Soru:

Yolculuğa çıkıldığında namazların kısaltılması konusunda; günümüzde ne kadar bir yolculuk olması gerekiyor? Müçtehit âlimlerin görüşleri yolculuğun zamanı, meşakkati, gece ve gündüzü esas alıp mesafeyi belirlediler günümüzde bir uçakla bir saatte Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna gidiliyor bu konuda bizi aydınlatır mısınız?

Cevap:

Bu hususta Nisa suresinin 101. ayetine yaptığımız tefsir kısmına bakmak üzere web sitesine dönebilirsiniz.

Allah-u Teala şöyle buyurdu:

وَاِذَا ضَرَبۡتُمۡ فِى الۡاَرۡضِ فَلَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ اَنۡ تَقۡصُرُوۡا مِنَ الصَّلٰوةِ ‌ۖ اِنۡ خِفۡتُمۡ اَنۡ يَّفۡتِنَكُمُ الَّذِيۡنَ كَفَرُوۡا‌ ؕ اِنَّ الۡـكٰفِرِيۡنَ كَانُوۡا لَـكُمۡ عَدُوًّا مُّبِيۡنًا‏

“Yeryüzünde sefere çıktığınızda, kâfirlerin sizi fitneye düşürmelerinden korkarsanız, namazları kısaltmanızda size bir günah yoktur. Muhakkak ki kâfirler size apaçık düşmandırlar.” [Nisa Suresi 101]

Namazın kısaltılmasının ruhsatı meşakkate bağlanmadı. Yolculuk uçakla, atla veya deveyle olmak üzere sınırlandırılmadı. Herhangi bir araçla da olabilir, yürüyerek te olabilir.

 Bu ayet buna kesin delildir. Kâfirlerin fitnesinden korkuya bağlandı. Fakat bu korku kalkınca kısaltma konusunun kalkması gerekirdi. Zira korku illeti zail oldu. Ancak hiç bir sebep olmaksızın sırf sefere, belli mesafeye yapılan yolculuğa bağlandı. Allahtan bir ruhsat olarak kaldı. Buna delil şu hadistir:

Ya’la bin Umeyye Ömer bin Hattab’a dedim ki insanların namazı kısaltmalarına şaşıyorum. Oysa emniyetli oldular, Ayette “kâfirlerin sizi fitneye düşürmelerinden korkarsanız, namazları kısaltmanızda size bir günah yoktur” diye geçti?! Ona Ömer dedi ki, senin şaştığın şeyden ben de şaşıp Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e bunu sormuştum. Bana şöyle dedi:

“صدقة تصدق الله بها عليكم فاقبلوا صدقته”

“ Bu bir sadakadır. Allah size bunu tasadduk etti. Onun sadakasını kabul edin”. (Müslim ve Taberi)

Buradaki sadaka, bir bağış, bir iyiliktir. Allah Müslümanlara bir iyilik yaptı. Yolculukta emniyet olsa bile Müslüman dört rekâtlı olan namazları kısaltabilir. Bunun hiç illeti yoktur. Meşakkate bağlamadı.

İbni Abbas

“Biz emniyetli olduğumuz ve hiçbir kimseden korkumuz olmadığı hâlde Mekke ile Medine arasında bir yerde (Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’le birlikte) ikişer rekât kıldık.” [İbni Ebi Şeybe]

Başka rivayette İbni Abbas

“Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile beraber Medine’den Mekke’ye çıktık, Medine’ye dönünceye kadar hep bize ikişer rekât kıldırdı.”  [Tirmizi ve Nesai]

Başka rivayette

“Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem öğlen ve ikindiyi ikişer rekât kıldırdı.” [Buhari, İbni Hanbel, İbni Mace]

Enes bin Malik RadiyAllahu Anh şöyle rivayet etmiştir:

[صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الظُّهْرَ بِالْمَدِينَةِ أَرْبَعًا وَصَلَّى الْعَصْرَ بِذِي الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ]

“Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Medine’deyken öğlen vakti 4 rekât kıldı. Zü’lhuleyfe’ye (varınca) ikindi namazını (kısaltarak) 2 rekât kıldı.” [Buhari, Müslüm, Ebu Davud, Nesai, Tirmizi]

Yine Enes bin Malik RadiyAllahu Anh şöyle rivayet etti:

[كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا خَرَجَ مَسِيرَةَ ثَلاَثَةِ أَمْيَالٍ أَوْ ثَلاَثَةِ فَرَاسِخَ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ]

“Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem 3 mil veya üç fersah mesafe kadar çıkınca (namazı kısaltarak) iki rekât kılardı.” [Müslim, İbni Hanbel, Ebu Davud]

Bir fersah ise 5,544 km.

3 fersah ise 5,544×3=16,632 km.

Kısaltma mesafesiyle ilgili en güçlü hadisler bunlardır.

İşte Müslüman ikamet ettiği yerin sınırlarından ayrıldıktan yaklaşık 17 km mesafeye yolculuk ederse kısaltabilir.

Kısaltma mecburi değildir, bir ruhsattır. Böyle olunca kısaltılabilir kısaltılmayadabilir. Burada fark yoktur, ruhsat ve azimet eşittir, aynı sevap alınır. Ayetten de bu husus anlaşılır; “kısaltmanızda size günah yoktur” deyince kısaltmak serbesttir, mubahtır, manasındadır.

Bazıları Resulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisinden dolayı “ruhsatları uygulamak vaciptir” derler:

[إن الله يحب أن تؤتى رخصه كما يحب أن تؤتى عزائمه]

“Muhakkak ki Allah azimetlerin yerine getirilmesini sever, verdiği ruhsatların yerine getirilmesini de sever.” [İbni Hibban, Beyhaki]

Bu hadisin manası, ruhsatlar da azimetler gibi eda edilince aynı sevap alınır demektir.

Meşakkat olsun olmasın, uçakla arabayla veya deveyle yolculuk olsun seferi mesafe olursa, kaldığı memleketin sınırlarından 17 km’den fazla çıkınca dört rekâtlı namazları kısaltıp iki rekât kılabilir, kılmayabilir. Bu bir ruhsat kullanabilir. Aynı sevabı alır.

Esad Mansur