, durumu sakinleştirmek ve çözmek için Rusya ve başkanı ile temas kurmaya çalıştılarsa da ancak zayıf ve korkaktılar. Nitekim Almanya’da yapılan ve 27 Haziran 2022’de sona eren G7 zirvesinde olduğu gibi Amerika onlara istediğini dayattı ve bu yüzden 28/06/2022’de bugün Madrid’de yapılacak NATO zirvesinde hiçbir şey yapamayacaklardır. Görünüşe göre Amerika planladıklarını onlara empoze edecektir. Böylece Avrupa, Filistin, Afganistan, Suriye ve Irak’taki Müslümanların sorunlarına yönelik zalim tutumu nedeniyle cezalandırılacak ve Amerika da cezadan kurtulamayacaktır.Sonra Allah’ın izniyle işler tamamen onların aleyhine dönecek, mağlup olacaklar ve Cehenneme sürüleceklerdir.
İnsanlığı Batı’nın, onun tabiilerinin ve kuyruklarının vahşetinden kurtaracak olan en hayırlı ümmet olarak gönderilen İslam ümmetinden başkası değildir. Ayrıca insanlık için hayrı getirme, hakkı gerçekleştirme ve mazlumların hakkını verme noktasında ondan başka hiç kimse güvenli değildir. Bu yüzden dünyaya liderlik etmek ve onun uyanıklığının, liderliğinin ve ilgi odağının merkezine geri dönmek için İslam ümmetinin yapması gereken tek şey, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmasıdır.
Esad Mansur