Soru Cevap

Soru:

Halifelik için Mısır’a savaş açan Yavuz Sultan Selim, kanlı bir zaferden sonra halifeliği Abbasilerden zorla alıp Osmanlıların halifeliği sahipliğine ve hâkimiyetine koymuştur. Birçok İslami eser ve kutsalları İstanbul’a getirmiştir. Halifelik için savaşmak doğrumudur? Müslüman’ın Müslüman kanını Halifelik için dökmesi doğru mudur? Yavuz Sultan Selim’in kutsal emanetleri Mısır’dan İstanbul’a getirmesi doğrumudur?

Cevap:

H.656- M. 1258’de Moğollar – Tatarlar Bağdat’ı işgal edip Mustasım Billah adlı Abbasi halifesini öldürdükten sonra H. 659-M.1261’de öldürülen Abbasi halifesinin amcası olan 2. Mustansır Billah  Mısır’a kaçıp oradaki ahaliden biat alarak halife oldu.

O dönemde Mısır vilayeti Memlüklerin elindeydi. Filistin’de Ayn Calut mevkiinde Moğolları yendiler, Mısır ve Şam’da güç sahibi oldular. Abbasi halifesine yardım etmelerine ve biat etmelerine rağmen gücü kendi ellerinde tuttular. Abbasi halifesi de kendi otoritesini onlara kabul ettiremedi. Osmanlı valileri veya sultanları dâhil olmak üzere bütün valiler ona biat edip halife olarak itibar etmelerine rağmen ismen ona bağlı oldular. Onun adıyla karar alırlar, ordu hazırlayıp cihad ederler, yaptıklarını ona haber ederler, ganimetten bir kısmını da ona gönderirlerdi. Fakat halife karar sahibi değildi, valileri, kadıları, komutanları ve genel müdürleri azledemiyordu ve yerlerine başka vali tayin edemiyordu.

Yavuz Selim, halifeliği almak için Abbasilerle savaşmadı, Osmanlılar 1485’ten beri Memlüklerle savaşıyordu. 1516-1517’de Yavuz Selim liderliğinde Memlükleri yenip Şam diyarı ve Mısır’ı ellerine geçirdiler. Kahire’deki otoritesiz Abbasi Halifesi Mütevekkil Alallah, Yavuz Selim lehine halifelikten vazgeçti, oradaki ahali de ona biat ettiler. Böylece Yavuz Selim halife oldu.

Memlüklerin son döneminde cahillik ve zulüm yayıldığı, yöneticileri de ahaliyi ezmeye başladığı, bu nedenle Mısır ve Şam diyarlarındaki ahali onlardan kurtulmak için Osmanlılardan yardım istedikleri hatta Halep ve Mısır’daki âlimlerin Memlüklerin zulümlerine karşı Osmanlıların yardımını istediklerini ve Yavuz Selim’e desteklerini içeren mektuplar yazdıklarını ve bu nedenle Osmanlıların Memlüklere karşı savaşı kazandıkları rivayet edilir.

Eski halife kendi iradesiyle halifelikten vazgeçip, ümmet de yeni halifeye biat ederse bu yeni halife meşru halife olur. Abbasi halifesi halifelikten vazgeçince ve Müslümanlar Yavuz Selim’e biat ettiklerinden dolayı Yavuz Selim meşru halife olur.

Yavuz Sultan Selim’in kutsal emanetleri Mısır’dan İstanbul’a getirmesi önemli bir şey değildir. Şer’î hükme aykırı değildir. Halife şer’î hükümlerle Müslümanların işlerini yürütür ve maslahatlarını gerçekleştirir.

Önemli olan Kur’an ve Sünnet’i uygulamak üzere Müslümanlardan biat alması, halifeliğe geçer geçmez Kur’an ve Sünnet’ten alınan hükümleri uygulamaya başlamasıdır. Bu şartlar Yavuz Selim’e ve son Osmanlı halifesine kadar gerçekleşti. Bu şekilde Osmanlı halifeleri onlardan önceki halifelerin devamıdır.

Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

[كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ وَإِنَّهُ لَا نَبِيَّ بَعْدِي وَسَتَكُونُ خُلَفَاءُ تَكْثُرُ قَالُوا: فَمَا تَأْمُرُنَا؟ قَالَ: فُوا بِبَيْعَةِ الْأَوَّلِ فَالْأَوَّلِ وَأَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ]

“İsrail oğulları nebiler, peygamber tarafından siyaset ediliyordu. Bir nebi vefat edince onun yerine bir nebi geçerdi. Benden sonra hiçbir nebi gelmeyecektir, halifeler olacak ve çoğalacaklar. Dediler ki: Bize ne emredersin? Dedi ki: İlk biat edene vefakârlık gösterin ve haklarını verin. Muhakkak ki Allah onlara güttüklerinden soracaktır.”[Müslim]

Böylece Hilâfet 1342 sene devam etmiştir. İngilizler İstanbul’u işgal edince Hilâfet’i yıkıp İslâm memleketlerini parçalamak için ajanlarını yetiştirdiler. Bu şekilde 1924’te İstanbul’da ajanları vasıtasıyla Hilâfet’i yıkıp Türkiye’de kendi sistemlerine uygun şekilde laik, demokratik bir cumhuriyet kurdular. Bunun benzerini Arap memleketlerinde de yaptılar.

Esad Mansur