Soru:

Lazer epilasyon ile vücuttaki kılların alınması veya tedavi yapılması caiz mi?

Bu Rasul Sallallahu Aleyhi Vesellem in Dağlamayı yasakladığı hadislere intibak eder mi?

 Lazer epilasyonun hükmü nedir, yaptırabiliyor muyuz ve bir kadının cildi çok hassas olduğundan dolayı başka temizlenme araçları olan ağda vs. şeylerle temizlenemiyorsa, kadınların kadınlara avret sayılan özel bölgelerini lazer yapan kadına yaptırsa günahkâr mı olacak veya bu durumda ne yapmalıyız?

Cevap:

Cabir bin Abdullah r.a şöyle rivayet etti: “Nebi Sallallahu Aleyhi Vesellem Ubey bin Ka’b’a bir tabip gönderdi. Onun bir damarını kesti, ondan sonra dağladı” (Müslim)

Resullullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

” إن كان في شيء من أدويتكم خير، ففي شرطة محجم، أو شربة عسل، أو لدغة بنار توافق الدواء” (البخاري)

“ Eğer tedavilerinizde bir hayır varsa: hacamatçının açtığı yara veya bir yudum bal veyahut tedaviye uygun ateşle dağlamakta olur” (Buhari) başka rivayette Resulullah şöyle ekledi:

” وأنا أنهى أمتي عن الكي”

“Fakat ben dağlamayı nehyediyorum”.

Umran bin Husayın r.a şöyle dedi: “ Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem dağlamaktan nehyetmiştir. Buna rağmen dağlama yaptık, ama ne iflah olduk ne de başardık” (İbin Hanbel, Ebu Davut, Tirmizi)

Umran bin Husayın adlı Sahabe basur hastalığına yakalanınca dağlamak istedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem onu nehyetti. Basur acısı şiddetlenince Husayın dağladı. Fakat başaramadı, hastalık devam etti. Bu nedenle “ama ne iflah olduk ne de başardık” dedi.

Bu hadislerden anlaşılan husus, dağlamak tedaviye uygun gelirse caizdir. Hem de Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem doktorun dağlamasına müsaade etti. 

Fakat tedaviye uygun ve tabibin eliyle olursa müsaade vardır. Ama tedaviye uygun gelemiyorsa veya tabip değilse mekruh sayılabilir, haram değildir. Zira Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in nehyi kesin değildi, çünkü bu nehye rağmen sahabeler yaptılar, onun nehyinin kesin olmadığını anladılar, yararlı olmayabilir, sadece acı çektirir. Basur için iyi gelmez. Ama tedaviye uygun olursa onda hayır vardır dedi. Öyleyse tedavi hususunda dağlama hayırlı, iyi olursa kullanılabilir. Son çare olarak kullanılabilir.  

Buna göre Lazerle tedavi olunmak caizdir.  

Lazerle kılların alınması meselesine gelince şöyle açıklayabiliriz:

Eğer kadının yüzünde veya ziynet yerlerinde olursa lazer yöntemi kullanmak caizdir. Ama lazeri kullanan kadın olmalıdır. Dizinden aşağıdaki kılları lazerle izale edebilir. Ama diziden göbeğe kadar yerde kullanamaz. Zira kadının kadına avreti göbekten dizine kadardır. Göbekten dizine kadar ne zaman kadın bakabilir, ancak kadında hastalık varsa tedavi için veya doğum yapacaksa kadın başka kadının avretine bakabilir. Tedavi hususunda kadın bulunmazsa uzman erkek olabilir

Zira Şeri delillere binaen Âlimlerin çoğu kadının kadına avreti göbekten dizine kadar, Erkeğin erkeğe avreti gibidir dediler.

Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem erkeğin erkeğe avretiyle ilgili şöyle buyurdu:

” ما بين السرة والركبة”

“ Göbekten dizine kadar” (İbni Hanbel, Ebu Davut, Darakutni)

Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

” لا تكشف فخذك، ولا تنظر إلى فخذ حي أو ميت”

“ Bacağını gösterme. Canlı olsun ölü olsun hiç birinin bacağına bakma” (Ebu Davut)

Bu genel ifadedir; Her hangi bacak avret olur. Buradan hareket ederek kadının bacağı diğer kadına da avret olur. Ama yabancı erkeğe karşı yüzü ve elleri dışında her yeri avrettir. Mahremler müstesnadır, aşağıda açıklanacaktır.

Curhud adlı Müslüman bacağını gösterince Resulullah Sallallahu Aleyhi Veselle ona şöyle dedi:

” غط فخذك، فإن الفخذ من العورة”

“ Bacağını ört, zira bacak avrettendir” (Tirmizi)

Bu sahih delillere binaen bacak avretten sayıldı. Erkek erkeğe ve kadın kadına uyar. Bacak avretten deyince herkesin avretini kapsar. Kadının bacağı başka kadına da avret olur.

İslam’daki içtimaı Nizam kitabında değerli rahmetli âlim Takiyyüddin en- Nebhani ve değerli âlim Ata Ebu Raşta kadının kadına ziynet (süs) yerleri dışındaki yerlerini avreti saydı.

Şu ayete dayandı:

 “وَقُلْ لِّـلۡمُؤۡمِنٰتِ يَغۡضُضۡنَ مِنۡ اَبۡصَارِهِنَّ وَيَحۡفَظۡنَ فُرُوۡجَهُنَّ وَلَا يُبۡدِيۡنَ زِيۡنَتَهُنَّ اِلَّا مَا ظَهَرَ مِنۡهَا‌ وَلۡيَـضۡرِبۡنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلٰى جُيُوۡبِهِنَّ‌ وَلَا يُبۡدِيۡنَ زِيۡنَتَهُنَّ اِلَّا لِبُعُوۡلَتِهِنَّ اَوۡ اٰبَآٮِٕهِنَّ اَوۡ اٰبَآءِ بُعُوۡلَتِهِنَّ اَوۡ اَبۡنَآٮِٕهِنَّ اَوۡ اَبۡنَآءِ بُعُوۡلَتِهِنَّ اَوۡ اِخۡوَانِهِنَّ اَوۡ بَنِىۡۤ اِخۡوَانِهِنَّ اَوۡ بَنِىۡۤ اَخَوٰتِهِنَّ اَوۡ نِسَآٮِٕهِنَّ اَوۡ مَا مَلَـكَتۡ اَيۡمَانُهُنَّ اَوِ التّٰبِعِيۡنَ غَيۡرِ اُولِى الۡاِرۡبَةِ مِنَ الرِّجَالِ اَوِ الطِّفۡلِ الَّذِيۡنَ لَمۡ يَظۡهَرُوۡا عَلٰى عَوۡرٰتِ النِّسَآءِ‌”

“Mümin kadınlara deki, gözlerini (diğerlerinin avretlerine bakmaktan) çevirsinler. Haya yerlerini korusunlar. Açıkta kalanlar (eller ve yüz) dışında ziynet yerlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarına örterek salsınlar. Ziynet yerlerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, çocukları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınları, köle ve cariyeleri, cinsel arzusu bulunmayan aileye tabi olan erkekler, kadının avretini anlamayan çocuklar dışında kimseye göstermesinler” (Nur 31)

Ziynet yerleri kadının saçları, boyunları, kol bileziği, kolçak, halhal yeri, kolye yeri ve buna benzer yerlerdir. Bunu da “ İslam’daki İçtimaı Nizam” kitabında “ kadına bakmak” bölümünde de izah edildi.

Buna göre kadının diğer kadının hayâ yerlerine bakması caiz değildir, haramdır. Sadece tedavi hususunda caizdir.

Bu ayette kadına mahrem olanlar sayıldı, bunlar kadının saç, kol, boyun, dizinden aşağı görebilir veya kadın bunların önünde bu yerleri açabilir. Kadın kocası karşısında bütün vücudunu açabilir. Erkek te karısına karşı bütün vücudunu açabilir.

Behr bin Hekim babasından ve dedesinin Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’a şöyle sorduğunu rivayet etti: Ya Resulullah! Avretimizi kime gösteririz kimden koruruz? Resulullah şöyle cevap verdi:

” احفظ عورتك إلا من زوجتك أو ما ملكت يمينك”

“Senin avretini (herkesten) koru, ancak senin eşin ve mülk edindiğin cariye müstesnadır” (İbin Maceh, Ebu Davut)

Buradaki avret göbekten dizine kadardır ve herkesten korunur, ancak eşler birbirlerine karşı serbesttirler. Birbirlerinin avretlerini ve haya yerlerini görebilirler.

Lazer epilasyonu; tedavi kapsamına dâhil değildir, bir ilaçta değildir. Kadın, boyundan halhal yerine, ayak bileği üzerindeki yere kadar diğer kadına gösteremez. Avret yerlerine Lazer epilasyonu yaptıramaz.

Hassas cilt; belli kimyasal ve temizlik maddeler, kremler, sabunlar ve benzerinden etkilenir. Bunlardan sakınırsa bir rahatsızlık olmaz. Zira bu, cildin bir çeşididir. İnsanların %40’ının ciltleri hassastır.

Bu nedenle kadın istenilmeyen kılları izale etmek için cildine göre bir şey kullanmaya çalışırken en sağlıklı araç ve yöntemi araştırır, fakat avretini diğer kimselere veya kadınlara gösteremez. Nitekim bu husus tedaviye girmez.

Eğer bunlar yaramazsa, başka çare yoksa orada gerçek bir hastalık tespit edilirse ve ancak lazerle izale edileceğine dair doktur doğru rapor verirse o zaman tedavi meselesi olur, kadına o zaman bir kadın lazer kullanır, hiç bulunamasa erkek bir uzaman lazeri kullanır.

Esad Mansur